Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Kasım '06

 
Kategori
İnternet
 

Blogculuk 3

Milliyet blog yazar sayısı 1.000’e doğru gidiyor. Böylelikle, büyük sayılar kuramına göre, sonul panoramanın artık yavaş yavaş belirginleşmeye başladığını düşünebiliriz.

Bu sayı yaklaşık olarak gazetelerdeki toplam köşe yazarı sayısına eşit.

Televizyon ve futbol yazarları, matbu gazetelerdekinin aynı doğrultuda metinler yazageldi.

Popüler ve tüketiciliğe yönelik yazılar ise, matbu gazetelerdekinin biraz altında. Bunda gazetecilerin editörlerinin yönlendirmesi ile ısmarlama yazılar yazmasının payı yüksek.

Aşk ve aile yazıları, blog yazarlarının biraz daha genç olması nedeniyle, bloglarda çok daha yoğun görüldü. Öyle de gider.

Ciddi ve derin bilgi gerektiren yazılar ise hedefine pek ulaşmadı. Bunda bu yazıları blog okurlarının da pek yeğlememesi etken olsa gerek. Blog yazarları hiç okunmayan metinler yazmak istemediklerini açıkça dile getirdi.

Yazar başına düşen metin sayısının sürekli bir sabitte (9-10 arası) kalması ve bunun haber yorumları yapanlar için çok büyük sayılarda (blogdakinin 25 katında) bile aynı oranı vermesi tuhaf. Bu aynı zamanda Türkçe en büyük blog sitesinin oranını da belirtiyor. Demek ki bu bir moda veya insanların uzun süreli işler yapacakları yok veya gençler maymun iştahlı. Ne 1 yılda 12 kitap okuyarak, ne de yılda 12 metin yazarak bir yere varılabilir. Yalnızca okumuş cahil ve hobi yazar olunur.

20 yıllık özel mektup koleksiyonumdan da aynı sonucu çıkarmıştım: Kitleye söz hakkı verildiğinde, kitlenin söyleyecek sözü yok, çünkü düşüncesi yok. Bir metin yazmadan önce, gereken metinler okunur. Bu yazarlar için, ‘100 oku, 10 yaz, 1 yayınla’ ilkesidir. (Vedat Günyol 1955 civarında Fakir Baykurt’a demiş.) Blog yazarlarının ortalama 3 aylık sürede, 100.000 sayfa yazdığını da sanmıyorum, 1.000.000 sayfa okuduğunu da. Üstelik hemen hiçbir metin 1 sayfada kalmıyor.

Demokrasi güzel. Söz hakkı güzel. Boş laf ve gürültü güzel değil. Bunu gördük.

Bu örnekleme kitleden epeyi yazar çıkacak, onu da gördük. Bunun yarısı sürpriz kişiler olacak, yarısı sağlam ata oynayanlardan çıkacak. Sürprizler, editörlerin sürpriz yaparak seçip, Milliyet ana sayfasına koyanlardan çıkacak. Sürpriz olmayanlar ise zaten enler sayfalarında kendini gösterdi.

En üzüleceğim 2 durum, biraz ilgi görseydi, biraz sabır gösterseydi, gerçekten yazar olabileceklerin kalabalıkta kaynayıp gitmesi. Bir de, Türkiye’de yazarlara karşı yayıncıların asla ve kata demokratik davranmadığı.

Ben mi?

100 günde düşündüğüm noktaya vardım. Bundan öteye burada bana yol yok.

 
Toplam blog
: 2216
: 514
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Serbest yazarım. 1960 doğumluyum. BÜ İşletme mezunuyum. ..