Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ekim '08

 
Kategori
Siyaset
 

Birkaç gün konuşulur sonra unutulur

Toplumumuzda gelenek haline geldi. Her büyük olayı bir kaç gün konuşuruz. Sonra her şeyi unuturuz. Durumu değerlendirmek, nedenini, niçinini sormak hak getire. O nedenle kalıcı çözüm üretemez, aynı durumu tekrar tekrar yaşarız. Bu özelliğimiz başkaları tarafından kavrandı da nedense biz durumumuzu bir türlü kabullenemedik.

Şimdi sorarım sizlere? Kaç kere toplamışızdır Terörle Mücadele Yüksek Kurulunu? Kaç kez eylem planları hazırlamışızdır? Bu eylem planları uygulamaya sokulmuş mudur? Sokulmuşsa sonuçları ne olmuştur? İşte bunun yanıtı yok. Bu sorunun yanıtını arayan da yok.

Çünkü; Türkiye'de günü kurtarma anlayışı gelenekselleşmiştir. Çünkü; geleceği kurtarmak için tüm dengelerin bozulması gerekmektedir. Dengeyi bozmak ise risk taşır. Dengelerden yararlananların hışmına uğrarsınız. Bunu hem siyasetçiler hem de bürokratlar yaşayarak öğrenmiştir. Kimi bu duruma uyum sağlayarak koltuğunu korumuş, kimi ise tası tarağı toplayarak meydandan çekilmek zorunda kalmıştır.

Sağlıklı ve güçlü bir siyasi irade ortaya konulmadan, tüm kurumlar layıkıyle görev ve sorumluluğunu eşgüdüm içinde yerine getirmeden ne şark ne de garp cephesinde değişen bir şey olmayacaktır. Yıllardır süregiden ve bir çoğunuzun tanık olduğu doğu illerimizin bürokratik yapısını yeniden hatırlatayım isterseniz.

Madem her şey birbiriyle ilintili. Belki birileri var olan yapının terörle bağını kurar da yeni bir anlayışla bürokrasiyi yeniden yapılandırır.

Doğudaki bürokratik yapı kategorize edilirse:

1. Yıllardır hiç değişmeden makamını koruyan bürokratlar: Hükümet değişikliklerinde hafif bir sarsıntı atlatırlar sonra işler yoluna girer, göreve devam ederler. Genellikle o yörenin insanıdırlar. Güçlü bir aileye veya aşirete mensupturlar. Bunlar aynı zamanda oradaki var olan dengeyi kavramış insanlardır. Bu dengenin kendilerine verdiği rolü harfiyen yerine getirmede maharetlidirler.

2. Sürgün gelen ve sürekli değişen bürokratlar: Bunlar iktidar değişikliklerinde burnu sürtülmek ve emekliye zorlanmak maksadıyla o bölgeye gönderilenlerdir. Büyük illerde görev yapmış müdürler hatta bakanlık daire başkanlarından oluşurlar. Çoğu zaman rapor kullanırlar, görev yerinde bulunduğu sürece kendi düzeyindeki meslektaşlarıyla koyu sohbete dalar, mahkemelerinin sonuçlanmasını beklerler.

3. Kimsesiz hevesli bürokratlar: Bunlar ilk başlarda heyecanlıdır. Soruna çözüm üretmeye kalkışırlar. Çözmek için ise var olan dengeyle çatışmak gerekmektedir. Ama bu çatışmada yalnızdır. Ya susar, ya taşın altında kalır ya da bir yolunu bulup alanı terk ederler.

4. Bıyığı yeni terlemiş bürokratlar: Genellikle kaymakam, hakim, savcı konumundadırlar. Kafalarında kendine özgü efsaneleri vardır... Henüz rol kavramları yerleşmemiştir. Çoğu zaman birbirleriyle çatışırlar ve davranışlarında ölçüyü kaçırabilirler.

Çözüm mü? Ararsanız, bulursunuz.Açıkalın Hocamın dediği gibi ne de olsa "Keşif hazır olan akla gelir."

 
Toplam blog
: 114
: 860
Kayıt tarihi
: 29.12.06
 
 

Osmaniye Düziçi doğumluyum. Sınıf öğretmenliği, ilköğretim müfettişliği, il milli eğitim müdürlüğ..