- Kategori
- Mizah
Bir usta yalancı arıyorum
Yaşayıp gördüklerimden bıktım, beynimi nadasa bırakacağım...
Çevrem mutlu insanlarla dolu. Merakla sorguladım:
Yalanlara inanarak herşeyi halletmişler...
Sorunları yok...
Gelecek endişeleri yok...
Beklentileri hiç yok...
Öyle güzel aldanmışlar ki; hallerini göreceksiniz. Hepsi zevkten dört köşe. Benim gibi aklını kullananlara hem acıyor, hem de yükseklerden bakıyorlar.
Ne güzel bir duygu...
Kendi aklını rafa kaldıracaksın, başkalarının verdiği akılla mis gibi yaşayacaksın. Ancak her nimetin bir bedeli var elbette. Kulağına üflenenleri hiç unutmayacaksın. Hele kendini akıllı sanan ve hayatı kendilerine zindan eden şu, yazar, çizer ve sanatçı takımı var ya, onlardan uzak duracaksın. Bir nevi uykudur bu cevher... Uyuyacaksın ve de yine uyuyacaksın... Eğer uyanır gibi olursan, hemen deve kuşu gibi kafayı kuma gömeceksin... Uyanırsan tılsın bozulur. Bu defa da işler yatar... Ve anlaşılacak ki:
"Hayatta en akıllıca davranış, aklı hiç kullanmamakmış"
Ben kararımı verdim...
Yaşadıklarımız, yaşayacaklarımızın habercileridir.
Gerçekler, hışımla üstüme üstüme geliyorlar.
1- Ülkemin dış sorunları
2- Ülkemin iç sorunları
3- Bunun meselesi
4- Şunun meselesi
5- Onun meselesi
Zor kanarım amma, büyük konuşmamak lâzım. Bu ülkede nice akıllı insanlar yalan dolanla kandırıldı. Beni seçecek yalancıya fazla zorluk çıkarmam. Zira gönüllüyüm. Yalancılarımın cesaretlerini kırmadığımı umarım... Buyursunlar...
Bu gerçeklere akıl mı dayanır. Bu kafa asma kabağı değil herhalde... Gün gelir, kafalar rağbet görürse kullanırım. Şimdilik tek çarem var: beynimi nadasa bırakmak...