Bizim Kahve

Günlük gazeteleri okuduktan ve Blog okuma ve yazma işine göz attıktan sonra, bir sahil turu yaparım. Daha sonra ayaklarım beni doğru, bizim kahveye götürür.

Bizim kahve deyip de, gelip geçmeyin, orası bir yaşam okulu. Ülkemizin sıkıntılarının, sevinçlerinin, çelişkilerinin yaşandığı bir yer.

Bizim kahvede her şey serbestçe konuşulur. Kısacası, her türlü atış serbesttir.

Hükümetler devrilir, hükümetler kurulur. Yargıçlar, savcılar, avukatlar hep bizim kahvemizdedir !

Savaşlar açılır, atağa geçilir. Tüm makamlar en açık şekilde eleştirilir.

Transferler yapılır, takımlar kurulur. Milli Takım kadroları önce bizim kahvede kurulur. Gerçekten de bizim kahve futbolu iyi bilir. Gazetelerin öncelikle spor sayfaları okunur.

Bir taraftan da iddaa ve at yarışçılar tahmin yarışına girişirler. Her kafadan bir ses çıkar.

Uzaklardan biri bağırır : " Beyler gürültü yapmayın, burası kahve mi ! diye...

İlçemizde git gide artan İngilizler, kahvemizin yanından geçerken; biz erkekler topluluğuna şöyle garip garip bakarlar. Bazıları da yanlışlıkla kahveye girerler, kahvedekilerin şaşkın bakışlarından sonra hemen kaybolup giderler.

Ara sırada baylı, bayanlı gelip otururlar. İngilizce bilmeyen bizim garson ne yapacağını şaşırır !

Erkek egemen kahvemizde en argo sözcükler, gün görmemiş sözler havalarda uçuşur.

Batak oyunu en iyi bizim kahvede oynanır... Herkes kendini çok iyi oyuncu sanır. Övünmek gibi olmasın ben de iyi bir batak oyuncusuyumdur. Yendiğim hiç görülmemiştir !

Emeklilerin, çoğunluğu oluşturduğu kahvemizde, arkadaşlık ilişkileri de iyi bir düzeyde. Şakalar, gırgırlar, şamatalar olanca hızıyla devam eder.

Sıgara dumanlarına tutsaklığımız da biterse, bizim kahve daha güzel olacak. Bazı arkadaşlarımız aynı bir fabrika bacası gibidirler, durmadan tüttürüp dururlar.

Herkesin bir grubu vardır, gruplar genellikle oyunları kendi aralarında oynarlar.

Ara sırada kavgada olmaz değil, bu kavgaların temelinde ailesel ve ekonomik sıkıntıların yattığını herkes bilir, olaylar hemen yatıştırılır.

Bu kahve olgusu, kültürü, tam bizim erkek egemen kültürün bir yansıması...

Şimdi yeni yeni baylı bayanlı kahveler açılyor, bayanlar da kahvelere ilgi gösteriyorlar. Bakalım kahvelerin havası değişecek mi...

Öyle ya; "Gönül ne kahve ister, ne kahvehane, gönül sohbet ister, kahve bahane"

Bizim kahve gibisi yok...