- Kategori
- Gündelik Yaşam
Bizim ev yüzdü

Yağmur başladı. Saat 8' i biraz geçiyordu. Önce çatır çutur caaaart diye garip sesler geliyor Side'de yağmur başlamadan önce. Korkunç bir yırtılma sesi. Sonra gök gerçekten yırtılıyor. Hani şakır şakır yağıyor derler ya bu şakır şakır falan değil. Şaaar şaaar diye yağıyor mübarek tepemize. Üstelik fırtınayla beraber yağdığı için sulama sisteminden fışkırır gibi her yöne doğru yağıyor. Islanmadık nokta kalkmasın hesabı.
Yine başladı öyle şaldır foşur yağmaya. Tabii ben de evde koşturmaya başladım. Ne kadar eski havlu, çarşaf varsa, kapıların altına, pencerelerin önüne tıkıştırdım. Evin doğramaları PVC ama bana mısın demiyor vallahi. Ne zaman bu şar şar yağan yağmur başlasa biliyorum ki bizim evin içi yarım saat sonra yüzer duruma geçecek.
Önce balkon kapısının altından başlıyor içeri sızmaya, sonra nerede mikron büyüklüğünü geçmeyen delik aralık varsa oralardan devam ediyor. Bu havlu çarşaf tedbiri eğer yağmur iki üç saat yağar durursa işe yarıyor. Yok dün geceki gibi sabaha kadar yağarsa durum vahim. Akıl edip halıları kaldırmadıysam yataktan ayağımı atınca cop diye bir ses duyuyorum önce. Halı suyu çekmiş, kararmış bana bakıyor tabii. Muhtemelen biz uyurken biraz yüzmüştür bile. Şaka değil yerden iki üç parmak yükseldiği oluyor suyun. Dışarıda cart curt yırtılma sesleri devam ediyor ama yağmur durmuş.
Birazdan bütün balkonlardan halılar sallanmaya başlayacak. Bir bizim başımıza gelmiyor bu çünkü. Gariban halılar 4-5 saat içinde sularını akıtıp banyoda bir duvara yaslanacaklar. Sonra gene başlayacak aynı terane. Yağmur mevsimi boyunca iki üç defa daha yüzeceğiz böyle. Sonra Side'nin o tatlı kışı başlayacak. Az yağmur bol güneş. Sonra hayat devam edecek bir sonraki yırtılma sesine kadar.