Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

02 Aralık '06

 
Kategori
İstanbul
 

Ben İstanbul'luyum ya siz?

Ben İstanbul'luyum ya siz?
 

Bir İstanbul'lu olarak sık sık kendime sorduğum sorulardan biridir bu. Şiirlere, şarkılara, filmlere, resimlere, kitaplara konu olan ve çağlar boyunca medeniyetin beşiği olmuş, 2010 yılında dünya başkenti gibi bir sıfata sahip olacak bu güzelden de öte şehre kim sahip çıkacak?

İstanbul'da yaşamını devam ettirmeye çalışan herkesin ortak görüşü: bu şehrin artık trafiğiyle, kalabalıklığıyla, pis havasıyla, insanların birbirine karşı son derece duyarsız ve kaba davranışlarıyla çekilmez bir hale geldiğidir. Kimdir bunun suçlusu? Bana göre tek suçlusu var. Tutarsız davranışlar sergiliyen ve her yeni göç edeni bir çeşit oy gören siyasiler. Peki göç edenlerin hiç suçu yok mu? Olmaz mı? Hem de nasıl.

Bakın, açık açık şunu söyleyeceğim ve muhakkak alınanlar olacak ama alınsın birileri artık. Ben bu şehire gelip de kendi eğitimsizliklerini ve kültürsüzlüklerini bizlere zorla empoze etmeye çalışanları, toplu taşıma araçlarında leş gibi kokmalarını, kendi kırsal kesim giyim tarzlarıyla, sokaklarda bağıra çağıra, yerlere tükürerek, yanlarından geçen her hanıma pis pis bakıp laf atmalarını, mesire yerlerine mangallarıyla yayılıp etrafı pislik içinde bırakmalarını, bilmem ne görünümlü garip araba ve içlerinde adına müzik demeye bin şahit isteyen garip tınlarla trafiği tehlikeye atacak manevralarla dolaşmalarını, benim oksijenimi kirletmelerine artık dur demenin zamanının gelip de geçtiğini düşünüyorum.

İstanbul'un içinde bilmem hangi yöre ve şehrin mahallelerini ve derneklerini görmek de istemiyorum. Eğer çok meraklılarsa geldikleri yere hemen dönsünler. Siz hiç bir yerlerde İstanbullular derneği ya da Özistanbulu Yaşatma ve Koruma derneği gibi dernekler gördünüz mü? Ya da başka bir şehirde İstanbullu gibi yaşamaya çalıştınız mı? Denemeyin bence. Sosyal linçe uğrarsınız. Yani kıyasıya eleştirilip aklına bile gelmeyecek dedikodulara maruz kalırsınız. Yani onlar sizin kentinizi istedikleri gibi değiştirebilirler. Ama siz asla. Güzelim boğazın sırtlarına muhteşem manzaralı gecekonduları yapar, sonra af çıkınca da onları villara dönüştürüp bir de üstelik sizden zengin olup sizleri aşağılarlar. Biz zavallı İstanbullular da anadan babadan kalma bir ev varsa onlarda oturur ya da bu insanlardan ev kiralayıp üstüne de "ya siz İstanbulda boşu boşuna yaşamışınız bunca yıldır, baksanıza bir eviniz bile yok"ları dinler, içinizden ama ben İstanbulluyum, benim 7 göbek sülalem de İstanbulluydu, ben okudum, akademisyenim, toplumu aydınlatmaya çalışıyorum der, için için de a be ey sevgili büyüklerim şu İstanbulun sağında solunda bir yerler alsaydınız ya diye hayıflanır dururuz. Tüm İstanbullu ailelerde dönen muhabbet şudur:"Ya dedeme zamanında orayı metrekaresini 25 kuruştan vermişler ama dedem ne yapacağız dağ başını kim oturur oralarda demiş de almamış" Ya dede alsaydın be keşke. Ama ben torunlarıma bu lafı söyletmeyeceğim. Bir para bulayım bir de eğer kaldıysa bir yerler, alacağım. Onlar kurtarsın kendini bari.

Not: Resim haber7com internet sayfasından alınmıştır.

 
Toplam blog
: 116
: 1883
Kayıt tarihi
: 24.10.06
 
 

Emekli Deniz Öğretmen Subayım. Felsefe ve yabancı dil eğitimi üzerine çalışmaktayım. Yazmak ise b..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara