Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

08 Ocak '13

 
Kategori
Deneme
 

Bir insanı öldüreceğine, umursamaz davran.

Bir insanı öldüreceğine, umursamaz davran.
 

Eğer hak edeni umursamayacak kadar güçlüysen, yaşamın hiçbir derdi, tasası seni yıkamaz.


Hani öylesine kızarız, öylesine öfke duyarız ki, bazen birilerine... Canını alsak, az gelir yaptıklarımız; yüreğimize...

Malum... " Öfke, baldan tatlıdır." derler. Bilenler bilir... Öfkenin, bu türden olanını da...

Gel gelelim, öfkeli davranmak, en çok da öfkeli olana zarar verir; öfke duyduğu kişiye değil aslında.

Çünkü gerçekten öfkelenmiş bir insan, çoğunlukla:

- Aklından çok, duygularıyla hareket eder.

- Tek düşündüğü, ne olursa olsun, onu öfkelendirene, misliyle karşılık vermek, şiddetle reaksiyon göstermektir.

- Bünyede gittikçe kabaran öfke, kişiyi, sağduyudan ne kadar uzaklaştırırsa, kontrolsüz davranışlara da bi' o kadar yaklaştırır.

- Gerçekten öfkelenmiş,  öfke kontrol  bilinci düşük ya da o an için bulanıklanmış, öfke dozu kaçmış biri, çok büyük ihtimalle, haklıyken haksız duruma düşer; ne yazık ki.

Oysa, bilinçle geliştirilmiş bir tek davranış modeliyle, hem öfkesini, hem karşısındakini çok kolay alt edebilir, bertaraf edebilir insan...

Umursamayarak... Ne yaparsa yapsın karşısındaki... Kişi, umursamayarak öldürebilir karşısındakini... 

Ne yaparsa yapsın muhattabı... İnsan, karşısındakini umursamayarak, adam yerine koymayarak öldürür, yok eder; ama eninde, ama sonunda; insanın can damarı olan ruhunu...

 Birey, ne kadar umursamamazlık profesyoneli olursa olsun, kimi zaman, ruhsuz, kişiliksiz, arsız, yüzüne tükürsen, " Yarabbi şükür! " diyebilecek kadar insanlıktan, adamlıktan çıkmış olanlarla da karşılaşabilir maaaalesef ki!...

Ama emin olun ki, en arsız, en yüzsüz, en utanmaz  adam bile, karşısındaki ona düzenli ve sonsuz bir sabır içinde:

" Sen yoksun! Sen değersizsin! Sen hiçbir şeysin! Varlığının ve davranışlarının hiçbir anlamı ve önemi yok benim için! Sen muhattap alınmaya değmeyecek kadar zavallısın çünkü! " mesajlarını yolladığında; er geç pes eder; çünkü yapabilecek hiçbir şeyi yoktur onun... Çünkü o yüzsüzün, eli mahkum!...

Ya da olanlar öylesine çileden, öylesine kontrolden çıkarır ki malum kişiyi; dozu giderek yükselen agresifliği, hiç beklenmedik bir anda, gelir o agresiflik budalasının kendisinin bile hayal edemeyeceği bir yerlerinde patlar! " Ahhhh! Canım çok yandı! Yetişin dostlar! " diye ciyaklamaya başladığında; artık onun için çok geçtir. Çünkü en sevdiği dostları bile ruhuna Fatiha okumaya başlamıştır artık.

Kendimden bir örnek vermem gerekirse, eğer biri veya birileri beni, akıl ve vicdan terazilerimden bile vazgeçebilecek kadar kızdırmış, hatta çıldırtmışsa...

En önce, o konu ya da kişiyle ilgili bünyemde biriken öfke, köntrollü bir biçimde sıfırlanıncaya kadar sakinleşmeyi beklerim. Daha sonra, en sakin halimle, bu durumu hangi yoldan çözebileceğime odaklanırım. Üçüncü aşamadaysa, her yönünü en kusursuz ve ayrıntılı bir biçimde planladığım eylemlerimi ardı ardına uygulamaya koyarım.

Sonuç ne mi olur? Eğer benim kadar sabırlı bir insansanız, bunca sabrın sonu, mutlak zafer olur.

Ancak, bu kadar sabır ve stratejik davranışlarınız yoksa bile, sizinle psikolojik savaş yapmaya çalışan birilerine bir tek şekilde karşılık verin bence:

O insanı öldüreceğinize, umursamaz davranın. Ruhunda kişilik, teninde can taşıyan hiçbir canlı, umursanmamaya sonsuza kadar dayanamaz. Bunu sadece ben değil, psikoloji bilimi de böyle söylüyor.

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara