Bir doğa sevdası Özdere'm

Özdere, çok eski yıllardan Yunanlılardan kaçmak için kurulan küçük bir köymüş. Eskiden adı "Kesre Köyü" imiş. Oradaki insanlar kendilerine buldukları taşlardan tek pencereli küçük ama içine girdiğinde çok güzel gözüken evler yapmışlar. O evle hala durmaktaymış Özdere’de.

O küçük evlerin bulunduğu yere gittiğimde dağın tepesine yine taşlardan küçük kulübe gibi bir şey yapmışlar. Eğer tehlikeli bir olay olursa köylülere bir şey olmasın diye yapılmış.

Herkes evlerine çekildiğinde köylülerden iki kişi orada nöbet tutarmış. Eğer tehlikeli bir şey olursa nöbetçilerden biri köylülere haber verirmiş. Bu yer Özdere’de Dereboğazı denilen yerdeymiş benim bildiğim kadarıyla.

Dereboğazı o zamanlar o kadar güzelmiş ki oraya sığınmak için gelenler hayran kalırmış. Dağın arasından süzülen sular o kadar büyüleyiciymiş ki insanlar gözlerine inanamıyorlarmış.

Şu anda Özdere, o eski kalıntıların da bıraktığı Cumhuriyet Mahallesi’nde toplanıyor. Çok fazla olmasa da eski evler var. Zaten Cumhuriyet’in ilan edildiğini duyunca insanlar Cumhuriyet mahallesi’nde toplanmış. Oradan geliyor mu mahallenin ismi.

Özdere şu anda birçok yazlıkçının da hoşuna giden Güvertesiyle meşhur olup, bunu gibi birçok güzellikleri var. Bunlardan birkaçı da Sedat baldı stadı, Atatürk meydanındaki parkıdır ve Sevgi Parkı’dır. Fazla dikkat çekici gelmese de Sedat Balcı Stadı oradaki tek saha desek olur. Çünkü bayram törenleri, okullar arası maçlar, konserler, festivaller gibi birçok etkinlik orada yapılıyor. Park da oradaki yapılan sergilerde çocukların eğlenmesine neden olabiliyor. Bir de parkın oradaki çay bahçesi var. Yazın düğün salonu olarak da kullanılabiliyor. Ayrıca hafta sonları da sinema salonu olarak da kullanılacağı söyleniyor. Ama çay bahçesindeki dekor harika bence.

Özdere’nin Ortaköy Mahallesi’nde olan Gençlik Parkı tam gençlere göre. Gezmek, dolaşmak için harika bir yer.

Aralara masalar koyulup bir köprü oluşturulmuş. Köprünün altından sular akıyor ve o suyun içinde ördekler var. Tam karşısında da deniz var. Anlayacağınız oranın da dekoru çok güzel.

Ağaçların, dökülen yaprakların arasında piknik yapıp, temiz havayı içine çekmek kadar güzel bir duygu yok herhalde…

Kalemlik diye adlandırılan piknik ve dinlenme yeri olarak çok güzel bir yer de var. Yazın denize girip, piknik yapılabiliyor. Ama kışın sadece balık tutmak ve piknik yapmak için geçerli. Kalemlik ormanların arasından gidilip mangal keyfinin de harika olacağı bir yer. Ama bence kışın orada balık tutma keyfi kadar güzel bir şey yok. Çünkü hem stres atılmış olur hem de Özdere’nin o temiz havasında bir solumuş olursunuz.

Özdere’ye bağlı olan Ahmetbeyli Mahallesi’nde olan Cloros. Bu yer günümüzden 2500 yıl önce kurulan bir bilicilik merkeziymiş. Zamanın bir tanrısı Tanrı Apollon adına yapılmış çok büyük bir tapınak ve heykel toprak altından çıkarılmış. Heykellerden biri o kadar büyükmüş ki bir bacağının uzunluğu 3, 5 metreymiş.

Yani Özdere anlatamayacağım kadar piknik alanıyla, tarihi eserleriyle dolu çok güzel bir yer. Bir doğa sevdasıdır benim Özdere’m.