Bir sağduyudur gidiyor..

Memlekette ne zaman ortalık biraz karışsa herkes birbirine öğüt veriyor; “sağduyulu olalım, tahriklere kapılmayalım, provokasyona gelmeyelim..”

Ben en çok siyasilerin ağzından çıkan “sağduyuyu” önemsiyorum.!

Birbirlerine söylenmedik laf bırakmıyorlar. Her türlü haltı işliyorlar. Sonrada karşımıza geçip, “sağduyulu olalım bilader” diyorlar.

Kimse de demiyor ki, “ A benim vekilim sen kendine bak.!”

Ben yürekli ve açık sözlü bir vatandaşım.

Cahil değilsiniz. Çocuk değilsiniz. Fakir fukara hiç değilsiniz.

Aha işte diyorum;  Sağduyusuz sizsiniz. Tahriklere kapılan sizsiniz. Provokasyona gelen de sizsiniz.!

Biz sizi kavga edin, birbirinizi aşağılayın, birbirinizi öldürün, yumruklaşın, küfürleşin, hakaret edin diye mi seçip Meclise yolluyoruz?

Biz size seçerken demiyor muyuz, “Ağzından çıkanı kulağın duysun. Sevgide, saygıda kimseye kusur etme”  diye.

Üstüne bir de yemin ediyorsun , “ /…/ toplumun huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin…” diye.

Yahu insanda sağduyu mu bıraktınız?

Ama vatandaş Engin hala sağduyulu. Hala sizden barış, huzur, refah ve mutlu bir gelecek bekliyor..

TDK sözlüğünde sağduyu:
1 . Doğru, akla uygun yargılar verme yeteneği, aklıselim, hissiselim:
"bu halk çocuğunun, sağduyusu, temiz bir yüreği, yiğitliği ve hepsiyle beraber saflığı vardır."- f. r. atay. 
2 . Felsefe: Doğru ile yanlışı birbirinden ayırma ve doğru yargılama gücü.