Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Kasım '14

 
Kategori
Anne-Babalar
 

Bilgisayar Oyunları zararlı mı? – Anne Babalar için bir mini rehber

Bilgisayar Oyunları zararlı mı? – Anne Babalar için bir mini rehber
 

Bu yazıda güncel araştırmalarla birlikte uzman görüşlerini ve kendi pratik önerilerimi sunmak istiyorum. Bilgisayar oyunları çocuklar için zararlı mı sorusu aslında TV programları çocuklar için zararlı mı sorusu gibi genel cevaplanamayacak bir soru. Zararlı bilgisayar oyunları var mı? Haftada en çok kaç saat bilgisayar oyunu normal sınırlar içindedir? gibi sorular daha açıklayıcı olmakla birlikte cevapları hangi oyunlar ve hangi yaş gurubundan bahseldildiği ile alakalı olarak yine de tam bir kesinlikle cevaplanamayacak sorular.

Öncelikle şunu hepimiz farkedebiliriz ki zamanında televizyona karşı olan çekincelerin benzeri şu anda bilişim çağı araçları olan sosyal medya, internet, akıllı cep telefonları, bilgisayar oyunları için var. Bu araçların şimdiki ve sonraki nesiller tarafından yoğun olarak kullanılacağını, çocuklarımızı bunlardan mahrum bırakmanın ya da onları suçlamanın haksızlık olacağını, üzerinde gerçekten düşündüğümüzde kabullenebiliriz. Yapmamız gereken, bunların ölçülü ve uygun kullanımı konusunda bilgilenmek ve uygulamak. Bu yazıda sadece bilgisayar oyunlarına yani diğer isimleriyle elektronik oyunlara ya da video oyunlarına değineceğim.

Oyunların çocuk psikolojisine etkisi oldukça aktif bir araştırma alanı ve daha cevaplanacak çok soru var. Araştırmalarda her zaman şüphe götürmeyen somut sonuçlara ulaşılması çok zor ve bence bunun en büyük sebeplerinden biri de çocuklar arasındaki karakter, bilgi, beceri ve zeka farkları. Yani falanca oyunun haftada şu kadar saatten fazlası şu yaş gurubu ve şu cinsiyetteki çocuklara şu zararı var demek mümkün olamıyor. Uzmanların tavsiye ettiği maksimum oyun zamanı Haftada 14 saat(günde max 2 saat ekran zamanı) ten 3 saate kadar değişiyor.

Kapsamlı bir araştırmada bilgisayar başında daha az vakit geçiren ve arkadaşlarıyla daha çok yüz yüze görüşen çocukların daha sosyal, özbeğenisi daha yüksek, ve mutlu oldukları gözlendi. Bu bilimsel olarak tam açıklanamasa da yüz yüze görüşmedeki vücut dilinin ve göz kontağının ve belkide beraber olma hissinin verdiği doğal deneyimle ilgili olabileceği düşünülebilir. Aslında beraber oynanan bilgisayar oyunlarında da yüze değil ekrana bakıldığı için ideal bir beraber vakit geçirme aktivitesi değil. Dolayısıyla bilgisayar oyunları için haftalık/günlük saat sınırı belirlemeden önce çocukların faydalı, doğal hayat aktivitesi denilen okuma, ders çalışma, arkadaşlarıyla elektronik harici oyunlara ne kadar vakit ayırdığını gözlemek, bu yeterli ise bilgisayar oyunlarının bu vakitlerden çalmasını engeleyecek şekilde plan yapmak. Mesela çocuk televizyon başında geçirdiği zamanın bir kısmını oyun için kullanacaksa bunda hiçbir kayıp yoktur.

Çok sayıda ve büyük ölçekte araştırma bilgisayar oyunlarının tahminlerin çok üzerinde gelişime faydaları olduğunu gösterdi. Bazı oyunların dikkat toplama, zeka ve yaratıcılığı oldukça anlamlı düzeyde arttırdığı biliniyor. Örneğin 500 çocuk üzerinde yapılan bir araştırmada hemen her çeşit oyundan oynama saatleri ile yaratıcılık testleri arasındaki korelasyona bakıldı ve oynama saatleri arttıkça yaratıcılığın da arttığı net biçimde gözlendi. Özellikle modern oyunların yani daha çok muhakeme ve yaratıcılık gerektiren oyunların daha faydalı olduğu gözlendi.

İçinde şiddet unsuru olan ve 3 boyutlu mekanlarda gezilen oyunlar bile uzay geometri imgeleme yeteneğini ciddi oranda geliştiriyor. Bu imgeleme yeteneğindeki gelişmenin  aynı zamanda matematik ve fen derslerindeki kavrama yeteneğini arttırdığı biliniyor dolayısıyla bu tür oyunların ders çalışma saatlerini etkilemediği sürece hem matematik, fen hem de yaratıcılık gerektiren diğer derslerde başarıyı arttırması beklenen bir durum. Araştırma bulgularına ek olarak: Genel oyun saatleri arttıkça anlık dikkat de artıyor. Örneğin kitap okumak anlık dikkatle alakalı olduğu için, şiddet unsuru içeren oyun bile olsa oynayan çocukların daha iyi kitap okuyabildikleri yani okuduklarını daha iyi anladıkları gözlenmiş.

