Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Haziran '08

 
Kategori
Haber
 

Bir haber nasıl çarpıtılır ve Orhan Pamuk Euro 2008'de kimi tutar?

Bir haber nasıl çarpıtılır ve Orhan Pamuk Euro 2008'de kimi tutar?
 

Vatan Gazetesi web sayfasında yeni bir Orhan Pamuk'u linç girişimi mevcut. Haberin altında yer alan yorumlara bakınca, kahve köşelerinde oturan birilerinin yine hesap kitap yapmaya başladığını tahmin etmek hiç de zor değil.

Önce Vatan Gazetesi'nin web sayfasının manşetine bakalım;

“Milli Takım milliyetçi amaçlara hizmet ediyor.”

Kim söylemiş; Orhan Pamuk

Haberin geri kalanının tamamı ise şöyle;

“Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanan ilk Türk yazar olan Orhan Pamuk, Türk Milli Futbol Takımı’nın aşırı milliyetçiliğe ve yabancı korkusuna hizmet ettiğini söyledi. Alman Der Spiegel dergisine konuşan Pamuk, “Milli Takım milliyetçilik, yabancı düşmanlığı ve otoriter düşünce üreten bir makine” dedi. İsviçre maçından sonra çıkan olaylar için “Türk basınının bu olayları veriş tarzı kabul edilemezdi. Yenilgi hakem hatalarına ve birçok komploya bağlandı” diye konuştu. Pamuk Teknik Direktör Fatih Terim’in “ultra milliyetçi” olduğunu ancak buna rağmen Milli Takımı Avrupa Futbol Şampiyonası’nda destekleyeceğini söyledi.” Haber metni bu kadar.

İnsan haberi okur okumaz tepki üretiyor. Benim gibi milliyetçi damarı oldukça zayıf bir kişi bile, en azından şu cümleyi söyleyebiliyor; “şimdi durduk yere nerden çıktı bu anlamsız yorum”

Ancak insanı en kolayı düşündürtmeye meylettiren her şeyden olduğu gibi, bu haberden de şüphe duyuyorum ve diğer web sayfalarında haberin peşine düşüyorum. Popüler haber sitelerinin bir kaçında daha haberin benzerlerine rastlıyorum. Ancak google’den basitçe bir aramaya girişince haberin daha detaylı işlendiği sitelere ulaşıyorum.

Buralarda karşıma çıkan haberler , Vatan Gazetesi’nin web sitesinde aktarıldığı kadar kısa değil. İlk şaşkınlığım burada ortaya çıkıyor. Vatan Gazetesi'nin web sitesi neden bu haberi bu kadar kısa aktarmış olabilir diye düşünüyorum. Ve okuduklarımdan sonra Vatan Gazetesi'nin web sayfasının kurguladığı bir çarpıtma için verileri budadığını anlıyorum.

Oralarda rastladığım haberlerde Orhan Pamuk neler söylemiş, birkaç pasaj aktaralım;

“Euro 2008 maçlarını tabii izleyeceğim. Ancak Türk takımı kaybettiği zaman dayanamıyorum. Hevesim kırılıyor. Fenerbahçe-Chelsea maçının ikinci yarısını izlemedim, çünkü yeniliyorlardı. Bizim oyuncuların topu sürekli çocuklar gibi kaptırmaları üzücüydü.”

“Takım tutkusu din gibidir. Nedeni niçini yoktur. Bugün hala Fener’in 1959 yılı takımını ezbere sayabilirim. Şeref tribününde otururduk. Yanımızda Brecht’in eserlerindeki kapitalistlere benzeyen tipler oturur, puro içerlerdi. Oyunculara aptal işçilerini azarlayan patronlar gibi hakaret ederlerdi. Bunu çok kötü bulurdum. O zamanki ünlü oyuncuların çikletten çıkan kartlarını toplardım.”

“Portekiz diktatörü Salazar, ülkesini futbol yardımıyla da yönetmişti. Futbol ona göre halkın afyonuydu. Bizde de böyle olsa sevinirdim. Ama burada futbol afyon değil, milliyetçilik, yabancı düşmanlığı ve otoriter düşünce üreten bir makina gibi. Ayrıca galibiyetlerin değil, yenilgilerin milliyetçiliği körüklediğini düşünüyorum. Milliyetçilik, deprem ya da kaybedilen savaşlar gibi felaketlerden doğuyor. İngilizlere karşı 8-0’lık yenilgi de böyle bir felaketti. Türkiye’de bugün futbol milliyetçiliğe hizmet ediyor, ama millete değil.”

