Bize neler oldu böyle !

Hiç sordunuz mu kendinize, toplumdaki bu duyarsızlıkta benim payım nedir diye? 

Her gün bir şeyler görürüz, duyarız, kızarız kendi kendimize, konuşur ya da orda burada kahve köşesinde kendi eşimize dostumuza düşüncemizi ya da isyanımızı dile getirmeye çalışırız 

Bazen bu sıkıntılar uykumuzu kaçırır, işte bende tam bu anda yazdım bu bloğu. 

Çok şaşırdığım aslında bizim ülkemizin sivil toplum örgütleri, kimler ve nerdeler, neden bu toplumun ortak sıkıntılarına çare arayan kimse yok, kimi yargıdan şikâyetçi, kimi anayasadan, kimi yerel yönetimden kimi Bürokrasiden böyle devam ediyor. 

Birçok üst düzey subayın, bilim adamlarının, yazarların tutuklanması şaşalı dava isimleri Şike operasyonları, yemin krizi, çalınan sorular, satılan sorular, siyasi kadrolaşma ve hiç bitip tükenmeyen o acı şehit haberleri. 

Hangimizin bu konuların birine ya da tümüne yönelik bir düşüncesi olmasın. 

Yani bu ülkenin insanlarını etnik bölüklere ayıran güç ortak müştereklerde beraber hareket etmeyi engellemeyi başarmış mı? 

Aynı sıkıntıları olan insanlar, aynı kökenden ya da aynı dinden olmasalar bile ortak kararlar alamazlar mı? 

Bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığı mı? 

Şu dönemde insanlar ihtilal dönmelerindekinden daha fazla bir şeyler söylemekten korkar hale gelmedi mi ? 

Benim esas olarak anlamadığım muhalefet partisi! Muhalefet sözcüğüne o kadar alışmışlar ki kendi içinde bile muhalefetten kurtulamıyorlar, bırakın ülkeye çözüm üretmeyi. 

Bakın üçüncü dünya ülkesi denilen İran bile uzaya çıktı, biz hala bu ülke topraklarında kendi markamız olan bir arabaya binemedik, 30 yıldır terörü bitiremedik ama bu topraklarda tarımı bitirdik. 

Ben geçen seneye kadar dünyaya canlı hayvan sattığımızı düşünüyordum hep, ta ki kurban bayramında ithal hayvanlarla tanışana dek, meğer hayvancılıkta bitmiş bizde. 

Aslında gündem dolu olunca bunları düşünemiyoruz bile öyle değil mi? 

Ucuz dizi ve yarışmalarla hipnoz olmuş bir toplum haline gelmedik mi? 

Birbirimize görüş ve düşüncelerimiz ne olursa olsun biraz daha tahammüllü olamaz mıyız ? 

Herkes şapkasını önüne koyup, düşünüp, önce kendini yargılamalı. Ben öyle yapıyorum dilerim bu toplumun bütün fertleri bunu hayatında en az bir kere yapar. 

Zatobek