- Kategori
- Gündelik Yaşam
Benim Ağaçlarım
Gürgenle kan kardeş oldum çocukluğumda.
Oyunlarımıza şahit oldu gencecikti daha.
Kimseye anlatamadıklarımla,
Sırdaş oldum olgunluğumda ıhlamurla.
Olgun olabildim mi?
Sakin, sessiz yaşarken, kuyruğuma bastı birileri
Canavarlaştım, can verdim, can aldım.
Verdiğim canlar hortladı kimi zaman.
Aldıklarımla aynı terazide tartıldı, bakmaya kıyamadıklarım.
Hayat öğretmen, ben kaytarıkçı bir talebe.
Öğretmen kürsüsünü boş bulduğumda şekillendi belletilenler.
Ne öğretenlerin, ne öğrenenlerin bir formülü vardı problemleri çözmeye.
Her şart ve koşulda bir kağıt bir kaleme fit...
Problemler çözümlerle kardeş oldu gittiler.
Gittikleri yerde yeni canlar yakmaya.
Ki can da yandıkça yeşerirmiş meğer.
Altınları bozdurup dağıttım, kefaret ettim günaha,
Yetmedi elbette.
Kimi zaman da hortlaklarımla tokuşturdum kadehi
Sayenizde diye!
Sayelerin yetemediği seviyelerde,
Bazen ayaklarım kesildi yerden,
Bazen de nefeslerim.
Var mıymış yok muymuş dedi Çınar,
Ellerim, kollarımın yetişemediği gövdesine sarılmıştı o ara.
Söyle! Sen nasıl dayandın onca kara kışa?
Hayat bu kızım, ne kadar güçlüysen o kadar yara.
Yaralar beriye sen ileriye, geriye bakma!
Kopar bağlandığın ne varsa,
Göbek bağlarını göm, nereye olduğunu da umursama.
Gömüldüğün yer değil, gittiğin yer önemli,
Yaşamak lazım ama öylesine değil,
Ara sıra uğra güç vereyim sana,
Güç dediğim de sende ne varsa.
Zatenler, keşkeler, amalar, kalabalıklar, yalnızlıklar, yaralar,...
Berelerine de sarıl arada.
Bazen öldürür, bazen de ölmeyecek gibi diriltir acılar.