Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Kasım '09

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Beslenme alışkanlıkları ve sağlık

Doğal şartlarda ve kendi mevsiminde dalında olgunlaşarak yetişen besinleri, yine aynı mevsiminde tüketilmesi, sağlıklı beslenmenin birincil koşulu olduğu uzmanların ısrarlı önerisidir. Doğayı bütüncül bir yapı olarak görür, bu yapının mükemmel bir mekanizma olduğunun farkına varırsak son derece dakik işleyen biyolojik bir saat gibi işlediğini görürüz. Bu biyolojik saat özellikle insanların biyolojik yapılarının ihtiyaçlarına ve gereksinimlerine senkronize olarak işliyor.

Mevsimlere göre değişen insan organizmasının gereksinimleri, doğada yetişen besinler tarafından ilgili dönemde insanlara sunulmaktadır.

Ticari kaygılar ve para kazanma hırsı

Besinlerin; özellikle sebze, meyve ve tahılların genlerine başka bir canlının geni transfer edilerek genetik yapıları değiştirilen ve böylece mevsimi dışında üstelik daha verimli yetiştirilebilmesi sağlanan besinler geri tepen silaha dönüştü. Genleri değişen bu besinlerin insanlar üzerindeki etkileri ve zaman içinde uğrayacağı değişimleri gözlemleyebilecek teknoloji ve laboratuar imkanları olmadan tüketime sunulan bu besinlerin insanların bağışıklık sistemini zayıflattığı bilinmektedir. Kimyasal gübreleme ve ilaçlama yöntemi ile verim artışı çabaları toprağın mikrobiyolojik yapısını bozdu. Bu şartlarda yetişen besinleri tüketen insanların bünyesinde öngörülemeyen kimyasal istenmeyen artışları meydana geldi.

İnsanın bozulan bağışıklık sistemi ve nedenleri

Gen transferi ve kimyasal dıştan müdahale yöntemi ile tarımda verimlilik artışı projesinin sonuçları insanlıktan gizlendi. En başta tarımsal ürünlerin kimyasal yapılarından meydana gelen değişimler, toprağın kimyasınıda bozdu. Tarımsal ürünlerin kimyasal yapıları insan organizmasının ihtiyaçlarına uygun genetik ve kimyasal yapılara sahiptirler. Genleri değiştirilmiş ve yetiştirilme esnasında uygulanan kimyasallar sebebi ile bozulan yapılarının insan üzerindeki etkileri tam kestirilememektedir. İnsanların bağışıklık sisteminde meydana gelen zayıflama insan neslini tehdit edebilecek kadar ileri boyutlardadır. Çok sayıda enfeksiyon hastalığının yenden artış göstermesi o hastalığın güçlenmesinden değil insanların bağışıklık sisteminin zayıflamasındandır. Bu yüzden son yirmi yılda antibiyotik tüketimi katlanarak arttı. Artan ilaç tüketimi insanların böbreklerini bozdu. 1990 yılında Ülkemizde 3069 diyaliz hastası varken 2007 yılında bu sayı 39267’ye yükselmiş bu neyi gösteriyor olabilir. 1980’li yıllarda sadece büyük şehirlerde diyaliz merkezleri vardı bu gün her yerde nerdeyse her mahallede diyaliz merkezleri var ve yeterli gelmiyor.

Böbreklerin ve karaciğerin en büyük düşmanı ilaç tüketimindeki artıştır. Yan etkileri bakımından genel sağlık sitemi üzerinde olumsuz etkileri en yoğun ilaçlar olarak; toplam yıllık ilaç kullanımının içinde antibiyotikler %17, 8 ve romatizma ilaçları %12.4’e yükselmiştir. Bu ilaçlar ve genleri değiştirilmiş tarımsal ürünleri üst üste koyduğumuzda artık beslenmek ve hastalıklardan korunmak uzmanlık istiyor.

Antidepresan İlaç Tüketimi İkiye Katlandı

Kıtalararası Pazarlama Hizmetleri (Intercontinental Marketing Services-IMS) şirketinin sağlık verilerine göre dünyada ilaç endüstrisinin toplam ilaç satışlarından elde ettiği toplam gelirin her geçen yıl arttığı görülüyor. Dünya ilaç pazarının 2007 yılında önceki yıla kıyasla yüzde 6, 4 oranında büyüyerek 712 milyar dolara ulaştığı yazılıp çiziliyor, Türkiye'nin ise yüzde 17, 2 oranındaki büyüme oranı ile dünyada ilaç pazarının en fazla büyüme gösterdiği ilk 5 ülkeden biri olduğu söyleniyor.

 
Toplam blog
: 191
: 540
Kayıt tarihi
: 01.06.08
 
 

Yerel bir gazetede yazıyorum. Okumayı severim, şiir okumayı severim. Emekli işçi olarak sosyal ak..