Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Mayıs '12

 
Kategori
Futbol
 

Bize yakışmadı... "Terör 1-0 Futbol"

Bize yakışmadı... "Terör 1-0 Futbol"
 

Sezon başından bu yana tartışılan ve kabul görmeyen Süper Final uygulaması, gelecek sezonlarda tekrar edilmemesi ümidiyle sona erdi.

Bu heyecan dolu finalde güzel futbol ve mücadele bekledik. Ancak iki takım oyuncuları da psikolojik olarak o denli yorulmuşlardı ki, özellikle maçın ilk yarım saatinde oyun konsantrasyonu göremedik. Oyun çok fazla durdu/durduruldu. Her 3-5 paslaşma sonrası faulle kesildi. 

Maçın genelinde adına gol pozisyonu diyebileceğimiz; Galatasaray adına 2-3, Fenerbahçe adına 4-5'i geçmez vasat bir oyun izledik. Beraberlik yeterli olduğu için maçın gidişatı rakip adına gayette olumlu idi. Ancak mutlak galip gelmesi gereken bir maçta, ofansif yönü daha baskın diyebileceğimiz kadro yapısıyla Fenerbahçe; atak geliştirmekte oldukça zorlandı. 

Stoch, Eboue karşısında kayboldu. Oyun yeteneğini sürekli tartıştığımız Selçuk Şahin, aldığı her topu her zaman olduğu gibi yanındaki ya da gerisindeki arkadaşına vererek, sanırsınız rakibi adına zaman kazandı. Bir de orta alanda 4 pozisyonda gereksiz risk alarak top kaybetmesi, çileden çıkarmaya yetti.

Dia; sağdan bindirme yapmaya, çizgiden etkili paslar çıkarmaya çalıştı. Pas hataları da oldu ancak takım adına üretilen bir kaç net pozisyonda imzası vardı. Cesur mücadelesine 65. dakikadaki sorumsuzluğu ile gölge düşürdü. Hakem, hatalı karar vermiş olabilir ama senin son yarım saatte takımını yüzüstü bırakmaya hakkın yok.

Takım olarak, adına onur mücadelesi dediğimiz bu büyük mücadeleye yakışır, güzel bir futbol sergileyememişken, çok da ciddi olmayan hakem hatalarını tartışmanın ya da hiç inandırıcı bulmadığım Semih'in pozisyonundan medet ummanın bence bir anlamı yok. "İki takım da şampiyondur!" palavrası da, yayıncı kuruluşumuzun biz müşterilerine, avuntu tarzında teşekküründen öte değil.

Sonuçta, bir taraf gülecekti. Gülen taraf rakibimiz oldu. 

Galatasaray'ı, hem elde ettiği şampiyonluk hem de sezon genelindeki güzel futbolu için tebrik ediyorum.

Fenerbahçemize de futbolcusundan teknik ekibine, zor şartlarda ve bu kadro sıkıntısında, göstermiş oldukları özverili mücadele için gönülden teşekkür ediyorum

Haftalardır strese boğulan futbolcuların, son 90 dakikada futboldan ziyade itiş kakış ortamı ürettikleri final maçını, 90. dakikanın sonuna kadar, şükür ki olaysız bitirebildik. Ancak iş  rakibe kupa verme olgunluğuna(!) gelince, maalesef ki sınıfta kaldık.

Saha görevlilerinin ve emniyetin, dolayısıyla yönetimimizin sorumsuzluğu nedeniyle önce saha içinde sonra da saha dışında futbol terörü yaşandı. Son maçta 3. defadır şampiyonluğu kaçırdık, üzüldük. Ancak, her zaman hatta maçtan önce de dile getirdiğimiz gibi biz Fenerbahçe'yi şampiyonluk ya da kupa için sevmedik. Kaybetmeyi hazmedemeyen ve futbolun spordan ibaret olduğunu kanıksayamayan, burada durmasın. Özellikle bizim safımızda hiç durmasın.

Bir söz de, futbola ve futbol camiasına söz dinletemediği halde yönetmeye çalışan Türkiye Futbol Federasyonu ve kulübümüz yöneticilerine: Maç sonrası yaşanan plansızlığı ve karmaşayı, ne taraftarı olduğum kulübüm adına ne de gönül verdiğimiz Türk Futbolu adına kabullenmek mümkün değil.

Kazanan kim olursa olsun kupasını, mücadelesini verdiği yeşil zeminde almayacak mıydı? Federasyon üyeleri ve sevgili kulüp yöneticilerimiz, bu iki ihtimali de dikkate alıp, gerekli tedbirleri neden almazlar. Bu kargaşanın çözülmesi için Başbakanın bize çobanlık mı yapması gerekiyordu.  

Biz bugün rakibimize bu ortamı sağlamazsak yarın kimse sağlamaz. Özellikle kulübümüz yöneticilerinden bu özveriyi göstermelerini ve bu olgun duruşun gururunu bize yaşatmalarını beklerdim. Biz Trabzon'da yaşananları eleştiriken, sahada Fenerbahçe adına yaşatılan futbol terörüne biçare kalmayı değil.

Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 296
: 6335
Kayıt tarihi
: 24.09.08
 
 

Bankacılığın stres ve yoğunluğundan fırsat buldukça, okumaya ve düşüncelerimi burada paylaşmaya ç..