Blog yazarlarını tanıyoruz (5)

Blog yazarlarını tanımaya devam ediyoruz. Öyle bu işten kolay kurtuluş yok hanımlar beyler. Efendim ne demiş atalarımız, "Ayağını bacağına göre uzat." Leydiiiz cenimııın, buyuruuuun.

ESRARENGİZ (BU NE LAN KORKUYORUM) BLOG YAZARI: Kazara sayfasına girdiniz mi kendinizi bir anda bir Stephen King serüvenin içinde buluverirsiniz. İsim kafadan ürkütür sizi. Anlamsız harflerden oluşturulmuştur. Resim yeri ya kapkaranlıktır ya da kukla, kapı v.s. korku filmi figürlerinden biri ile doldurulmuştur. Sayfayı ziyaret eden iki blog yazarının esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolduğu rivayet edilir. Ben de Esrarengiz Blog Yazarı'nın sayfasını ziyaret ettim bir kaç kez. Baktım iç çamaşırı giderlerimde büyük artış var. Vazgeçtim.

KÜSMEYE OTOMATİK AYARLI BLOG YAZARI: Bu tür küsmeye otomatik olarak ayarlanmıştır. Her halta anında küser. Kendisiyle ilgili ilgisiz her konudan alınır. Tavır koyar. Mesela bir blog yazarı Zebraların hayatıyla ilgili bir blog yazmışsa alınganlığa ayarlı blog yazarımız, "Lütfen kadınları aşağılamayın" diye kelalaka bir tepkiyle ortaya çıkar. Küsmeye Otomatik Ayarlı Blog Yazarı muhtemelen benim bu değerlendirmem sonucunda da küsecektir.

PSİKOFOTOMANİAK BLOG YAZARI: Bu türü oluşturan blog yazarları hemen her gün sayfalarındaki fotoğraflarını değiştirirler. Galerileri de tıka basa fotoğrafla doludur. Bunlar her türlü fotoğrafları sayfalarında yayınlarlar. Yani yolda bir fotoğraf bulsa onu da yayınlayacak. Hatta bıraksalar bu blog yazarı türü blog yazmak yerine tamamen fotoğraf yayınlamayı tercih edecektir. Bu türün bir özelliği de blog toplantılarında sürekli fotoğraf çekmesidir. Gördüğünüz yerde kaçınız.

ASLINDA YAZMAYACAKTIM AMA BLOG YAZARI: Bu türdeki blog yazarları hemen her bloglarına, "Aslında bu konuda blog yazmayacaktım ama..." diyerek başlarlar. Hayatları "aslında" kelimesi üzerine kuruludur. "Aslında Türkiye'de yaşamayacaktım ama...", "Aslında evlenmeyecektim ama...", "Aslında doktor olacaktım ama...", "Aslında biliyor musunuz aslında ben yokum ama..." Aslında ben de bu blog yazarı türünü bir türlü anlayamıyorum ama...

BEN YAŞLI DEĞİLİM HAYIIIIIIR BLOG YAZARI: Bu türün örnekleri İkinci Dünya Savaşı'nı radyodan canlı dinlemiş bir nesil olmalarına rağmen sayfalarına genç fotoğraflar koyarak kendilerini genç hissetmeye çalışırlar. Yaş ve doğum tarihleri yazılı olmadığı için genç havalarında arkadaşlıklar kurarlar. Derken bir gün ağızlarından, "Demokrat Parti iktidardı. Ben lisedeyim o zamanlar..." gibi bir cümle kaçırarak yakayı ele verirler. (Efendim bendeniz de blogda ilk günlerimde 23 yaşındayım palavrasıyla bir süre takılmış sonra 12 Eylül ile ilgili bir gençlik anımı anlatarak yakayı ele vermiştim)

"BEN DE VARIM" BLOG YAZARI: Bu tür katılımcı özelliğiyle kendini belli eder. Bilip bilmeden her haltın içinde yer alır. Duymadığı, katılamadığı bir etkinlik olmuşsa da kızar. Mesela bir blog yazarı köşesinde şarkı sözü yazmış. "Biz Heybeli'de her gece mehtaba çıkardık." Bizim Ben de Varım Blog Yazarı hemen yorum yazar. "Ay Heybeli'ye çıkmışsınız. Bilsem ben de gelirdim." Çok katılımcıdır bu tür çoook. Allah sizi inandırsın geçen evde yalnızım. Blog yazıyorum. Afedersiniz bira içiyorum. Tam açtım şişeyi içmeye başladım. Bir ses duydum. "Bana da koysana bir bardak. Ben de katılayım sana." Boğazımda kaldı bira. O gece uyuyamadım. Evin içinde arandım durdum. Çok korkunçtu.

ORTAK NOKTA SAPIĞI BLOG YAZARI: Bu tür kafayı diğer blog yazarları ile ortak nokta bulmaya takmıştır. İşin kötü yanı ortak noktayı bulmadan yakanızı bırakmaz. Ve illaki bir ortak nokta bulur. Sorularıyla bunaltır. "Siz sanıyorum ilkokulu Ankara'da okumuşsunuz. Ben İzmir'de okudum ama bir ortak nokta bulacağım sizinle." Devam ediyor. "Siz küçükken köyde eşekten düştüm kolum kırıldı dediniz. Bizim sınıfta bir çocuk vardı eşek derdik ona bakın bir ortak nokta işte." Bitmedi. "Siz bilimkurgu seviyormuşsunuz ben de kilim severim. Eve hep kilim sererim. Bilim kilim bakın ortak nokta işte."

To be contuned tövbe tövbe.