Bilim Müzesi ve "Cevat Durak Açık Ara"

Geçtiğimiz hafta içinde, kategorisinde Türkiye’deki ikinci müze olma özelliğine sahip olan “<ı>Bilim Müzesi”, güzel İzmir’imizin gözbebeği Karşıyaka’da, Dudayev Bulvarı üzerinde ziyarete açıldı. Karşıyaka Belediyesi ve Bahçeşehir Koleji işbirliği ile hizmete giren müzeyi gezip-görmek için hafta sonuna program yaptık. Aldık, bizim yedi yaşındaki delikanlıyı yanımıza ve aile boyu, Bilim Müzesi’ne gittik.

Bahçeşehir Uğur Eğitim Vakfı, Türkiye’nin teknoloji üreten ve ihraç eden bir ülke olması için bilime ve eğitime yatırım yapmak ana fikrinden hareketle ilk müze çalışmasını; İstanbul Bahçeşehir’de bulunan, Bahçeşehir Lisesi kampüsünde ve 1.000 metrekarelik bir alanda hizmete açmış. İzmir-Karşıyaka’daki ikinci müzenin açılması projesinin fikir babası, öncüsü ise Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak.

Sonuç olarak ortaya, çok yerinde ve örnek bir çalışma çıkmış. Bilim Müzesi; Karşıyaka için, İzmir için ve ülkemiz adına çok doğru ve değerli bir kazanım, tartışmasız.

Müze yetkilileriyle yaptığımız kısa sohbetten edindiğim bir diğer bilgi de şu ki bir süre sonra müze bünyesinde, bir “<ı>Planetaryum” yani “<ı>Gökevi” de devreye girecekmiş. Yine basına yansıyan haberlere göre, Bahçeşehir Koleji ve Karşıyaka’nın belki de ilk üniversitesi olacak olan Bahçeşehir Üniversitesi, ilerleyen zaman dilimlerinde, Karşıyaka’nın yeni kazanımları olacak umarım.

Gelelim müze izlenimlerime. Girişteki masada oturan müze güvenlik görevlisi bayana ücret sorunca anlıyorum ki kısa bir süreliğine Bilim Müzesi’ne girişler ücretsiz. Daha sonra da cazip rakamlarla müze ziyaret edilebilecek.

Masada sergilenmekte olan birtakım broşür ve gazeteler içerisinde, Karşıyaka Belediyesi’nin yayın organı olduğunu tahmin ettiğim bir gazetenin, tam sayfaya manşeti dikkatimi çekiyor: “Cevat Durak ‘Açık Ara’ ”. Tam seçim arifesine, bir Bilim Müzesi’nde, böylesine bir politik mesaj kaygısı, doğrusu beni biraz rahatsız ediyor. Ve ücretsiz dağıtılan yayın organını alıp okumak dahi içimden gelmiyor.

Müzeyi gezmekte olan beşer-altışar kişilik öğrenci grupları var. Ve her gruba rehberlik eden, uygulamalı prezentasyonlar yapan müze görevlileri. Sonradan öğreniyorum ki gruplar, önceden randevu almak kaydıyla müzeye geldiklerinde, tüm istasyonlarda, kendilerine, rehberlik ve uygulamalı sunum hizmeti verilmekte. Hoşuma gidiyor.

Kuvvetler, sürtünme, hız, sıvılar, renkler, yansıma, manyetizma, dalga hareketleri, enerji, optik yanılsama, sayıların gizemi, simetri gibi fen ve matematik bilimlerine dair pek çok ana konu, çok basit düzenek ve örneklerle açıklanmaya çalışılıyor müzede. Mesela şu bizim meşhur Pi sayısına bir kez daha hayran oluyorum Bilim Müzesi’ni gezerken.

Hadi bir düşünün. Dünya üzerinde nerede ve ne zaman, ya da hangi boyutta bir daire çizecek olsanız, işte o dairenin çevresinin çapına oranı, bizim Pi sayısını veriyor. Üç virgül on dördü yani. Ya da başka deyişle yirmi iki bölü yediyi. Pi sayısı, irrasyonel bir sayı yani akla aykırı, akıllara zarar maazallah.

Müzenin kitapçığından okuyorum: Pi sayısının ondalık açılımındaki sayı gruplarının hiçbiri tekrar etmiyor ve bu sayılar rasgele, birbiri arkasından sonsuza değin gidiyor.

Müze ziyaretçileri; Isaac Newton, Albert Einstein, Pascal, Pisagor gibi bilim devlerine, sıcacık Karşıyakalı selamlarını veriyorlar ziyaretleri süresince.

Bu değerli müzenin açılması ve İzmirli, Karşıyakalı, Egeli ziyaretçilerin hizmetine sunulmasında emeği, katkısı ve gayreti olan herkese teşekkürler etmek, sanıyorum boynumuzun borcu. Ben de bu vesile ile Karşıyaka Belediyesi ve Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları’na teşekkürler ediyorum.