- Kategori
- Doğum Hikayeleri
Benim hayat hikayem
Hayat Hikayemi anlatırken. Ayaktaki ihtiyar delikanlı benim
Ben bir Mayıs ayının, ilk Cuma günü erken,
Hıdırellezde anam şenlikleri beklerken,
Aniden debelenip dünyaya göç etmişim.
Hıdırellez gününü, anama güç etmişim.
Anacığım görmemiş o günkü şenlikleri.
Acılara bürünmüşş sızlamış ilikleri.
Ama nur topu gibi bir oğlan görününce
Dökülen gözyaşları sevince bürününce
Unutulmuş çekilen acılar hep bir anda.
Evlada olan sevgi anaya bu cıhanda
Bir teselli olurmuş, bitermiş sancıları,
Sevgiyle kucaklarmış bütün yabancıları.
Bu öykü tarih olmuş benim doğum günüme.
Altı Mayıs yazılmış nüfusta kütüğüme…
Beş kardeşin en küçük bireyi ben olmuşum.
Bu yüzden acılarla hüzünlerle dolmuşum.
Çünkü babam ellibeş, yaşını çoktan aşmış,
Bu nedenle bebeğe sabırdan uzaklaşmış.
Küçücük bir serzeniş imkanı bulamadan,
Pohpohlanan okşanan bir çocuk olamadan,
Sevgi ile şefkatin tadını bilememiş,
Anneciğim! Ne olur! bir dinle diyememiş,
Ya bir azar işitmiş, ya da acı bir şamar
Patlatılmış ensemde, sökmemiş yalvarmalar.
Çocukluğu tadmamış ve hiç şımarmamışım.
Bir kerecik de olsa, hoş görü almamışım.
Büyümüş serpilmişim, hüdai nabit gibi.
Sevgi hasretim olmuş, bir fikri sabit gibi…
Bu nedenle sanırım aşka susuz kalmışım.
Duygular, düşünceler, hayallere dalmışım.
Bazan bir prens olup, kırlara açılmışım,
Bazan maşuka olup, kalplere saçılmışım.
Bazan bir babayiğit, bazan ürkek olmuşum.
Bazan da merhametle, şefkatlerle dolmuşum.
Bazan rahata ermiş, huzura kavuşmuşum.
Bazan da isyan edip, yuvamdan savuşmuşum.
Hiç yerimde durmamış, rahat oturmamışım.
Daldan dala konarak, bir yuva kurmamışım.
Gezmişim, dolaşmışım, bütün cümle alemi,
Fakat düşürmemişim elimden hiç kalemi.
Dargınlık bilmemişim, hoş görülü olmuşum.
Teselliyi, ümidi yazılarda bulmuşum…
Buna rağmen, hayırsız bir evlat olmamışım.
Anam ile babamdan, bed dua almamışım...
Hep duacı olmuşlar bana son demlerinde.
Eleştiri bulmuşlar kendi sistemlerinde.