Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Temmuz '12

 
Kategori
Güncel
 

Besle kargayı, oysun gözünü

Besle kargayı, oysun gözünü
 

Bu Suriye meselesi giderek kördüğüm halini alıyor ve başımızdaki onca dert yetmezmiş gibi giderek bu işten en çok etkilenen, zarar  gören ülke haline geliyoruz.

Tırlarımız yakılıyor, mallarımız yağmalanıyor.

Nasıl düştüğünü anlayamadığız uçağımız hala denizin dibindeyken, bugün  Dağlıca’da düşen helikopterimizde bulunan askerlerimizden 4 tane şehit 8 yaralı haberi bir nankörlük haberinin üstüne geldi.

Malum, Suriye’deki karışıklıktan, ya da can pazarından kaçan onbinlerce Suriye’li, sınır kentlerinde mülteci kamplarına yerleştiriliyor. Hasta olanlar hastaneye gönderiliyor, aç olanlar doyuruluyor, kalacak yerler anında tedarik ediliyor.

Bu ilticalar bitmek bilmiyor. Hergün 300-500 kişi kendini ülkemize atıyor. Aralarında askerler, üst rütneli subaylar hatta generaller de var!. Nasıl general ve nasıl askerse? Ülkesi uğruna mücadele etmektense, insanlık adına kendine kucak açmış din kardeşinin uğrunda savaşın bitmesini bekliyor. Yani yan gelip yatıyor.

Canları güvende, aileleri güvende, karınları tok, sırtları pek. Canlarını kurtarıp, bir sıcak aş buldukları için, kendilerine dost elini uzatan bir ülkeye teşekkür ve dua edeceklerine nankörlük yapıp, haince işlere girişiyorlar.

Bu onbinlerce sığınmacının bize faturası nedir, nerden ödenir? O da ayrı bir konu. Mubarek ramazan ayında insan bunları düşünürken utanıyor ama onlar giderek sorun olmaya başlıyor.

Bugün Islahiye’deki sığınmacı kampına getirilen 1500 Türkmen’i istemeyen Suriyeli sığınmacılar isyan çıkarıp, polisleri rehin almışlar, onları yaralamaışlar. Bölgeye gönderilen özel harekat timi havaya ateş açarak olaylara hakim olmuş.

Bu arada kamptaki Türk bayrağını indirerek, yerine Suriye bayrağı asmışlar. Bu olay  için söylenecek tek sözü atalarımız söylemiş zaten.

‘’Besle kargayı, oysun gözünü’’.

Madem sığınmacı olarak kapağı güç bela attığın, bu ülkede yaşayan onbinlerce yoksulun rızkını yediğin yerden memnun değilsin, al o bayrağını, yaylan git, nereye gidersen.

Hainliğin, nankörlüğün, şükürsüzlüğün bu kadarı fazla..

Benim askerimi, polisimi yaralayacak, kampa gelen yeni sığınmacıyı istemeyecek,  her şeyi bırak, benim vatanımda, benim bayrağımı indirecek cesareti nereden, kimden alırlar?

Bu nasıl bir cüret?

Olayı duyan Türk vatandaşlarımız  kampa girmeye çalışmış. Bu ülke insanı kendi yemez, misafirine yedirir ama hainliği ve nankörlüğü asla affetmez.

İçinde bulundukları ülke Suriye değil. Burası Türkiye.

Ya Allah razı olsun deyip, dua edecekler, şükretmesini, adam gibi oturmasını öğrenecekler.

Ya da vereceksin bayraklarını ellerine, nerden girdilerse buraya ''yallah'' oraya.

Burası bedevi ülkesi değil. 

Türkiye’nin kendi derdi kendine yeter.

 
Toplam blog
: 465
: 918
Kayıt tarihi
: 15.01.09
 
 

İstanbul doğumluyum.. İstanbul'un  tramvaylı döneminden bu şehirde yaşıyorum. Gençlik yıllarında ..