Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Haziran '13

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Biz durmaya devam ederken FED açıklamayı yaptı

Biz durmaya devam ederken FED açıklamayı yaptı
 

Artık üç haftayı geride bırakan ve ateşli sokak çatışmalarından 'duran adam, duran adama karşı duran adam, duran adamın karşısında kitap okuyan polis, duran kadının çantasını çalan adam...' eylemlerin ardından FED'in piyasaları yerinden oynatan haberi geldi. Buna göre FED 2014 sonunda tahvil alımlarını durdurabilir(miş). Kesin değil yani ama yine de ihtimali bile ortalığı birbirine katmaya yetti.

Ben bir süredir Ellen Hodgson Brown'un yazdığı 'Web of Debt: Borç Ağı' isimli kitabı okuyorum ve okurken inanın dehşete düşürüyorum. Çünkü bu kitap günümüzde finansal sistemin nasıl bir düzenbazlık olduğunu, insanların para operasyonları ve spekülasyonlarla nasıl borç batağına çekildiklerini, bu sayede de seçkin bir kesim servetine servet katarken, sıradan vatandaşların nasıl yok olup gittiğini anlatıyor.

Finansal sistemi çok iyi bir şekilde anlamak mümkün değil, çünkü kendilerinin bile anlamayacağı karmakarışık bir dille ve mantıkla yazılmış kurallar üzerine işliyor. Ama işin en temelinde şu var; hiç bir devlet kendi parasını kendisi basamıyor, ülkelerin Merkez Bankaları görüntüde devlet bankası gibi gözükse de tümü uluslararası büyük bankaların doğrudan ya da dolaylı hissedar olduğu finans kurumları. Kısmi reserv (fractional reserve) sistemine göre bankalar ellerindeki mevduatın 10 katına kadar borç veriyorlar. Bu limiti aştıkları zaman da merkez bankasından ya da başka bir bankadan aldıkları para ya da tahvilleri defterlerine kaydederek borç vermeye devam edebiliyorlar. Yani kriz çıksa da aynı anda herkes bankadan parasını çekmek istese(bank run)  hiç bir bankanın elinde böyle bir para mevcut değil. Zaten piyasalarda dolaşan paranın çok küçük bir kısmı fiziki para, bütün işlemler bilgisayar ekranında bir girdi olarak gözüküyor.

Aynı şekilde opsiyon ve marjin işlemleri ile insanlar 100 TL. si varken 1000 TL. lik yatırım işlemleri yapabiliyorlar. Aslında yaptıkları bir yatırım değil, çünkü ortada böyle bir para yok, sadece bahis oynuyorlar. Hisse senetleri, altın ve döviz fiyatları üzerine oynanan bahislerin sonucunda kazandıkları zaman her şey yolunda, ancak kaybettikleri zaman, aslında hiç sahip olmadıkları parayı ödemek zorunda kalıyolar. Ve bilin bakalım bu bahislerin sonucunu kim belirliyor; elbette büyük sermaye sahipleri. Başbakanın günlerdir bahsettiği faiz lobisi, aslında yıllardır bütün dünyada yatırım yapan ve aslında ortaya sadece digital para koyup, çekilirken de döviz ve altın alıp çıkan spekülatörler. Bütün finansal sistem bu insanların rahat rahat at oynatabilmesi için kurulmuş.

Şimdi FED bir kez daha piyasalardaki dolar hacmini azaltma yönünde eğilim göstererek insanların dolara hücum etmesine sebep oluyor. Aslında tamamen yapay bir kıtlık yaratıyor. Buna bahane olarak da enflasyonu azaltmayı gösteriyor. Bizlere senelerdir öğretildiğinin aksine piyasadaki para hacminin bu şekilde düşürülmesi direkt olarak enflasyonu azaltmıyor. Aksine üretimin azalmasına, işsizliğin artmasına, bir çok küçük işletmeci ve çiftçinin iflas etmesine sebep oluyor. Halbuki piyasaya üretimi teşvik edici bir tarzda para sürülse, artan istihdam ve üretim fiyatların gereksiz yere artmasına engel olacaktır. (Bunun en büyük örneği Çin, sürekli piyasadaki para miktarı arttığı halde, üretimde buna orantılı arttığı için enflasyon yükselmiyor)

Demekki burada yapılmaya çalışılan şey, finasal piyasalarda belirsizlik yaratarak, özellikle gelişmekte  olan ülkelerin kırılgan durumlarından istifade etmek. Bu nasıl olacak? Dolardaki belirsizliği bahene ederek piyasayı terk eden sermaye (zamanlı çıkış yaptığı için zarar etmeyecek), piyasalar dibe vurup, hisse senetlerini değeri yerlerde sürünürken tekrar gelecekler ve en düşük değerinden seneletleri toplayacaklar. İnanın bu bahsettiğim örnek, en basit ve anlaşılabilir şekli.

İhracat açığı olan ülkeler bu süreçte dolar arzı düşük  olduğu için yüksek faizlerle borçlanmak zorunda kalacaklar ve hükümetleri yine uzunca bir süre IMF ya da Dünya Bankası'nın boyunduruğuna girecektir. Gördüğünüz gibi çok basit bir hamle, piyasadaki dolar miktarını kısıtlamak, kırılgan ekonomilerde devasa zararlar meydana getirmektedir.

Biz güzel ülkemizde senelerdir ideolojik, etnik ve mezhepsel tartışmalarla boğuşurken; bu tartışmaları sürekli ateşleyen, sonlanmasına izin vermeyen para babaları kendi gemilerini yürütmüşlerdir. Size de komik gelmiyor mu yüzde doksan beşi müslüman bir ülkede baş örtüsü tartışması yaşanması. Sürekli pompalanan laiklik elden gidiyor kaygısı. Olmadığı halde varmış gibi gösterilen alevi-sünni çatışması. Aynısını kendi ülkelerinde önce insanları komünizm tehdidiyle korkutarak yaptılar, şimdi de islami terör tehdidiyle yapıyorlar.

Yazıma büyük düşünür Master Yoda'nın özlü bir sözüyle son vermek istiyorum: Korku, öfkeye; öfke, nefrete; nefret de acı çekmeye yol açar.

 
Toplam blog
: 9
: 422
Kayıt tarihi
: 17.02.07
 
 

Devlet okullarında lise ve yüksek öğrenimimi tamamladıktan sonra, yine devlet bursu ile ABD'de yön..