Bizi ne kurtarır. 1 : Bilim kurtarır

Zaman zaman aklınıza gelmiyor mu? Şu yaşadığımız hayata bakın; nasıl bir hay-u huy içinde debelenip duruyoruz…  

Şehirlerimiz trafik keşmekeşi içinde… Etrafı çok katlı binalar almış… Sokaklar arabalardan geçilmiyor…Sokaktan geçen insanlar birbirlerinin suratına bile bakmıyor… Öte yandan iş yerindeki insanların her biri ötekiyle kavgalı; kavgalı değilse bile birbirine takmış durumda.. yani huzur yok…. Bir koşturmaca… Zamanla amansız bir yarış… Amansız bir rekabet ve o işten çıkış saatlerinde trafikle amansız bir boğuşma…  

Sonra eve geliyorlar… Yorgun, argın, sinirli… Karı – koca ; çocuklar herkes birbirine çatacak yer arıyor… Zorla kurulmuş sofralarda, uydurmasyon yemekler yeniyor ; sonra herkes kendi televizyonunun başına çekiliyor (artık herkesin ayrı tv’si ayrı bilgisayarı var..) kendi dünyalarına dalıyorlar… İletişim yok kadar az…İletişim olsa biliyorlar ki kavga başlıyor… çünkü hayatlarda hep bir eksik var… Hep bir eksik… O eksiğe de para veya güç yetmiyor… En iyisi susmak…  

İki gün önce Ankara’daydım… Durmadan arabada; durmadan caddelerde;sokaklarda koşturduk durduk… Yok Emlakçı, yok Tapu Müdürlüğü filan… Koşturma, koşturma… Hep gerilim, hep pazarlık ve satın almak.. İşte kentler… İşte insanlar…  

Bu mudur? Diye sordum kendi kendime… Evet budur… Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar…  

Nerede o yeşil parklar, yeşil bulvarlar, arabasız sokaklar, tenha caddeler..? Nerede insanların gülen yüzleri… Nerede Ankara’nın dereleri, ırmakları… Gölleri… Ben mi göremedim… İnsanlar mı onlardan çok uzak bilemiyorum…  

Teknoloji yanlış kullanılınca insanları esir alıyor, mahvediyor… Tıpkı atom bombası gibi…
Bilimi, teknolojiyi doğru kullanamaz mıyız?  

Bilimi ve teknolojiyi doğru kullanabilmek için onun arkasında bulunan aklı doğru kullanmak gerekir… Teknoloji insan aklının gerisinde kalınca… İnsanlar esir alınmış oluyor. Bir tek örnek:  

Ankara, Küçükesat’ta oturan kızım, arabasıyla sokağa geldiği zaman, arabayı park edebilmek için anasından emdiği süt burnundan geliyor… Büyük kentlerde oturanların hepsi öyle, evler var, sokaklar var… Fakat artık sokaklarda araba parketmek için yer yok… Büyük kentler arabalarla dolmuş durumda fakat hala araba satışları müthiş özendiriliyor… Peki , bunun sonu ne olur, hiç düşünülmüyor..!  

Oysa bir Belediye yasası var… Buna göre yapılan her evin alt katı oto park olarak ayrılacaktır… Büyük kentlerde bu kurala uyan hiçbir ev yok… Bütün evlerin zemin katları, ya dükkan olarak satılıyor, ya da hane olarak satılıyor… Evlerde arabaya yer yok… İnsana çok… Onun için zavallı arabalar büyük kentin köpekleri gibi sokaklarda işkence çekiyorlar…  

Belediyeler kendi yaptığı kuralları, kendileri şu veya bu şekildi aşıyorlar… İşletmiyorlar… İşte akıl elden gitti… Akıl elden gidince, düzen bozuluyor… Bilimin ürünü olan teknoloji arabalar insanları teslim alıyor… Kentleri teslim alıyorlar…
Demek ki önce doğru akıl, doğru mantık sonra doğru bilim ve teknoloji… Bilim ve teknoloji insana hizmet etmeli ama doğru bir şekilde… Yoksa akılsız insanların elinde bilim ve teknoloji insanları teslim alıyor ve fena halde kaosa götürüyor..  

Bakın Kıbrıs toplumuna … Belediye bu kuralı çalıştırıyor… Her evin alt katı bir otopark halinde… Evine gelen insanlar hop diye evlerinin altındaki otoparka arabalarını sokuyorlar.. Sokaklar insanlar için… Ne güzel! Hani akıl nerede?  

Bilimin ve teknolojinin insanların işini kolaylaştıracağına inanıyorum. Ama ama bilimin önünde ve arkasında doğru akıl olmalı… İnsanlar akıllı ve mantıklı olmadıkları sürece Batının aç gözlü paracı emperyalistlerinin oyuncağı olacaktır… Kazandığı iki kuruş parayı da… Amerikanın, Fransa’nın, Almanya’nın , İtalya’nın çıkarttığı yeni teknolojik oyuncaklara yatıracaktır…  

Biz iflas etmeyelim de kimler iflas etsin... Ne akıl var… Ne mantık … Varsa yoksa din tüccarlığı… Ramazan’da sigara içeni tepelemeye girişme…Şortla otobüse binenin ağzını, burnunu patlatma… Ondan sonra en son model Batı arabalarında fiyaka satma… İşimiz gücümüz bilim değil, teknoloji değil; akılsızlık… Batı da bizi kullanıp gülüyor… Akıl olmadıktan sonra arabası bol bir toplum olmuşsun neye yarar… Bilmem anlatabildim mi?