- Kategori
- Anılar
Bir muallimin hatıra defteri 46 : İstanbul'dan gelen kol saati..

(Delikanlımız tatil yapıyor; kah Bandırma’da oradan sıkılırsa köyü Köteyli de eğlenip duruyor. Köteyli köy ama eğlencesi bol; sık sık düğünler oluyor, gençler kendi aralarında eğlenceli toplantılara “eğlenti” veya “ahenk” adı veriyorlar. Bir güzel vakit geçiriyorlar. Bu arada delikanlı artık anladığım kadarıyla köy kızlarının da dikkatini çekiyor. Eh yakında öğretmen olacak, maaşa geçecek…)
(7.Ağustos.1941)
Köteyli- Köye geleli onbeş gün oluyor. Ablam bir hafta evvel Bandırma’ya gitmişti. Efendi ağabeyim Karacabey civarında Kanal inşaatında bulunuyormuş. Efendi Ağabeyim bizi de iş başına aldıracağını söylemiş. Eğer imkan olur, iş başına gidersek, ben de bir iş görür, harçlık temin ederim. İşte bunun için ben de Bandırma’ya gitmeye karar verdim. Dayım Bandırma’ya dört araba karpuz götürüyor. Ömer Eniştemle Kadir dayım da var. Bugün öğleden sonra yola çıkacağız.
Bandırma- Dün öğleden sonra köyden at arabasiyle hareket ettik. Bir zaman yolculuktan sonra Çarıkköy deresinde hayvanları koyvererek bir mola verdik. Çimenler üzerine oturarak yemeğimizi yedik. Bir saat moladan sonra tekrar yola revan olarak mehtaplı bir gecede epey yol aldıktan sonra geç vakit Çürüden köyü civarındaki çayırlıklara geldiğimizde, hayvanları koyvererek o gece sabaha kadar orada konakladık. Bizimle beraber daha bir çok arabalar da vardı. Üzerimizde mühim bir örtü olmadığı için gece ayazı yedik.
Sabaha karşı tekrar arabayı koşarak şehrin elektrikleri sönmeden Bandırma’ya vasıl olduk. Sabah kahvaltısını Ahmet Dayım’la beraber yaptık.
(14.Ağustos.1941)
Bandırma- Köyden buraya geleli bir hafta oluyor. İlk zamanlarda burada çok güzel eğlendim. Fakat son günlerde canım sıkılmaya başladı. Burada öyle samimi arkadaşım yok. Birkaç arkadaş var ama onlarla samimi değiliz. Anneme doyamadan köyden buraya geldim. Ablama köye gideceğimi söyleyerek çantamı hazırladım. Bu gece köyden Ahmet Dayımla, yengem geldiler. Bugün öğleden sonra dayımlarla birlikte Bandırma’dan hareket ederek gece geç vakit köye geldik.
Efendi Ağabeyim İstanbul’dan bana bir kol saati getirmiş. Pek memnun oldum. Köye tekrar gelmemden annem pek çok sevindi. Teyzemin oğlu Kadir ağabeyim de izinli olarak askerden gelmiş. Kadir ağabeyimle de görüşmeyi arzu ediyorum.
(15.Ağustos.1941)
Köteyli- Öğle üzeri yıkanıp temizlenerek köy içine çıktım. Süleyman ağaların evlerinin önünden geçerken beni içeri çağırdılar. Meğer Gönen’den Hösnüye teyzemler köye gezmeye gelmişler. Yanında oğlu arkadaşım Burhan Cahit ; Pakize hanım teyze , kızı Seyhan akrabaları bir akran genç kız olan Kadriye ile Zehra hanımlar vardılar.
Burhan Cahit ve Hasan ağabeyle biraz hoşbeş ettikten sonra Kadir ağabeyimi görmek için Ayşe teyzemlere gittim. Epey bir müddet Kadir ağabeyimle öteden beriden anlattık.
Köyde düğün de varmış. Etem ağa’nın kızı Kalfa köye veriliyormuş. Akşam Burhan Cahit, Hasan, Sabri, Saadettin, Hasan ağabey bütün gençler evine gittik. Orada bizim kızların, Erdek’ten, Edincik’ten, Gönen’den gelen kızların oyunlarını seyrettik.
(16.Ağustos.1941)
Köteyli- Bu gün öğleden sonra düğünlerde adet olduğu veçhile köyün etrafında gelinle beraber halka olup dönen bütün genç kızların hareketlerini seyrettik.
Bilahare Süleyman ağaların harmanına giderek düğenlere bindik. Kadir ağabeyim, Hasan, Burhan Cahit, ben muhabbet ettik. Bir de çalgıcılara çalgı çaldırdık. Gece yine düğün evine giderek eğlendik.
17.Ağustos.1941)
Köteyli- Kalfa köyden gelin alıcılar bugün gelip gelini götüreceklermiş. Öğle üzeri gelin alıcılar geldiler. Biz delikanlılar davullarla kırnatacıları alarak bir incir ağacının altına çekildik. Gelin alıcıları gidene kadar kah kırnatacılara çaldırarak, kah kızların oyunlarına bakarak eğlendik. Nihayet gelin alıcılar akşamüzeri köylerine hareket ettiler. Böylece düğün ve düğün eğlenceleri bitmiş oldu.
Öğleden sonra yemeğimi yiyip Burhan Cahit’i çağırmaya gittiğimde, beni içeri aldılar. Annesiyle Burhan Cahit beni Zehra ile Kadriye hanıma takdim ettiler; biz de müşerref olduk; şakalar yaptık; güle güle katıldık… Burhan’la ikimizden dans istediler, biraz kalktık. Sonra harmana gittik. Düğene bindik. Dutlukta incir yedik. Tekrar harmana dönerek Burhan , ben, Kadriye, Zehra, Seyhan ip atladık.
Akşam eve döndüm. Yemeğimi yedim. Geceleyin de Mesture Teyzemlerdeki eğlentiyi kaçırmadık. Orada da Edincik’ten misafir Bayan Şekure’nin şarkılarını dinledik, oyunlarını gördük. Hülasa şimdiki halde çok güzel vakit geçiriyoruz. Hiç canım sıkılmıyor. Kadriye ile Zehra bana çok sempatik davranıyorlar.
(Dışarıda II.Dünya Savaşı’nın kanlı günleri. Almanlar Rusya içlerinde ilerliyorlar. Hatta 12.Ağustos.1941’de Leningrad önlerine kadar geldiler. Diğer yandan Sovyet ve İngiliz orduları İran’a girmek için hazırlık yapıyorlar. Türkiye, cephede hazır ve biraz rahat, en azından Almanya’nın Azeri petrollerine Türkiye üzerinden gitmeyeceği anlaşıldı. Hitler Rusya’da bir batağa saplanmış durumda.)