Bir dost'a...

Yazacak paylaşacak öyle çok şey var ki; ama nerden başlayacağımı bilemedim. Kaç kez oturdum kalktım klavyenin başına... Belkide bir daha yazmayacaktım. Bu sabah ki, aldığım telefon yeniden yazma hissi uyandırdı ben de, çok uzaklardan henüz yüzünü göremediğim yazılarından tanıdığım yumuşacık sesi, sevgi doluydu...Taa oralardan merak etmişti beni buda beni çok mutlu etti. Paylaştıklarımız sınırlı, aramıza kilometreler girsede yine de bir yerlerde, bir zaman diliminde anımsayıp birbirimizi merak edecek kadar yakınız. Ne hoş değil mi?

Yanıbaşında ki; onca şeyi paylaşmışken herhangi biri gibi arayıp sorarken...Yüzünü göremediğim bir kahveyi sıcacık dumanı üstünde yudumlayamazken, karşılık oturup sohbet edemeğim güzel insanın beni merak ediyor olması harika bir duygu...Günlerdir deve kuşu misali kafamı gömmüşken toprağa tekrardan sıcacık yüreğiyle sevgi dolu sesiyle gün ışığına çıkardı nergizlerimi...Merak ettiniz değil mi ? Hepinizin tanıdığı... Kendisi için aynı duyguları paylaştığınıza eminim...

Dün, doğum gününü kutladık.Bildiniz değil mi? tabi ki; Özlem Akaydın...Canım arkadaşım, gönlü güzelim iyi ki doğdun. Ailen ve tüm sevdiklerinle sağlıklı, huzurlu mutlu nice yaşlara...herşey gönlünce olsun...Sevgi dolu yüreğine hüzün hiç değmesin...Seni seviyorum...

Dost, deniz kenarında taşlara benzer. Önce tek tek toplarsın. Sonra birer birer denize atarsın ancak bazılarına kıyamazsın. İşte "SEN" o kıyamadıklarımdansın....