“Sonbaharda Ermenistan’la Dünya Kupası eleme maçı oynanacak. Türkiye kazanır, çünkü sportif olarak takım açıkça daha üstün. Umarım böyle olur. Tabii bir yenilgi durumunda Türkler "Farketmez, Ermeniler de bizim gibi insan" derler! Böyle bir tutum olabilir mi? Hayır, o kadar naif değilim. Milli Takım Teknik Direktörü Fatih Terim bir ultra-milliyetçi olsa da, Avrupa Şampiyonası’nda tabii ki Türkiye’yi tutuyorum, tıpkı sizin Alman milli takımını tuttuğunuz gibi. Ama fanatik değilim. Bir şey daha; Fransa Başkanı Sarkozy, Türkiye’nin Avrupa’ya ait olmadığını söylüyorsa, biz de ona şöyle diyebiliriz: Fenerbahçe, 50 yıldır Avrupa’nın parçasıdır.”

Ayrıca birkaç sitede, doğrudan kendi ifadesi olarak değil, özet şekli ile 2006 yılındaki Türkiye - İsviçre maçına dairde bir yorum var. Sitelerde verilen özet şu şekilde; “Türkiye'nin Dünya Kupası ön elemeleri için Kasım 2005'te İsviçre'ye karşı oynadığı olaylı maçta iki takımın oyuncuları ve yetkililerin maç sonundaki tartışmalarını hatırlatan Pamuk, Türk futbolcuların, futbolseverlerin ve basının tutumunu doğru bulmadığını söyledi. Pamuk, "Türk futbolcular saldırdılar. Bu ahlakdışı ve kabul edilebilir değil" diye konuştu.

Bu araştırma sürecinden sonra, Orhan Pamuk’un sözlerine bakınca, Vatan’ın web sitesinde geçen “Milli Takım milliyetçi amaçlara hizmet ediyor.” ya da “Türk Milli Futbol Takımı’nın aşırı milliyetçiliğe ve yabancı korkusuna hizmet ettiğini söyledi” ifadelerine bu röportajda rastlamıyoruz. Röportajda bahsi geçen, ülkede futbolun “milliyetçilik, yabancı düşmanlığı ve otoriter düşünce üreten bir makine gibi” olması. Ayrıca bir eklemede var; “Ayrıca galibiyetlerin değil, yenilgilerin milliyetçiliği körüklediğini düşünüyorum.”

Orhan Pamuk’un düşüncelerine katılmak zorunluluğuna elbette kimse sahip değil. Ancak Orhan Pamuk’un sözlerini cımbızlayarak, onu Türk Milli Takımının düşmanı olarak lanse ederek, aç kurtların ortasına atmaya çalışmanın hiç de etik olmadığı ortada.

Bu ülkede Orhan Pamuk düşmanlığı üzerinden, ırkçı-milliyetçi bir damar örmeye çalışan bir kesim var. Orhan Pamuk’un ifade yetersizliklerinin bu çabaya oldukça katkısı olduğunu düşünenlerdenim. Ancak bu durum, onun ifade yetersizliklerinden de faydalanmak için tetikte bekleyen birilerinin olduğu gerçeğini de görmemize engel değil. Ve Orhan Pamuk’un ifadelerini şöylesine bir derleyip toplayınca, en azından bu konudaki fikirlerine katılmamak mümkün değil.

Vatan Gazetesine ait, Vatanim.com.tr sitesindeki yazının adresi; http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?detay=Milli_Takim_milliyetci_amaclara__hizmet_ediyor_181774_1&tarih=02.06.2008&Newsid=181774&Categoryid=1

 
Toplam blog
: 453
: 1826
Kayıt tarihi
: 14.11.06
 
 

36 güneş yılı. 27 yıl G.antep, 9 yıl İstanbul. İstanbul, 90’lı yıllarda yaşandı, bitti.  Hep şe..