Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

15 Mart '10

 
Kategori
Okul Öncesi
 

Bizim çocuklarımız...

Bizim çocuklarımız...
 

Cocuklar...


Bizim çocuklarımız... Hafta içi ve hafta sonu olmak üzere en fazla iletişim kurduğum, sürekli sohbet ettiğim bir kesim var hayatımda. Barış Manço’nun da dediği gibi “Bizim kısa boylu vatandaşlarımız” çocuklar. Yarınlarımız kısaca... Peki bizim yarınlarımız şimdiki gördüğümüz çocuklarımız mı olucak? Sırt çantalarında Barby Bebekli motifler, yatak örtülerinde Spider Man’li resimler, duvar resimlerinde Ben10, oyuncaklarından tutun şarkılarından mimik hareketlerine kadar yabancılaşmış, her yerden bir şekilde içimize girmeyi başaran yabancı kaynaklı iletişim araçları... Tabi şimdi size -Ahh eski günler biz neler yapardık, şimdi neler oluyor- vs..

Demiyeceğim... Çünkü biz oyun oynardık, beraberce bir seyler yapardık. Şimdi çocuklarımızın oyun alanları mı kaldı? Onlar için çok şey yaptığımızı düşünüp düşünüp kendimizi avutuyoruz. Bir kere mahalle arkadaşlığını , yan komşu Ayşe Teyzesini elinden aldık. Dedik ki güvenliğini sağlıyoruz. Onu kendi sohbetlerimizden ayrı tuttuk, al canım oğlum kızım sana bir oda. İçinede Tv, dilinden bile anlamadığımız bilgisayarını, sonrada ders çalışmaları adı altında bağlattığımız interneti sınırsızca ona hediye ettik. Ve çocuk içindeki bütün enerjiyi ya okulunda ya da o küçücük odasında tek başına karar vererek oyunlarına daldı bir rüya gibi. Sonra kızmaya başladık, bu kadar da olmazki ama, demeye başladık. Hafta sonları vardı çocuklarımızın, şimdi peki saçma sorularla, testlerle ve etüd zamanları adı altında kaybedilen ömürleri var artık. Buraya kadar bahsettiklerim çocukluklarından gidenler, ya geleceğimiz olan bu vatandaşlara bıraktığımız ve ağzımızdan hiç eksik etmediğimiz güzelim kültürel miras. Nerede? Onlara şimdiye kadar hangi kültürel mirasımızı anlattık. Kac defa uyurken yanlarına gidip Dede Korkut Masallarından Bahsettik. Yok mu bizim Deli Dumrulumuz. Hiç mi uçan kaçan yıkan kahramanlarımız olmadı. Onların Türküleri hiç mi yoktu. Hiç mi öğrenmedik Nasreddin Hocayı, Keloğlanı, Küçük Karacayı, Ömer Seyfettini... Peki kültürü kültür yapan en önemli etmenlerden biri olan Dil.. Kaçımız özen gösteriyor ve çocuklarımızı karşımıza alıp anlatıp, kelimelerin Türkçesini kullanmalıyız diye nasihat ediyoruz. Ya müzik... Kimlerin eline kaldı. Ne kadar çok isyankarlık ve acılar dolanmış dilimize... Çocuklarımız kaç tane Türk musikinden örnekler biliyor. Sanatçı diye tanımladığı kişilerin isimlerini sorduğunuz zaman alınan cevaplar o kadar korkutucuki... Sanatı sanatçıyı bilmediği ne kadarda aşikar. Hiç onların suçu değil. Suç bizim... Biraz daha özen biraz daha geleceği görelim. Çocuklarımız bizim geleceğimizdir... Saygılarımla....
 
Toplam blog
: 2
: 604
Kayıt tarihi
: 05.03.10
 
 

Her sey için yazmak ne kadar kolay...Söz konusu ben olduğumda kelimeler bir anda düğümleniyor... 20..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara