Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ocak '08

 
Kategori
Futbol
 

Beşiktaş şampiyon olabilir, ama...

Beşiktaş şampiyon olabilir, ama...
 

Yıldırım Demirören başkan olduğundan beridir, 4. teknik direktörü ile çalışıyor ve göründüğü kadarı ile ilk defa bir ligi başladığı teknik direktörle bitirebilecek.

Demirören’in ilk başkanlık dönemi olan 2004-2005 sezonunda görev verdiği Del Bosque’ye ilk devre sonuna kadar dayanabilmiş ve ardından Rıza Çalımbay’la yola devam etmişti. 2005-2006 sezonuna, bir önceki dönemin ikinci yarısında başarılı bir performans sergileyen Rıza Çalımbay’la başlayan Demirören, bu teknik adama da yeni sezonda ancak 9 hafta dayanabildi. Bu tarihten itibaren Jean Tigana göreve devam etti. Takım sezonun ikinci yarısında yine başarılı bir performans gösterdi ve bir sonraki sezon olan 2006-2007 sezonunda da yola Jean Tigana ile devam edildi ancak yine sezona başlayan teknik direktör bir kez daha sezon sonunu göremedi.

Ertuğrul Sağlam, Demirören döneminde ilk kez sezonu tamamlayabilen teknik direktör olacak gibi. Bunda Ertuğrul Sağlam’ın gösterdiği ilk yarı performansı kadar, Demirören’in artık teknik direktör değiştirme kredisinin kalmaması da etkili oldu. (Çünkü artık suçu başkasının üzerine atma şansı yok) Eğer Ertuğrul Sağlam Demirören’in ilk başkanlık sezonunda görev yapmış olsaydı, Avrupa’da bir maçta 8 gol yiyip, Galatasaray ve Fenerbahçe mağlubiyetinin ardından devreyi üçüncü tamamlamasının ardından büyük olasılıkla görevden uzaklaştırılırdı. Ancak Demirören’in bu lüksü kalmadığı gibi, Ertuğrul Sağlam Del Bosque, Rıza Çalımbay ve Jean Tigana’nın ilk devre performanslarından daha başarılı bir sonuç elde etti.

Peki Ertuğrul Sağlam’ın ikinci devre başarılı olma şansı var mı? Açıkçası takımın geçen dört seneye göre bu konuda daha fazla umut vaat ettiği bir gerçek. Ancak bunun sebebi geçen dört seneye göre çok daha iyi bir kadroya sahip olunması değil. Aslında yetenek olarak benzer bir futbolcu profiline sahip olunmasına karşın, ortak bir takım kimliğinin yavaş yavaş oluştuğunu düşünüyorum. Bunda sezonun ilk devresinin geçen sezonlara göre daha başarılı geçmesi ve şampiyonluk yarışından kopulmamış olması ağırlıklı etken.

2004-2005 sezonunun ilk devresini 5. sırada liderden 14 puan geride, 2005-2006 sezonunun ilk devresini 5. sırada liderden 20 puan geride, 2006-2007 sezonunun ilk devresini 3. sırada liderden 8 puan geride tamamlayan takım, her defasında şampiyonluk motivasyonunu kaybettiğinden, takım disiplinini ve ruhunu kurmak mümkün olmamıştı. Şimdi ortada bir hedef olduğundan, takımda motivasyonu sağlamakta, disiplini kurmakta daha kolay hale geliyor.

Türk futbolunda her zaman için “üst üste üç maç kazanmak gerçeği vardır”. Bir takımın düzgün bir rotaya girebilmesi için kısa dönemli de olsa bir başarı istikrarı göstermesinin takımda her şeyi yoluna sokacağına inanılır. Oysa futbol bu şekilde düzenli istatistik oluşturmak çok zordur ve aslında gereklide değildir. Ancak aklıdan çok duygu ve coşkunun hakim olduğu bir iklimin üyesi olduğumuzdan, takımlarımızı birbirini tamamlayan makine parçası haline getirerek değil, birbirini seven ve kollayan insanlar grubu yapabildiğimiz ölçüde başarılı kılabiliyoruz. Sevgi ve coşkuyu da ancak başarının sihirli atmosferi ile kurabiliyoruz. Futbol tarihimizde bunun birçok örneği mevcut.

Beşiktaş'ın bu anlamda ilk yarıda şampiyonluk yarışından geri düşmemesi önemli bir avantaj. Ancak şampiyonluk için, ilk yarıdaki performansın yeterli olmayacağı açık. Bunun için Rıza Çalımbay’in 2004-2005 sezonu ikinci devresi ile Jean Tigana’nın 2006-2007 sezonu ikinci devresinde gösterdiği performansın yakalanması gerekiyor. Rıza Çalımbay’ın takımı 2004-2005 sezonunun ikinci devresinde, aldığı 12 galibiyet, 4 beraberlik ve tek mağlubiyetle lider olmuş ama ligin ilk yarısı sonuçlarının kötü olması nedeni ile ligi 4. tamamlayabilmişti. Jean Tigana’nın son iki haftasında istifa ettiği 2006-2007 sezonunun ikinci devresinde de, şampiyon olan Fenerbahçe’nin topladığı puan 33, Beşiktaş’ın topladığı puan 32’iydi. O sezonda da, çok kötü bir performans gösterip liderden 8 puan geride tamamladığı yılın ilk yarısından sonra ligin ikinci yarısı başarılı bir performans sergilemiş ve liderle benzer başarılı sonuçları alabilmişti.

Şampiyonluk için Beşiktaş’ın bir üst vitese geçmesi gerekiyor. Son dört yıldaki istatistikler, liglerin ikinci dönemlerinde daha fazla takım kimliği kazanan Beşiktaş’ın bu performansı ortaya koyabildiğini gösteriyor. Umarım Ertuğrul Sağlam sezonun ilk yarısında kırdığı başarısızlık zincirinin üzerine, gelenekselleşen ikinci devre yüksek performanslarını katabilir. Bu durumda Avrupa rüyası gören Fenerbahçe ile ilk başarısız sonuç serisinin ardından bir daha dikiş tutturması oldukça zor olan Galatasaray’ın arasından şampiyonluk ipini göğüsleyebilir. Elbette Sivas’ın bu uzun yarışta soluksuz kalacağını istemeyerekte olsa umut ederek.
 
Toplam blog
: 453
: 1826
Kayıt tarihi
: 14.11.06
 
 

36 güneş yılı. 27 yıl G.antep, 9 yıl İstanbul. İstanbul, 90’lı yıllarda yaşandı, bitti.  Hep şe..