- Kategori
- Deneme
Bir yudum kahvede aşk…

S.GÜZEL
Peki neydi kahve davetlerinin bizi keyiflendirme sebebi.
Aşk da böyleydi işte. Aşık olmak sadece ilk kahve yudumu, evlilik belki bir fincan kahve. Ama ne tuhaftır ki kahvenin ilk yudumdaki köpüğü daha heyecan verir insana. Aşkı ilk defa tatmak gibi.
Her şeyden uzak buram buram kahve kokularının altında aşkı yaşamak, iliklerine kadar hissetmek, küçücük fincanlarda hiç bitmemesini dilemek…
Yüreğinizdeki değirmende öğütüp el değmeden sunarsınız güzel kokularıyla onu, değer verdiğiniz dudaklara. Dudaklardaki tadı aşkınızın tadı oluverir artık, sizin dur demeniz nafile…Hiç soğumasın diye indirmez olursunuz cezveyi mangaldan. Hep kor ateşler üzerindedir artık. Mangalda ki cezveler de hatıralar kaynar. Köpüklerinde parlayan sevgiler alır götürürler en sıcak diyarlara, gönüllerdeki izlere.
Kahvenin karanlığı içinde kaybolmak, aşka koşacakken yönünü kaybetmeye benzer. Yüreğinin puslu odacıklarında bulunan gizli duygular, bir yudumda canlanıverir anında. Garip bir telaş içinde, saklı olan gizli duyguları anlatmak ile kahve köpüğünü ayarlamak benzeşir birbiriyle. Kapatırsın fincanları bilinmez geleceğe. Fallarda çıkar uzak yarınlar, uzak yollar, en garip duygular. Seçersin içinden kimsenin bilmediği en özelleri. Telvenin tadı dudaklarında, saklarsın yüreğinde en imkânsız emelleri.
Son bakış kalır gözlerinde, kavrulmuş sıcak kahve çekirdekleri gibi.
FOTO : S.GÜZEL