- Kategori
- Ben Bildiriyorum
Bir türlü iktidar olamayanlara hatırlatırım
İnsanlar fizyolojik, psikolojik, sosyal ihtiyaçları olan varlıklardır. Arayışları bu ihtiyaçları karşılamaya yöneliktir. Bu durum bir kısım yönetim uzmanlarını harekete geçirmiş, motivasyon teorilerinin doğmasına yol açmıştır.
Siyasette uzun süre başarılı olmuş insanların temel özelliği motivasyon teorilerini bilmese bile içgüdüsel olarak insan ihtiyaçlarını sezmesi, bu ihtiyaçları karşılamaya yönelik davranış geliştirmiş olmalarıdır.
Motivasyon teorilerini önemsemeyen insanların ucuz ekmeğin, birkaç parça yiyeceğin, bir torba kömürün, bir tebessümün, dostça dokunuşun, hal hatır sormanın, bir alo demenin motive edici etkisini anlaması zordur.
Motivasyon konusunu ilk inceleyen yönetim uzmanlarından birisi Maslow’dur. Maslow insan ihtiyaçlarını beş kategoriye ayırmış, insanın ilk basamak ihtiyacı karşılanmadan bir üsteki ihtiyaçlar kategorisine yönelmeyeceğini ifade etmiştir.
Maslow’a göre insan ihtiyaçlarını sıralayıp özetleyecek olursak;
1.Fizyolojik ihtiyaçlar: İnsanların doğuştan sahip oldukları ve arzu ettikleri temel ihtiyaçlardır. Yemek, içmek, uyumak, hava teneffüs etmek vs. ihtiyaçlar bu kategori için örnek olarak gösterilebilir.
2.Güvenlik ihtiyaçları: İnsanlar, can ve mal varlıklarının korunmasını isterler. Aynı şekilde insan, doğası gereği özgürlüğü ve mülkiyeti seven bir yaratıktır. Bu nedenle, tüm insanlar baskıya ve zorlamaya karşı kendilerini korumak isterler. Bunların dışında yaşlılık, hastalık, işsizlik vs. durumlara karşı da insan, geleceğinin güvenlik içerisinde olmasını arzular.
3.Sevgi ve aidiyet ihtiyacı: Fizyolojik ve güvenlik ihtiyaçlarından sonra insanın sosyal yönü ağırlık taşıyan ihtiyaçları ortaya çıkar. Örneğin, sevme, sevilme, bir gruba mensup olma, şevkat, yardımseverlik vs. türünden ihtiyaçlar bu gruba örnek olarak gösterilebilir.
4.Saygı ihtiyacı: İnsanlar sevmek, sevilmek dışında saygı duyulmak da isterler. İnsanlar temel fizyolojik ve güvenlik ihtiyaçlarını ve ardından sevgi ve aidiyet ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra tanınma, sosyal mevkii ve statü sahibi olma, başarı elde etme, takdir edilme, saygı görme vs. türden ihtiyaçlara ilgi gösterirler. Maslow bu gruptaki ihtiyaçları saygı görme (esteem) ihtiyaçları olarak sınıflandırmaktadır.
5.İdeallerini ve yeteneklerini gerçekleştirme ihtiyacı: Fizyolojik ve güvenlik ihtiyaçlarını ve diğer belirtilen türdeki ihtiyaçlarını karşılamış olan birey son aşamada ideallerini ve yeteneklerini gerçekleştirme ihtiyacı duyar. Bu son aşamada birey, ideallerini gerçekleştirmeye, başarmaya ve haz duymaya daha fazla önem verir.
Diğer bir motivasyon teorisi ise Frederick A. Herzberg’ in “Çift Faktör Teorisi” ya da “Motivasyon-Hijyen Teorisi” olarak bilinen yaklaşımıdır.
1.Motivasyonel faktörler: Başarı, tanınma, takdir edilme, yapılan işin niteliği, yetki ve sorumluluk sahibi olma, ilerleme ve yükselme imkanlarının olması vs. motivasyonel faktörler arasında sayılabilir. Bu faktörlerin olması durumunda bireylerin çalışma istek ve arzuları artar. Bu faktörlerin bulunmaması halinde ise bireylerin çalışma arzu ve istekleri yavaşlayabilir.
2.Hijyen faktörler: İşletme politikası ve yönetimi, çalışma koşulları, ücret düzeyi, özel yaşamdaki mutluluk düzeyi, organizasyonda alt-üst arasındaki ilişkiler vs. unsurlar “hijyen faktörler” olarak adlandırılır. Hijyen faktörler mevcut olduğunda iş tatmini gerçekleşir ve bireyleri çalışmaya motive edebilir
Motivasyon konusunda bir başka teori geliştiren yönetim uzmanı ise David C. McCleland’ dır. İnsan ihtiyaçlarını Başarı ihtiyacı, Sosyal ilişkilerde bulunma ihtiyacı, Güç ihtiyacı şeklinde sıralamıştır.
Clayon Alderfer adındaki yönetim uzmanı ise insan ihtiyaçlarını üç farklı kategoriye ayırmaktadır:
1.Varlık ihtiyaçları: Bunlar insanların doğuştan itibaren sahip oldukları ihtiyaçlardır. Yiyecek, içecek, barınma ihtiyaçları vs. bu konuda örnek gösterilebilir.
2.Sosyal ilişkiler ihtiyacı: İnsanlar, başka insanlarla bir arada olmak, duygu ve düşüncelerini onlarla paylaşmak isterler.
3.Gelişme ihtiyaçları: İnsanların kendilerini geliştirme ihtiyaçlarıdır. Başarı elde etme, tanınma, kabul edilme vs. bu tür ihtiyaçlara örnek gösterilebilir.
Alderfer’ e göre varlık ihtiyaçları karşılandıktan sonra ikinci basamak ihtiyaçların, daha sonra da üçüncü basamak ihtiyaçların karşılanmasına çalışılır.
Teoriler dikkatle incelendiğinde çok yakın benzerlikler olduğu, ihtiyaçların hiyerarşi takip ettiği, alt basamak ihtiyaç karşılandıktan sonra bir üst basamak ihtiyacın önemsendiği görülmektedir.
Örgütler, insanların fizyolojik, psikolojik ve sosyal gereksinimlerine karşılık verebildiği ölçüde başarılı ve kalıcı olabilirler. Umduğunu bulamayan örgütlerin bu bağlamda kendilerini test etmesi gerekiyor.
Sonuç olarak denilebilir ki; yönetim biliminin bulgularından yararlanmayanlar kötü muhalefet olmanın ötesine geçemezler. Yıllardır muhalefetlikten kurtulamayıp bir türlü iktidar olamayanlara hatırlatırım.