Berlin'de 1 Mayıs nasıl kutlandı?

Berlin Kreuzberg'de 1 Mayıs kutlamaları...

Arabalar yanıyordu!

Su savarlar göstericileri hedef alırken, göstericiler de polislere ellerine geçirdikleri taşları ve şişeleri fırlatıyorlardı. Caddenin birinde çöp bidonları ateşe verilmiş, keskin bir duman bulutu sarmış ortalığı. Bir başka köşede, bir marketin camları tuzla buz edilmiş. Onlarca polis yağmacıların önünde, etten duvar oluşturmuşlar. Komando timleri kılığında beyaz kasketli, kurşun geçirmez yelekleriyle binlerce polis , ellerinde coplarla, antifaşist ve otonom (anarşist) yine binlerce maskeli ve filistin şalvarlarıyla yüzleri gözlerine kadar örtülmüş göstericilerle tam bir savaş yaşıyorlardı.

Savaş meydanı; Küçük İstanbul diye anılan Berlin Kreuzberg ( SO 36 ) semti.

Zarar; yüzbinlerce Euro. Onlarca yaralı polis ve bunun iki katı yaralı gösterici ve arada kalmış, kaçamamış sade vatandaş.

Daha bundan üç-dört sene evvelsine kadar, Berlin Kreuzberg meydanlarında ki 1 Mayıs kutlamaları yukarıda tarif ettiğim çatışmalarla sonuçlanırdı. Bu çatışmalar artık kronik bir hal almıştı. Tam 30 sene sürdü bu gelenek. İlk yıllarda sendikalarla polis arasında çıkan savaşı andıran çatışmalar, yerini son 15yıl içerisinde otonom ( anarşist ) grupların, polisle çatışmasına bıraktı. Son beş sene içerisinde gittikçe azalan olaylar artık yok sayılacak düzeye indirilmiş durumda. Berlin polis teşkilatının 1 Mayıs şenliğini düzenleyen ( MY Fest ) organizasyonu’nun, birbirlerine attıkları barışçıl adımların meyvesidir, bu geleneksel çatışmaların sona ermesi. Daha önceleri gece saat 22, 00 de gösterileri su savar ve coplarla bitiren polis, artık meydanları ve caddaleri, olay çıkarmak için toplanmış olan çatışmacı gruplar yorgunluktan, aşırı alkol ve uyuşturucudan bir taş bile atamayacak hale gelene kadar bekliyor. Ayakta kalmayı beceren üç beş kişiyi de hafifçe tartaklayarak evine gönderiyor.

Durum böyle olunca, belki de dünyanın en renkli ve en neşeli 1 Mayıs kutlamalarını yaşar olduk Küçük İstanbul’da. Şenlikler son yıllarda tam bir “1 Mayıs-turisti” mıknatızı haline geldi. Avrupa ve Almanya’nın çeşitli şehirlerinden Berlin’e akın eden insanlar, buradaki esnafın yüzünü güldürüyor. Benim gibi “multi kulti” felsefesinin hayranlarının da, bir çok kültürü içinde barındıran toplumların varolabiliceği tezini kanıtlıyor.

Ben dün oradaydım ve sizler için o muhteşem eğlenceyi, şenliği fotoğraflarla, gece yarısı saat 1, 00'e kadar, belgeledim. ( Fotoğrafları KB yüksekliğinden dolayı galerime ekliyemiyorum. İnanın 10 saat bu güzellikleri belgelemek için uğraştım ve bu resimleri ekliyemediğim için çok üzgünüm. İlgilenen arkadaşlar mesaj yoluyla mail adreslerini bildirirse fotoğrafları dosya olarak yollayabilirim.)

Fotoğraflarda göreceğiniz onlarca milletten, dinden, kültürden oluşan topluluk ve o topluluğun saçtığı hoşgörüdür. Eli sopalı ve taşlıları hoşgörü ve çiçek çocuklarını andıran renklilikle safdışı bırakan bir barış manzarasıdır. Çeşitli kültürlerin müziklerini yansıtan sahneler ve hiç tanımadığı, bilmediği Kürt çepkisini oynamaya çalışan Hollanda’lı genç kızlar. İnanın harikaydı dün gördüğüm manzaralar. 15-20 kişilik provokatör PKK bayrakları açan kendini bilmez ve hala çöp bidonu ve araba yakarak deşarz olacağını sanan üşütüklerin dışında olumsuz hiç bir tablo yoktu.

1 Mayıs kutlamalarının yaralı çocuğu Berlin, bu gidişle bu şenliğin nasıl kutlanacağı konusunda Dünya’ya ders vermeye hazırlanıyor. Darısı Taksim meydanının başına diyelim. Diyelim mi, ne dersiniz?

Blognot: Yazının başında anlattığım olumsuz manzaradan, dün Hamburg Kenti tam olarak nasibini almış.