Yani genel olarak oyunların çocukların algısal ve bilişsel gelişimi üzerinde olumlu etkileri var.

Şu birçok araştırmadan elde edilmiş istatistik bir gerçek ki, oyun başında geçirilen saatler arttıkça okul başarısı azalıyor. Özellikle şiddet içeren oyunlarda bu etki daha bariz ve fazladan bir de negatif düşünce, duygu ve davranış gözleniyor. Burada sebep olarak oyunların etkisini, çalışma saatlerinin azalmasından ve muhtemel ortalama tembel öğrenci profilinin buna sebep olmasından ayırabilmek için yeni araştırmalar yapılyor ancak heniz sonuçlara ulaşılmadı. Yani çalışmanın amacı, video oyunlarının başarısızlıklarda belki de sanıldığı derecede esas sebep olmadığını öğrenmek. Şu kesin olarak söylenebilir ki şiddet içeren oyunlar katiller yaratıyor diye birşey yok. Ancak bu tip oyunları oynama zamanı arttıkça saldırgan düşünce, duygu ve hareketlerin, kurallara karşı gelmenin arttığı empatinin azaldığı bilimsel bir gerçek.

Oyunların çoğu anlık değişen, heyecan verici ve beyni sürekli stimüle eden bir yapıya sahip. Bu her ne kadar dikkat toplama yeteneğini arttırsa da uzun süreler oynayan kişilerde az uyaranlı durumlarda dikkatini toplama ve sürekliliğini sağlama becerisini köreltebiliyor. Bilgisayar oyununun bir bağımlılık problemi olup olmaması oynanan saaten çok okul, uyku, arkadaş ilişkilerini ne derece etkilediği ile belirlenebilir. Yetişkinlerde olabileceği gibi bazı çocuklar kısmen de olsa sosyal vb problemlerinden bir kaçış yolu olarak ta daha fazla youna yönelebilirler.

Şimdi gelelim anne baba olarak bizlerin yapabileceklerine. Öncelikler çocuklara saat ve youn tipi sınırlamalarının sebebi güzelce anlatılmalı. Uzmanların görüşleri farklı ama belli bir saati ya da tarzı dikte etmekten de kaçınıyorlar. Kabul görmüş, günde enfazla 2 saat ekran zamanını referans alırsan ve çocuk televizyonu çok az seyrediyorsa burada haftada yaklaşık 14 saat zamandan bahsediyoruz. Diğer bir görüş günde 1 saat ın uygun olduğu. Başka biri okul günlerinde hiç izin vermemek. Veya haftada sadece birkaç saat gibi. Bir de şiddet içeren oyunlara hiç izin vermemek ya da oyununa göre karar vermek gibi görüşler var. Ben kendi görüşlerimle bağlamak istiyorum.

Haftada birkaç saat birçok aile ve çocuk için oldukça az. Özellikle yapı inşa edilen oyunlar ya da stratejik oyunlar zaman alıcı. Bu tavsiye belki de televizyonun ilk çıktığı zamanlardakine benzer, gelecekteki kullanımı fazla öngöremiyor.

Bence Ptesi – Perş okul günü akşamlarında günde 1 saat ya da tercihi çocuğa bırakılmak üzere sadece 2 gün 2 şer saat. Cuma Ctesi ve Pazar günler 3 er saat. Bu durumda 13 saati buluyor. Fakat bu hedef değil azami süre olmalı ve çocuklara reel hayat aktivitelerini daha fazla yapabilmeleri için imkanlar yaratılmalı.

Eğer çocuğunuz bu saat sınırlarını sürekli zorluyor ve dakika pazarlıklarına giriyorsa kendini toparlamasını ve iradesine hakim olmasını aksi takdirde uzman tavsiyesi üzerine oyunlara 1 hafta mola vermesi gerektiğini net biçimde söyleyin. Çocuk anlamalı ki düzenli bir öğrenci tablosu çizdiği, derslerinden geri kalmadığı, disiplinini bozmadığı, kitap okumaya ve arkadaşlarıyla fiziksel oyun oynamaya yeterince zaman ayırdığı sürece belirlenen youn saatleri geçerli kalmaya devam eder. Siz sorumlu bir anne babasınız ve onun iyiliğini istiyorsunuz.

Şiddet içeren oyunları oynamaması için ikna etmeye çalışın ama bunu net üzerinden oynayan birçok arkadaşı varsa bence Haftada 13 saat değil ama 4-5 saat oynamasına izin verilebilir. Sebebi de açıklanarak. Burada çocuktaki muhtemel olumsuz düşünce, duygu ve tavır değişimlerini iyi gözlemek. Mesela korkuları olan veya hassas bir çocuğun, bu tür oyunlar oynamasına izin verilmemeli.

Eğer sizin kurallarınızda çok daha az günlük veya haftalık saat mevcutsa o şekilde devam edebilirsiniz. Her ailenin farklı kuralları olması normaldir. Çocuğa bu da söylenebilir.

 
Toplam blog
: 40
: 2627
Kayıt tarihi
: 12.07.12
 
 

Petrol Mühendisi  İlgi alanlarım: Psikoloji, kişisel gelişim, eğitim En çok yapmayı sevdi..