Birkaç Önerme

“-Bir rakibi en güçlü olduğu alanda kendi oyunuyla yenmek imkânsızdır.” (Bir düşmanın varsa ki bu her zaman vardır; onu asla en güçlü olduğu alanda, onun sahasında ve kuralları bizzat onun tarafından ilan edilen bir oyunda hele ki gücü itibariyle her an oyunun kurallarını değiştirebilme gücüne sahip olan bir düşmanına karşı kazanmak imkânsızdır.)

“-Dünya bu zamana kadar birçok güzel fikir, prensip duydu. Demek ki en güzel fikir bu değil ki; insanlar hala kaos içerisinde yaşamaya devam ediyor. En güzel fikir söylense dahi vücut, yaşama şansı belki de doğum şansı dahi bulamadığından, bulduysa ya da niyetlendiyse dahi öldürüldüğünden insanlar kaos içinde yaşamaya devam ediyorlar. Bizler de kendi payımıza düşeni alıyoruz. Almaya da devam edeceğiz. “

“-Güçlü bir organizasyonu olmayan sıradan bir kişinin veya ülkenin büyük bir serveti koruma kapasitesi yoktur.” (Dünyada açların sayısı arttıkça tokların hayatı tehdit edilmeye devam edecektir. Misal orta büyüklükte bir şehirde yaşadığınızı ve banka hesabınızda bir milyon liranızın olduğunu düşünün, bu haberin yayılması çok uzun bir zaman almaz. Şimdi on milyon, yüz milyon, sonra da bir milyar en son da beş milyar liralık hesabınızın olduğunu düşünün. Bu durumun sizinle bankanız arasında sır olarak kalacağını düşünebilir misiniz? En iyi ihtimalle yatırım danışmanınız veya banka personeli bunu illa ki bir yerde konuşacaktır. Bu haber şehirde çok kısa zamanda yayılacak, kısa zamanda bu durumdan herkes, paranızla hesabı olan herkes bu durumdan haberdar olacaktır. Servetiniz büyüdükçe riskleriniz daha az serveti olanlara nazaran artacaktır. En basitinden birilerine koruma, korunma bedeli ödemek zorundasınız. Özel bir sınıfa dâhil olmanız size bir koruma sağlayabilir, koruma ordusu beslemeniz size bir koruma dağlayabilir ama daha büyük gruplar karşısında ne yapacaksınız, yerel mafya, diğer güçlerle sulh yapmadan o şehirde rahat bir şekilde yaşayabilir misiniz? Bu soruya birçok cevap verilebilir. Ama kesin olan çok servetin daha fazla koruma maliyeti demek olduğunu hemen herkes kabul edecektir.

Bence yüz milyon lira karşılığı nakit paranız var ve bankada mevduatta duruyor. O paradan kimlerin haberdar olması kesindir? Sistem içindeyse, maliyecilerin hepsinin, bankacınızın, diğer bankacıların, doğal olarak devlet erki, bankacılık erkinin bu paradan haberdar olmaması kaçınılmaz. Devlet erki biliyorsa o anda devletin ve bankacılık sisteminin çeşitli kademelerinde bilenlerin devlet, banka olarak düşünülmesi demektir ki, devlet ve bankacılık sistemi kişilerle hareket ve yaşam bulan dinamik hale getirilen sistemin adı olduğuna göre; yüz milyon lira nakit bir para sisteme girdiği anda asla sır olarak kalmaz, kalamaz. Böyle bir para sıradan bir insanı öldürür, ölmemek için sıradan bir kişi hemen birileriyle paylaşım yapmak zorundadır. Küçük servetler, sahiplerini risk altında bırakmazken, büyük servetler çok büyük güç organizasyonlarıyla ortak çalışmayı zorunlu kılar. Örnek olarak Cem Uzan’ı gözünüzün önüne getirin, Türkiye’den ayrıldıktan sonra uzunca bir süre Hakan Uzan ve babası ülke ülke dolaştıktan sonra Fransa’da mutabık kaldılar. Neden Ürdün, Yemen, Avrupa’nın küçük bir Doğu Avrupa ülkesi Romanya değil de özellikle Fransa?

Fransa şu meşhur beşlerden biridir. Bu servet sadece Fransa korumasında hayatta kalabilirdi. “Avrupa’da dahi çok büyük servetlere küçük ülkeler koruma sağlayamazlar.” Devleti güçsüz olan ülkeler, büyük servetler için uygun değildir.)

“-İttifakların, birliklerin birden çok amacı olabilir ancak çoğu zaman esas amacı pastadan daha fazla pay alabilmek ancak ittifaklarla mümkün olabilir.” (Dernek, dini gruplar, partiler, sosyal yapılar, çeşitli suç örgütleri ittifak senedinde ne yazarsa yazsın yakın gelecekte, uzak gelecekte ya da öbür dünyada daha güzel bir ömür süreceklerine olan inançlar taşır)

“-Güçlü ile güçsüzün ortaklığı fizik kurallarına göre mümkün değildir. Maddi yapılarda da küçükle büyüğün ortaklığı, esasında büyüğü büyüttüğü zaman geçerli olabilir.” (Bir milyar lira sermayesi olan bir şirketle bin lira sermeyesi olan şirketin ortaklığı veya bir milyarlık şirketin yatırım kararlarında söz sahibi olması, yönetim kurulu toplantılarına katılarak fikirlerini hayata geçirmesi ancak büyük ortağın teveccüh göstermesi ile mümkün olabilir.”

Yukarıda birkaç önerme görüyorsunuz. Öncelikle fazla materyalist ifadeler olduğu için üzgünüm. Ancak maddelerin fiziki olarak silaha dönüştüğü bir dünyada elinde en değerli maddeleri tutan ve onu kullanma kapasitesi yüksek olanların diğerleri karşısında kazanması ilahi bir güç devreye girmeden mümkün değildir. Kısa süreli zaferler kapasitesi az olanlara moral verebilse de bu durum uzun süreli muhafaza edilebilir, sürdürülebilir bir durum değildir…