Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ocak '08

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Bir Düşünceden Dolayı Bırakıp Gitmek

Bir Düşünceden Dolayı Bırakıp Gitmek
 

Bugün yazdığım "Benim Gözlerimle 2007 Milliyet Blog'a Yansıyanlar" adlı başlığımla ilgili bir açıklama yapmak zorunda bırakıldığım için ve MB platformunun böylesi bir polemik yeri olmasına sebep olunduğu için bu yazıyı yazmak durumunda kalıyorum. Bu kirliliğe alet edildiğim için de ayrıca üzgünüm. Bu yazıyı yazmamda ki sebep yazdıklarımın tam anlaşılır olmaması ve Sevgili Sabia Rana’ya yapılan eleştiridir. Arkadaşımıza gönderdiğim mesajla da tam anlaşılmadığımı düşündüğüm için bu çirkin polemiğe girmeye niyetim yoktu ama mecburen bu ikinci yazıyı yazmak durumunda kaldım. MB hiçbir konuda kavganın yeri değildir hepimiz birer yetişkiniz düşüncelerimizi ortaya koyar medeni sınırlar içinde tartışırız bunun dışında yapılan her şey kirliliğe bir katkıdır biz MB yazarları olarak bu kirliliğin birer parçası olmak adına burada değiliz önce bunu bir kere anlayalım. Bugün olanlar yazdığım yazıyı haklı kılıyor ne yazık ki. Bunda haksız çıkmak isterken bugün yaşanılanlar beni destekliyor.

Şimdi gelelim arkadaşımızın tavrını nasıl değerlendirdiğime ve ben kendisine nasıl bir mesaj attım. Attığım mesaj uzun olduğu için tamamı gitmedi bu yüzden orijinal halini olduğu gibi veriyorum sizlere.

s.aydın adlı MB yazarımıza gönderdiğim mesaj.


"Yoruma kapattığınız için yorum yazamadım bu yüzden mesaj gönderiyorum size. Belki öfkenizden mesajımı da yayınlamazsınız. Zira öfkeniz sizi o kadar hapis etmiş ki tüm yazımdan çıkardığınız sonuçla ben gidiyorum demenize şaşırmadım. Yazmak paylaşmanın bir yoludur düşüncesini savunanlardanım. Ama paylaşırken de bir şeyler verebilmeli insan. Sırf kendi egosunu tatmin için yazmak sadece kendi kendine konuşmaktan öteye gitmez. Bu kirlenmeye de dur demeliyiz dedim. Benim takıntım sayılarda değil içerikte. Bunu anlatmaktı tüm amacım. Ama sizin tüm yazdıklarımı üzerinize almanız ve sevgili Sabia Rana’yı karıştırmanız çok üzücü. Ben de bunu kınıyorum hiç kusura bakmayın. Çekip gitmekle yazdığınız yazılara haksızlık edersiniz ki yazdıklarınızı okuyan bir okuyucuyum her ne kadar siz bunun farkında olmasanız da. Bir zamanlar sevgili Savaş Şakar da çok yazdığı için eleştirilere mağdur kalmıştı ama benim blog habercimin ilk listelerindeydi ve severek okuduğum yazarlar arasındaydı hala da öyle. Yani takıldığım sayılarda olsaydı o yazıları da okumaz zevk almazdım. Meseleyi böylesine kişiselleştirmeniz açıkçası bir MB yazarının yapabileceği bir şey olmamalıydı. Bu yüzden öfkenize yenik düşmeyin tekrar düşünün ve okuyun yazdıklarımı. Anlatmak istediğimle sizin anladıklarınızın arasında ki farkı görebilirsiniz belki."

Bu mesajımla kendisine bir şeyleri anlatmaya çalışsam da aynı öfkeyle sağduyuyla yaklaşmamaya devam ettiğini görüyorum. Zira yazıma gönderdiği yorumda bunu ispatlar nitelikteydi. "Ben çok yazdım benim bloğum sizi döver siz ne hakla az yazdığınız halde bu hakkı kendinizde görerek bu konuda yazı yazıyorsunuz" tarz söylemleriyle. Bu başlığı açmak beni kınamak adına yapıldıysa teşekkür ederim çok güzel kınandım ama nedense ben böyle hissetmedim yazıma ve endişelerime destek verdiniz bunun için teşekkür ederim size. Ama bir şeylerin ispatı içinse yazdıklarınız beni kullanmanıza gerek yoktu zira eliniz de klavyeniz var bunu dile getirmenin yolu bu olmamalıydı.

Tekrar altını basa basa söylüyorum bugün yazdıklarım için benim amacım kimseyi kırmak incitmek şu bu değildi. Sayılarla alakalı da yazmadım yazımı. Ortada bir kirlilik var ve bu kirlilik yazıların içeriklerinde. Buna editörler değil bizler dikkat etmek zorundayız dedim. Çok yazı yazmak yarışını bir kenara bırakalım bunu düşünelim dedim. Ve yineliyorum sırf yazmak için yazmak böylesi önemli bir gazete çatısı altında bize bir şey katmaz. Zaten ülkemizde bu anlamda çok kirlik var biz bu kirliliğe katkı sağlamayalım dedim ve diyorum. Bunun için terk edip gitmekse bu kirlikte katkısı olanlara pirim vermektir. Sizin boşluğunuzu onlar doldururlar çokta kolaydır. Sizin yazdıklarınızı okuyan bir okur olarak yine aynı sözümü yineliyorum arkadaşım yazdıklarımı tekrar okuyun sizin anladıklarınızla benim anlattıklarım çok çok başka. Ama alındığınız konu başka bir şey ise buna da benim yorumum olmaz. Lütfen buna beni alet etmeyin.

Beni burada en çok üzen şey ise Sevgili Sabia Rana’ya yapılan yorumdur. Kendisini İstanbul’da tanımış olmanın onuru ile benim yüzümden maruz kaldığı bu olay için kendisinden arkadaşımız adına ben özür diliyorum. Yüreği güzel insan Meleklerinizle bizi bırakmayın. Sevgiler…

 
Toplam blog
: 295
: 3718
Kayıt tarihi
: 01.10.06
 
 

Milliyet Bloğa nasıl geldim ve nasıl yerimi aldım bilmiyorum. Sanırım uzun yıllar okuduğum bölüml..