Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ağustos '11

 
Kategori
Kent Yaşamı
 

Dilenci tinerci dönerci

Dilenci tinerci dönerci
 

Karton ve mermer bir anne kucağı gibi. Ekmeğini de bulmuş. Kendince mutlu! Bize de utanmak düşüyor!


Modern toplumun sembolleri arasında her tarafı camla kaplı büyük binalar olduğunu zannediyorsanız yanılıyorsunuz. Modernleşme, kavram olarak yüzlerce yıldır Batı, Orta ve Yakın Doğuda çokça kullanılır. Her dönem için modernlik –kendine göre– imgesel semboller seçti. Bazı dönemlerde, (özellikle kötüye gidişin olduğu dönemlerde) semboller önceki dönemlerden seçildi. Çünkü mevcut durumdan yaşanan hoşnutsuzluk ve girilen yolun yanlışlığı; ancak geri dönülerek düzeltilebilir zannedildi.

Bazılarına göre Ortaçağ Avrupa’sında Roma Dönemi; Yeniçağ Orta Asya’sında Ortaçağ; Güney Amerika yerlileri için İnka ve Maya Uygarlığı ve herkesin tartışmasız kabul edeceği; Eski Mısır uygarlığı gibi ‘muhteşem’ dönemler vardır. Ama bunların hepsi görecelidir. Yani kişiye, zamana ve duruma göre değişir.

Günümüze gelirsek, kendisine zaman zaman ‘Küçük Amerika’ diyen –ve bununla gurur duyan– ülkemiz her ne hikmetse Amerikanın ‘Rüyalar Ülkesi’ ve ‘Özgürlükler Ülkesi’ reklamlarına öylesine kanmıştır ki; Amerika’dan ne gelse yutar hemen özümser(!). Aslında olan; sıkıntıdan misketlerini yutan küçük bir çocuktan farksızdır. Ülkemiz de hazmedemediği kültürel yapıları misket gibi içinde biriktirir. Küçük çocuk, belki misketlerden –doğal yollardan– kurtulabilir ama, kültürler miskete benzemez. İçeri alındıkları anda çözülmeye ve çevrelerindeki dokuları etkilemeye başlar.

Yaşanan çürümeyi; kansere değil de, iyi huylu bir fermantasyona benzeten bazı sosyologlar; “Karamsarlığa gerek yok. Küreselleşme ve iletişim kanalları ile gelen kültüler yayılmalar düşük dozlarda ama sürekli geldiği için uygun olmayanları kolayca reddedilebilir. Bu etkinin tersini biz de diğer ülkelere iletişimdeki başarımız oranında yapabiliriz.” Tezini savunurlar ama, yüksek dozda alınan her şey gibi kültür de zararlı olabilir. (Aslında, “Olabilir” demek bile iyimserlik!)

Aşırı hızlı değişim yaşayan toplumlarda bu aşırılıkları kabullenirken kendi öz kültürümüzden bazı tavizler verilmesi zorunludur. Bu tavizlerin her biri o toplum için kayıptır ve bunun adı: YOZLAŞMADIR!

İŞTE, ÜÇ ÖRNEK:
BİR:
Yardımlaşma ve paylaşma duyguları güçlü olan toplumsal yapımız, göçle birlikte kuşaklar arası ilişkilerde büyük kopmalar yaşıyor. Bu kopma sonucu; göçen toplum parçaları, ebeveynlerinden uzak kalmanın etkisi ile klasik davranış şekillerini tam olarak geliştiremiyor.

Aileler çok daha kolay kopuyor. Bu kopmanın etkisi ile hiçbir sosyal bağı kalmayan bireyler ortaya çıkıyor. Zaten hiç yaşamadığı refah sınırını bırakın, geçim sınırı, açlık sınırı derken yaşam sınırına dayanıyor! İşte bıçak kemiğe dayanınca ortaya DİLENEN genç insanlar çıkıyor.

Bu durumu gören kötü niyetliler de aynı yola yeltenip bu insanların mağduriyetini istismar ediyor!

İKİ:
Klasik kültürel eğitimini, göçün sebep olduğu kopuş nedeni ile tamamlayamayan aileler; aile olmanın temel bilgileri ve duyguları gelişmeden çocuk yetiştirmeye kalkınca: Çocuklar, sokağın vahşi kolları ile kucaklanıyor! Bunalım halindeki bu gençlerin hayatlarında karşılaştıkları bir tek ilaç var: TİNER!

ÜÇ:
Yemek kültürünün en ihtişamlı örneklerine sahip Anadolu Uygarlığı, köklerini binlerce yılda pişmiş bir medeniyet silsilesinden almıştır. Bir bayrak yarışı gibi teslim aldığımız bu kültür yumağını aynı hassasiyet ile büyütmek yerine geçim derdi ile göçe yeltendik. İşte bu ‘göç’ kopuşunun ortaya çıkardığı kuşaklar arası iletişim zafiyeti bu sefer kendisini, asırlık kebap kültürünün Amerikan, –her şeyi gibi– çarpık yemek tarzı ile birleştirilmesine neden oldu.

Sonuçta: Sarayların baş yemeği, muhteşem lezzeti kebap, sokak ortasında genç bir annenin 3-4 yaşındaki çocuğuna, adeta ağzına tıkarcasına yedirdiği DÖNERE dönüştü!

* * *

Her yer, DİLENCİ, TİNERCİ ve DÖNERCİ dolduğunda modernleşmenin daniskasını dünyaya gösterme şansımız olacak!
Hep sevgi ile kalın!

Murat SEVGİ

 

 
Toplam blog
: 370
: 1092
Kayıt tarihi
: 10.07.08
 
 

1969 doğumlu. Tasarımcı, endüstriyel otomasyon sistemleri için yazılım geliştiriyor. Yüksek öğren..