- Kategori
- Özel Günler
Bir yudum su

Su = Hayat
Dünya 22 Mart’ı “SU” günü ilan etmiş kutluyor.
Anneler günü,
Babalar günü,
Sevgililer günü, olacak, kutlanacakta, senede bir gün su günü kutlanmasın mı?
Susuz bir hayat düşünmek mümkün mü?
Elbette kutlansın!
İnsan topraktan oluşan bir özden yaratılmış.
Topraktan yaratılan insan bedenin 4/3 su.
Tıpkı Dünya’nın 4/3’nün su ile kaplı olduğu gibi.
GIDA MÜHENDİSLERİ ODASI, Dünya su günü için bastırdığı tanıtım broşüründe;
“Su; fiziksel ve kimyasal özellikleriyle, yerine başka bir şeyin konulamadığı,
canlıların temel yaşam kaynağıdır.” Diye tanımlamış.
Bu tanım cuk diye yerli yerine oturmuş.
Düşünün bir kere!
Susuzluktan diliniz damağınız kuruduğunda, bir yudum suyun yerini ne alabilir?
Hiçbir şey.
Ansiklopedik bilgilere göre:
“Dünya yüzeyinin %71' su.
Dünyadaki suların yaklaşık %97 si Okyanuslar da bulunuyor.
%2.4'ü buzul ya da kar halinde.
%0.6 lık dilimi ise Göller ve nehirlere ait”.
İnsanoğlu içilebilir tatlı suyu yer altı sularından elde ediyor veya arıtarak kullanıyor.
Kendi kendimize bir soru yöneltelim.
Yaşam için oksijenden sonra en önemli öğe olan içme suyu bakımından,
su zengini bir Dünya’da mı yaşıyoruz?
Ne gezer?
Üzülerek söyleyelim ki, bu sorunun cevabı hayır.
Yeryüzünde, 1, 2 milyar insan içmek için temiz su bulamıyor.
Dünya’da içilebilir su kaynakları hızla kirleniyor.
Aşırı nüfus artışı, sera gazlarındaki artış ve sanayileşme, Dünya’yı giderek daha “susuz” hale getiriyor.
Dünya giderek daha susuz hale geliyor da, ülkemiz de durum farklı mı?
Tabii ki hayır.
Türkiye’de de kişi başına su miktarı 1000m3 çok altında.
Zamanında tedbir alınmazsa, su gereksinimi giderek artacak ve kişi başına düşen su miktarı kritik sınırın altına inecektir.
Bir yudum suya muhtaç olmak istemiyorsak, ihtiyacımız kadar su kullanmayı prensip edinmeli, kaynaklarımızı kirletmeden kullanmalıyız..