- Kategori
- Haber
- Okunma Sayısı
- 558
Bindirilmiş ve Giydirilmiş Kıtaların Gücü

Yine yurdun dört tarafından gelip, toplandı insanlar,
Haykırdık hep bir ağızdan:
"Türkiye Laiktir; Laik Kalacak" diye.
Ve yine yaşadı İstanbul,
Olağanüstü günlerinden bir günü daha...
* * *
Oysa çok değil; daha 14'ünde Tandoğan'da, Ankara'daydık.
Yan yana, omuz omuzaydık on binler.
Etkileri geçmemişti henüz,
İlk direnişimizin.
Her yaştan, her cinsiyetten ve her meslekten insanlar olarak;
Oradaydık...
Sığmadı on binler Çağlayan Meydanı'na...
İkiye katladık Tandoğan nüfusumuzu; karşılaşılan tüm olumsuzluklara rağmen.
Coşkumuzu, heyecanımızı giderek daha da arttıran marşlar, şarkılar ve konuşmalar...
Sonrasında aktı kalabalık; Taksim Meydanı'na...
Kimilerine göre; "Bindirilmiş ve Giydirilmiş Kıtalar" dık biz. Ama Çağlayan'da "Bin Dirilmiş Toplumlar" olarak çıktık Lâiklik ilkesine sözde bağlı olan Hükümetin ve onun yandaşları konumundaki medya kuruluşlarının karşısına. Tepkimiz sadece Hükümet'in anti- lâik anlayışına ve anti- lâik yapıda bir Cumhurbaşkanı'na değil; aynı zamanda her fırsatta bu anlayışta olanlara destek veren, arka çıkan basın ve yayın kuruluşlarına, medya patronlarınaydı.
Türkiye'de siyasi iktidarlar değişse bile, değişmeyen ve değişmesi de mümkün olmayan tek gerçek iktidar; Türk halkının hür iradesi olmaktadır. Ve Türkiye'de her şey; eninde sonunda Türk halkının hür iradesine uygun bir şekilde olacaktır.
On binler, Çağlayan'da lâik bir yapıya sahip, bağımsız bir Türkiye Cumhuriyeti'ne ve lâikliğin savunucusu Türk Silahlı Kuvvetleri'ne olan içten bağlılıklarını hep bir ağızdan haykırırlarken; diğer taraftan da Anayasa Mahkemesi'nde, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk tur oylamaları hakkında alınacak karar görüşülüyordu. Artık büyük bir heyecanla, çıkacak müjdeli kararı bekliyoruz.
BU ÜLKE İÇİN BİR ŞEY YAPMALI...
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

Facebook hesabınızla yorum yapın, daha çabuk onaylansın!