- Kategori
- Gündelik Yaşam
Bir gülüşün gölgesi
Oradayım! Korkunç karanlığın tam ortasında! Oradayım ve sizleri, benliğinizi ve kedi gözü gibi parlayan renkli gözlerinizi, kalınca bir sezgiyle tam tamına seçebiliyorum.
Oradayım ve nasılsa gülümsüyorum.
Alnımdan başıma doğru eğrilen ve gözlerimin içini delen, çengeli bir iğnenin biçimine benzer bir kıvrımla batan şu baş ağrım da engel olmasın gülümsememe. “Neyin var?” diye sormuştun bir zamanlar! Belli ki benim de gözlerim var ve bir de şu baş ağrım ve bir de gülümsemem. Ayrıca çengelli bir iğnem.
Oradayım ve ayrıca unutkanım: Olsun! Unutmadan, şu anın içinde aklıma gelen tüm ürkünç kuruntularımı, coşkuyla açıklamamı sağlayacak bir neden bulurum belki. Aksi durumda, yarından sonra, elimde kalan sadece ve sadece bazı küçük yanılgılarım olabilecek. Ama yine de bunun üzüntüsünü ve yükümlülüğünü şimdiden duyumsamak istemiyorum. Sonrasında nasılsa onları da unutacağım.
Kendi gölgesini seven hanginizsiniz?
Ya zamanı ters düz edebilen?
Hanginiz yuvarlanan bir taşı taşırsınız?(1)
Hanginiz kapısı açık bir kafeste kalırsınız?
Hanginiz bir esinle irkilirsiniz?
Başına çengelli iğne saplanan hanginizsiniz?
Kedi gibi parıldayan şu gözler!
Vurdum duymaz şu yüzler!
Unuttukça yitip giden şu sözler!
Hanginiz karanlığın diğer tarafında bulundunuz?
Bir gülüşün gölgesini görebilen hanginiz oldunuz?
-
Görsel: Three Young Surrealist Women Holding in their Arms the Skins of an Orchestra, 1936, Salvador Dali
(1): Pink Floyd, The Wall, Hey You parçasından çağrışım
Hey you, would you help me to carry the stone?