- Kategori
- Gündelik Yaşam
Bir anımsama, bir özleyiş, bin umut
www.belgeselfotograf.com sitesinden alınmıştır.
Hani aniden anılara dalar, şöyle bir gözünden geçer ya yaşadıkların... Hani iç çekerek ya da buruk bir gülümseme ile hatırlanır ya en unutulmaz anlar... Hani bir tanıdık bir şarkının, bir cümlesinde bulur ya insan kendini... İşte böyle bir bir an benim için şu dakikalar.
Bir hayli olmuş elime bir kalem alıp bir-iki satır karalamayalı. Oysa arada sırada, dalarken uykulara ne düşünceler geçmişti aklımdan. Ne kadar düzgün ve uzun cümleler kurmuştum akşam dönerken geceye. Hepsi silinivermiş gün ışırken.
Bu gece okudum bütün yazdıklarımı tek tek. Ne kadar güzel bir duyguymuş anılara yolculuk. Mesela en son bir tereddüt içindeymişim. Çocuğum mu kariyerim mi diyerek kala kalmışım öylece. Ağlamışım yazarken. Kızım yedi aylıkmış. Şimdi onaltı...
Ve zaman...
Dokuz ay geçmiş aradan. Neler değişmiş neler... Tereddüte gerek kalmamış. Sadece işimi değil yaşadığım şehri, annemi-babamı bırakıp gelmişim, daha önceleri çok uzak dediğim bu şehre. Burda gün erken ışıyıp, erken karışıyor karanlığa. Kar, erken düşüyor dağlara. Soğuğu da ayrı bir dert.
İnsan geride bıraktıklarına üzülüyor. Benim de yüreğim burkuluyor işte böyle dalınca anılara. Ama ben gene de mutluyum. Hiç bu kadar kendimle baş başa olmamıştım. Sırf ben istediğim için, kendim için bir şeyler yapamamıştım... Ve en güzeli kızımın büyüdüğünü görebiliyorum. Onun ilk adımlarını, ilk sözcüklerini paylaştım. Çekmeceleri karıştırırkenki merakını, ilk resimlerini kağıda değil de duvara ısrarla çizerkenki heyecanını gördüm. Saçımı kıskanıp niye benim saçım uzun değil diye kendi dilinde yakındığı dakikaları, elbiselerini görünce sevinçten kendini yerlere attığı anları, birbirimize kızdığımız sonra da güldüğümüz zamanları hep beraber yaşadık.
Kızımla güzel anılar bırakacağız yarınlara.