Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Mart '10

 
Kategori
Deneme
 

Bilinmeyen kelimeler

Bilinmeyen kelimeler
 

Bilinmemezlik.


Bu çaresizlik, bu boşluk insanı nereye sürükler? Bir bir yediğim tırnakların hesabını kim verebilir?
Bu yüzden çirkinleşti ellerim, belki de bu yalnızlık yüzünden nasır tuttular...
Odamın parkesinde rastladığım karınca kadar yalnız mıydım ben? Ya da bir hamlede kanını akıtabilecek kadar cani miydim? Bütün masal kahramanlarının sahneden inmesini istermiydim ben...

İnsanoğlu hiç değişmemiş, hiç ahlak dışına çıkmamış yosunlaşan bedenler şehvetli aşklar yüzünden.
Yazık olmuş gelen geçen her karaktere...

Bir bilmece işte şu içinde saklandığımız dünya. Sorular fazla, cevaplar net değil. Yalan rüzgarlarının hiç bir zaman eksik olmadığı yerler buralar. Zamanla tanıyıp insanları itinayla sirkülasyona itelenen yetimlerin dünyası...

İnce ince ruhani yönlerine akseder, defolu bir mal gibi ucuza gider yürekler, yama yapmanın imkansız hale geldiği bir terzi dükkanı burası misalde..

İstediğin kadar ihtişamlı bir kadın ol hiç farketmez. Giy en güzel elbiseni ver dekolteni, sür en ateşleyen parfümünü, çek siyah kalemini bakışlarının üstüne imza adı altında çaktırmadan. Yine de yanında tek derdi gece seni yatağa atmak adamlardan başkası olamaz. İstediğin kadar yakışıklı, karizmalı bir adam ol hiç farketmez. Yine yanında derdi seninle yatıp paranı yemek olan kadınlardan başkası olamayacak. Bir kere adım attıysan hiçliğe kurtuluşun olmayacak... Boşuna değildir ayyuka çıkan şarkı sözleri: '' Böyle gelmiş böyle gider bu dünya. ''

Siyah beyaz bir oğlan çocuğu ile renk cümbüşüyle kendinden geçen ufak bir kızın ağır romanı aslında tüm yaşam denilen idea. Sayfalarını çevirdikçe kendini bulduğun, bakmaya doyamadığın fakat bir türlü anlam veremediğin, şifrelerini çözemediğin Mona Lisa tablosu bu.

Dilenci çocuğun akan gözyaşları kadar masum kimimiz. Ya da ihanete doymayan bedenlerin duyduğu kasık ağrısı kadar nankör. Ne farketti dersiniz? Hepimiz aynı havayı soludukça bu dünyaya ayık gözle bakmanın farkı nedir?

Deniz seviyesine indirgenmiş bu gözyaşlarının döküldüğü ikametgahı hanginiz hesaplayabilir ?

Gökyüzünde geceyle gündüzü ayırt edip de Tanrı'nın dogmatikliğini sorgulayabilecek kaç babayiğit vardır aranızda benden başka?

Pes etmenin verdiği ezinç durumdan kaçınız haberdar?

Doğar doğmaz fahişeliği tatmak nasip kısmet işi değildir herhalde. Beyaz perdeleri örtün artık!
Beni açılmayan tabutlarda mumyalayıp yerin en dibine gömün. Karanlığımda bırakın. Yıkamayın boş yere günahlarımdan paklanacak durumda değilim, tövbeler geçerli değil miladı dolmuş etmeyeli.

Çocukluğum kokan beyazlara sarıp salın başınızdan beni!

O sıcak havayı solumanın ve yaşlı babamda karşılaşmanın vakti çok gelmişti de...

 
Toplam blog
: 21
: 433
Kayıt tarihi
: 28.12.09
 
 

Bursa'nın Mudanya ilçesinde ikamet ediyorum. 3 yıl önce yerel gazetemizde reklam bölümünde çalışm..