Bir mantığın çöküşü

Ön not: Lütfen Avrupa basketbol şampiyonası yazılarımı sadece bir branşta her ulusal ve veya kulüp takımı için olması doğal sonuçlar hakkında ahkam kesme diye değerlendirmeyin. Ben sonuçları değil işin icra ediliş mantığını örneklerle anlatmaya çalışıyorum.

Sayın okurlar bir hafta süreyle yoktum. Bu süre içinde Slovenya maçını seyredemedim. Frsansa maçını ise seyretmedim. Eğer bir ders almışsak bu çöküş, iyi bir başlangıç olabilir. Ama bilelim ki bu çöküşün ilk ve tek nedeni nedeni oyuncular ve Tanjeviç değildir. Bu çöküşün nedeni yıllardır hepimiz tarafından kabul edilen, yazılan, çizilen mantalitelerdir. Yani edilgen olarak bir çözüme ulaşma veya çözümsüzlüğü bir vakıa olarak kabul edebilme mantalitesidir. Olumsuz sonuçlar gerçekleştikten sonra ama olmaz ki deme alışkanlıklarımızdır. Önemli olan eleştirinin, somut-açık-, konuya yönelik -icra edilen işin icra ediş tarzına yönelik-, kişinin şahsına hakaret içermeden ve eğer bir öneri de içeriyor veya içerecek ise sonuç gerçekleşmeden önce yapılmasıdır.

Burada örnekleri yazarsam çok uzayacak. Ama Allahaşkına 8,9,10,11, 12 Eylül tarihli Hürriyet gazetesinden Sn. Esat Yılmaer yorumlarını okuyun. Maçları seyrettiyseniz Sn. Yiğiter Uluğ, Murat Murathanoğlu, Barış Kosova yorum/ anlatışlarını anımsayın. (Ör: İtalya maçı için Sn. Uluğ aynen "bu maçı savunma ile alacağız" sözü. ) Ama en garipsediğim Willie Solomon' un Türk vatandaşı yapılması önerisiydi. Neden garipsediğime gelince birincisi ben daha Efes Cup sonrası bu takıma bir üçlük atıcısı / guard konmalı derken biz 6 uzun tercih ettik. Bir hızlı guard / atıcı isteği için geç bir tarih değil mi? Hele de üstat yazarlar için. 2. si mantalite değişmeden Kobe veya Alan Iverson bu takıma gelirse ne olur ? Nasıl olup ta temeldeki, mantığı anlayamıyoruz. Willie Solomon Türkiye' ye geldiğinde ilk tepkimiz bize uyacak oldu. Ama o bize uyarsa zaten Willie Solomon olmaz ki? Anımsayın Efes Pilsen geçen sezonun Avrupa sayı krallarından Jenkins' i kadrosuna kattı. Sonra da savunma yapmıyor, başını alıp gidiyor diye gönderdi. Üstelik bunu sadece Sn. Mahmuti düşünmedi. Medyada Jenkins kendine oynuyor diye yazdı. Kendine oynayan Jenkins' i olmayan Efes ne yaptı? Bırakın Avrupa' yı Türkiye' de ne yaptı? Jenkins' in yerine kimi aldı? Dikkat edin Efes Pilsen' den bahsediyoruz. O mevkide kimi gönderdi, kimi aldı ve ne oldu? Haydi artık bu seferlik isim yazmıyayım.

Sayın okurlar sakın takıntılı olduğumu sanmayın ama somut anlatma merakım yüzünden yine Sn. Gönlüm' ün adı geçecek burada. Sn. Gönlüm' ün gerçekten iyi niyeti, mücadeleciliği aşırı önemseniyor. Bunlar iyi ama üst düzey hedef için yetmez. Bakın İtalya maçı 32-26 öndeyiz Sn. Gönlüm ne yaptı ? 49-41 Öndeyiz Sn. Gönlüm yine ne yaptı ve sonra ne oldu ? Söyliyeyim üçlük yedik. Maç 51-51 bizim pota altında Sn. Gönlüm eline gelen topu ne yaptı? 67-66 öndeyiz Sn. gönlüm yine pota altında ne yaptı? Bakın istediğiniz arşivden seyredin ve beni anlayın. Ve düşünün o sayılar atılsaydı ne olurdu ? Şampiyonluk iyi niyetle mi, yapılması gereken eylemin doğru olarak yapılması ile mi kazanılır karar verin?

İtalya maçı son 20 saniye. Ben yine kendimi duyurabilecekmişim gibi bağırıyorum top İtalyan oyuncuya değdiği anda faul yapın diye. Peki ne yaptık ? Maçın bitimine 9 saniye kala faul yapıldı ? Nasıl olurda bu faul 9 saniye kala yapılır. Ya da o faul 3 atış çizgisinin biraz gerisinde olsaydı. Maç uzatmaya bile büyük olasılık gitmezdi. Normal zamanda 8 saniyede yarı sahayı zor geçen takım, 16-17 saniyelerde ancak set oynayan! takım 9 saniyede nasıl düzgün şut çeker. Hiç mi kenarda başka biri yok? Bunu kenar düşünemedi sahadaki oyuncularda mı düşünmedi? Sn. Peker -hücum tehdidi en çok olan uzunlarımızdan- nasıl bu kadar süre kenarda oturur?

Sayın okurlar değişmek zorundayız. Ama önce oyuncular değil, önce koç değil. Önce hepimizin -burada özel olarak basketbol federasyonu ve tüm basketbol yorumcuları- mantalitesi değişecek. Önce bize hücum ettirecek koç bulacağız. Değişecekse! Sn. Tanjeviç' de olabilir. Sonra tüm yorumcular yerden yere atlamayı değil, topu potaya doğru hücum ile sokmanın önemli olduğunu yazacaklar. Sonra kenar yönetimdeki yardımcıların sadece kenarda oturmak için değil asıl koç için bir danışmanlık işlevi ile orada olduğunu anlayacağız.

Bizim düşünce mantalitemiz değişir mi ? İşte o çok zor. Bakın bakalım basketbol ligleri başlayınca ne olacak? Bir tek umudum var. Efes Pilsen' in başına gelen David Blatt. Onu da kendimize benzetirsek yandı gülüm keten helva.