Bir "işsizlik" fotoğrafı da benden

Pek sanmıyorum ama bu yazım, umarım, asıl okuması gerekenler tarafından da okunur. Aşağıda okuyacağınız elektronik posta mesajını bu sabah saatlerinde aldım. Mail ekindeki dosyalarda, Türkçe ve İngilizce olarak ayrı ayrı hazırladığı özgeçmişlerini bana ulaştırmaya çalışan kişinin; tabi ki açık bilgilerini buraya almıyorum.

Önce, çok düşündürücü ve can yakıcı cümleleri okuyalım, sonra da birkaç kelime sözümüz olacak elbette:

“<ı>Sayın Yetkili,

Lisans eğitimime Florida eyaletinin Clearwater kentinde Saint Petersburg College 'da İşletme eğitimi alarak başladım. Daha sonra yöneticilik ve pazarlama eğitimimi Tampa kentinde South Florida Üniversitesinde tamamladım. Eğitimim sırasında ve sonrasında yöneticilik ve pazarlama alanında iş deneyimi kazandım. Türkiye'ye kesin dönüş yapınca askerlik görevimi yerine getirdim. Askerlik vazifemin ardından 3 aylık dış ticaret uzmanlık kursunu tamamladım ve bu kurs bitiminde Milli Eğitim Bakanlığının düzenlediği sınavı başarıyla geçip diplomamı aldım. Son bir buçuk yılda dış ticaret firmasında deneyim kazandım daha sonra (...) firmasında bölge sorumlusu olarak çalışmama devam ettim. Kendime büyük hedefler koydum. Bu büyük hedeflere ancak büyük şirketlerde ulaşabileceğimi düşünüyorum. İş tecrübem, aldığım eğitim, kişisel becerilerim ve sosyal yaşantımla çalışacağım şirkete maksimum düzeyde verim sağlayacağıma inanıyorum.

Özgeçmişimi değerlendirmelerinize sunar, çalışmalarınızda başarılar dilerim.

Saygılarımla,

A.”

Evet Değerli Dostlar. Normalde böyle bir kariyere sahip bir insanın, çok ekstra olumsuzlukları yoksa, büyük ve ciddi firmalar tarafından havada kapılması gerekir değil mi? Çok acıdır ki piyasa, bu ve benzeri donanımda olan işsiz insanlarımızla dolu şu anda.

Yazık. Bu memleketin emeğine, nitelikli iş gücüne, beyinlerine yazık. Boşa akan su gibidir bu insan kayıplarımız bizim.

İşsizlik konusunda, dünyada sadece Güney Afrika Cumhuriyeti’nden daha iyi durumdayız. İşi olup da çalışanlarımızın yarısından çoğu ücretlerini yarım yamalak, geç alabiliyor. Sigorta kayıtlarımız daha doğrusu kayıtsızlıklarımız bu ülkenin koskocaman başka bir ayıbı.

Ve işin daha da vahimi, atlar tepişiyor karıncalar eziliyor durumu, yaşadığımız.

Hadi “yalan” deyin. Diyemezsiniz değil mi? Diyemezsiniz...