- Kategori
- Siyaset
Bize Suhulet ve Sükûnet Gerekli...
İttifak yapan partilerin cumhurbaşkanı adayları belli oldukça, siyaset kurumunun tansiyonu da artacak gibi…
Ben, özellikle iktidar partisinin ve Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın tansiyonu yükseltici demeçlerini anlamakta zorlanıyorum. Sayın Erdoğan’ın demeçlerine baktığımızda, hep o bildik toplumu “kutuplaştıran” ve yine birbirine “yabancılaştıran” siyasal dilin kullanıldığı gözlemlenmekte.
Biz ve onlar şeklinde toplumun saflaşmasına neden olacak bir politik diskurun kullanılması, toplumda istediğimiz barışın yeşermesine de engel olmakta. Gerçekten de artık şu kırgınlıklarımızı geride bırakarak, yeni bir Türkiye sayfası açsak, çok olumlu bir adım atarız.
***
Ülkemiz gerçekten de zorlu bir coğrafyada yer almakta. Zaten, emperyalist güç odaklarının Türkiye’nin gelişmesini ve kalkınmasını istemediklerini bilirken, kendi içimizde düşman odakları yaratmamız, kendi kendimizi “tehdit unsuru” görmemiz, istenilen huzur ortamını da demokratik ortamı da varedemez.
Bence, bu seçim; sadece yeni siyasal sistemin yaşamımıza gireceği bir seçim olmasın; bununla beraber artık üzerimizdeki ataleti ve akıl tutulmalarını atarak, beraber yaşamanın formülünün yazılacağı bir döneme imza atalım.
Gerçekten de yeşertilecek bir barış havasıyla memleketimiz, daha yaşanır ortama sokulabilir.
Yani, ne kadar daha bir taraf, bir tarafa öfke kusarak veya düşmanlık belleyerek, ortak bir yaşam havzası oluşturulabilinir?
Neyse…
İzleyelim ve görelim…