Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

05 Ocak '11

 
Kategori
Blog
 

Bizim Evin Halleri

Bizim Evin Halleri
 

Blog kategorisinde çok fazla yazı yazmam hoş genel olarak çok sık yazı yazmam, yazmıyorum. Kendimce gerek görmediğim sürece MB’ ye yazı eklemiyorum. Ama bu sitenin en eski üyelerinden biriyim. Bunun nedenlerini sıralamayacağım ancak bu yazıyı yazmamın nedeni sevgili DG’nin Sezar'ın hakkı, Sezar'a verilmelidir başlıklı son yazmış olduğu yazıdır.

2010’un son günlerine rastlayan bir çalkantı yaşıyor MB. Gidenler, kızanlar, MB’yi suçlayanlar vs. vs….

Ama tuhaf olan bir tek şey var dart tahtasında tek hedef sevgili Ümit Culduz arkadaşımız. Bütün oklar ona atılmakta.

İşte Ümit Bey şöyle, işte Ümit Bey böyle vs. vs… gerekçeler.

Açıkçası tüm bunların tek nedeni var bana göre sanal dünya ile olan çok yeni tanışıklığımızı üzerimize tam giydirememek.

Bu dünyayı gözümüzde çok büyütmek ve gerçek dünya ile karıştırmak iç içe yaşamak.

Uç birkaç örnek vereceğim bununla ilgili.

“ Yemekteyiz” programının ünlüler yarışıyor bölümünde gerçek yaşamda yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen insanlar o birkaç saatlik yarışma atmosferinde birbirlerine hiç söylenmeyecek kelimeler sarf ettikleri halde kamera kapandığı anda yine eskisi gibi sarmaş dolaştırlar. Çünkü orada bir Show vardır ve gerekleri yapılmalıdır. Onlarda bunu yapmıştır.

Yine aynı şekilde meclis çatısında milletvekilleri birbirlerini yerler ama meclisten çıktıkları an gecelere beraber karışırlar. Sanki birkaç saat önce birbirlerini yiyen onlar değilmiş gibi, başka şeyleri yerler beraber...

Daha buna benzer birçok örnekler sıralanabilir.

İşte MB gerçeği de budur. Daha doğrusu tüm sanal dünya gerçeği budur. Bu gerçek gibi davranmak gerekir.

Oysa burasının bir Show dünyasının parçası olduğu belli temellerle rant sağlandığı ve bizlerinde ranta katkı sağlayan bir parça olduğumuzun gerçeği ısrarla anlaşılmak istenmez. Gerçek dünya ile karıştırılıp gerçek hayatın bir parçasıymış gibi yaşanır. Temelde yatan bu gerçek kabul edildiği an her şey yoluna girecektir.

Bunun böyle olmamasının sebebi çok açık aslında sanal dünya gerçeğinin tam kavranamamış olması burayı örnekleyeceksek eğer birçok insanın ilk kez burada yazmaya başlaması burada önemsenmesi burada bazı şeylerle tanışmasından kaynaklanıyor.

Durum böyle olunca da iki ayrı kimlik çatışması ortaya çıkıyor. Bu çatışmalarda ne yazık ki yazıya yansıyor.

Sevgili M.Talip Girgin’in MB Huzur evi sitesi blogunda “Tılsım” olarak nitelendirdiği kelimeye yaptığım yorumda da dile getirmiştim.

Şimdi yeri geldiği için bir kez daha aktaracağım bu düşüncemi.


Sanal yüzler ulaşılamayan hayaller sonucu doğmuş, olmak istenen kimlikler, ürünlerken ikinci kişilerin algıladıkları kişilikler reele geçince bekleneni karşılamıyor. Böyle olduğu içinde tüm büyü bozuluyor yerini işte böyle kapışmalar, kırılmalar, hırslara bırakıyor. Maskeler düşünce oluşumda parçalanıyor. İnsanoğlu reel deyken olamadığı kimlikleri bunun içine her şey girer kişiliklerden tutunda mesleklere kadar sanal dünya aracılığıyla kendine giydiriyor. Karşıdaki algılamaları da internetin bu hizmetiyle yansıtırken bir düş dünyası kuruyor hem kendisine hem karşısındakilere.

Bir süre sonra kurmuş olduğu düşle iç içe geçiyor ve ne yazık ki her iki dünyayı birbirine karıştırmaya başlıyor. Hangisi kendisi, hangisi gerçek farkında olamadığı içinde bu kırılmaları yazılarına yansıtıyor, gerçekler dile gelince de maalesef ki bu gerçeklerle yüzleştirenlere kendi kimliği ile olanlara saldırılara geçiyor. Aslında tüm saldırısı kendisiyle, kendi içinde ki çatışmasıyla ne yazık ki bu ağırlık bünyede zorlamalar yarattığı için bunun farkına varamıyor. Kısacası düşler ve gerçekler birbirine karışıyor.

MB’de de durum böyle maalesef. Burasının bir Show dünyasının parçası olduğu bilgisayarı kapattığımız anda bunun bittiğinin farkında olanlar ve bunu sürekli dile getirenler maalesef ki düş dünyasından çıkamayanların sanalla gerçeği karıştıranların hedef tahtası oluyor.

Bana göre Ümit Culduz’un yaşadığı şeyde tüm okları üzerine çekmesinin nedeni de bu.

Kendisinin birçok fikrine katılmasam da ( Blog tespitleri dışında yazmış olduğu yazılarını kast ediyorum ) buraya kazandırdıklarının çok fazla olduğuna inanıyorum. Bunun aksini iddia etmek ise bana göre eleştiriye açık olmamakla bağlantılıdır.

Ki biz toplum olarak maalesef ki bu konuda çok beceriksiz bir toplumuz. Biz tartışma kültürünü kafa göz girişmek olarak algıladığımız için şuan geldiğimiz noktanın böyle olması da çok şaşırtıcı gelmiyor bana.

MB’yi de gözümüzde çok büyütüyoruz, sürekli editörleri hedef alıyoruz ama ne istediğimizi ne yazık ki tam ortaya koymuş değiliz.

Sahi ne istiyoruz, bunu gerçekten biliyor muyuz?

Bence bunu da bilmediğimiz için sürekli ben yapmadım o yaptı modundayız.

Özgür platform olgusunu kendimize giydirmeyi öğrendiğimiz gün bunu sindirdiğimiz gün sanal ve gerçeği karıştırmaktan kurtulduğumuz, düş ve gerçeklerin ardından sıyrıldığımız, kısacası ben olmayı öğrendiğimiz gün bir yerlere varacağız. Ama şimdi değil. Daha çok yolumuz var maalesef ki. Bu yolda yürürken de MB için konuşursak eğer bu sancıları yaşayacak ve sancıların hedefinde birileri olacak şu an Ümit Culduz’un olduğu gibi olacak, olmakta.

Bu bile bence Ümit Bey için çok büyük bir kazanımdır ve blogerlik kavramını ne kadar iyi başardığının bir gerçeğidir.

Belki de hazm edilmeyen budur kim bilir!...

Ah bizim evin halleri, bu evin hallerini her haliyle seviyorum benim gibi sevenler keyfini çıkarıyordur, çıkarmakta. Herkes keyfini çıkarmaya baksın artık ve silkelenerek önce kendisini eleştirsin aksi ne MB’ ye ne de bizlere bir kazanım sağlar…

 
Toplam blog
: 295
: 3718
Kayıt tarihi
: 01.10.06
 
 

Milliyet Bloğa nasıl geldim ve nasıl yerimi aldım bilmiyorum. Sanırım uzun yıllar okuduğum bölüml..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara