- Kategori
- Söyleşi
Blogger Röportajları (2) - Esma Kahraman

Esma Kahraman
Yoğun çalışmalar sonucu röportajlarımız sırayla gelmeye devam ediyor. Bugünkü röportajımız uzun süredir yazılarını keyifle takip ettiğim ve severek okuduğum sevgili editörüm Esma Kahraman'la. Kendisinin daha önce başarıyla yaptığı röportajlarını okuduk fakat bu sefer kurban koltuğunda o oturuyor. Keyifli dakikalar diliyorum...
Uzun bir süredir Milliyet Blog’da (MB) istikrarlı bir şekilde yazanlardansınız. Röportaj için sizi seçmemin sebeplerinden biri çok yönlü yazmanız. Yani bir gün güncel olaylardan bahsederken bir sonraki gün ilişkiler, şiirler, tiyatro gibi geniş bir yelpazede yazılar yazıyorsunuz. Yazmaktaki amacınız nedir?
:)) Hiçbir örgüte ve hiçbir amaca hizmet etmiyorum. . . Yazmayı seviyorum, zihnimi dinç tutuyor. Kafamın sürekli çalışmasını sağlıyor.
Bunun en kötü tarafı, çok çalışmaktan mütevellit kafamın birgün yanma olasılığının olması. . . Bu durumda da olan siz değerli MB arkadaşlarıma ve okurlarıma olur. Kafası yanan bir arkadaşınız olmuş olur ki, o zaman Allah sizlere sabır versin. . .
Ben MB’yi hep bir mahalle gibi gördüm. Yaramaz, uslu, bazen kötü niyetli çocukların da yaşadığı bir yer. Sizin için burası neresi? Rolünüz nedir?
Ben bu bahçeyi ve oyun arkadaşlarımı seviyorum. İyi ve kötü, herkesten bir şeyler öğreniyorum. Zamana ve ruh halime göre herşey olabilirim. Yaramaz, çocuk, akıllı, deli, serseri ve belki de en ön plana çıkan özelliğim asilik. Hepsi ve herşey olabilirim ama kimseye kötü niyet beslemem. Bu hiç benim tarzım değil.
Bir gün rüyanda Tanrı’yı görüyorsun ve sana şöyle diyor “üzgünüm, hayatın tam bir hayalkırıklığı.” Zaman zaman içinizde “keşke şu mesleği yapsaydım, şunu başarsaydım” gibi bir his var mı? Belki pişmanlık kırıntıları?
Tiyatrocu olmayı çok çok isterdim ve saz çalabilmeyi. Hayal kırıklıkları var tabi. Tiyatro hayalimi zamanında keşfetseydim, tiyatro eğitimi alarak hayran olduğum tiyatrocularla aynı sahneyi paylaşabilirdim. J Olmaz ya hayal işte. . . Bu arada, tiyatroyla saz arasında ne gibi bir alaka kurdum kendimde anlamadım ama öyle işte. . .
“Burada/şunu yaparken ölmek isterdim” dediğiniz bir yer/birşey var mı?
J Hiç ölmek gibi bir fantazim yok. . . Ölüm kaçınılmaz olduğuna göre yaşamın olduğu gibi ölümünde hayırlısını diliyorum ve imanla ölmeyi.
Ben varsayımlardan hoşlanıyorum çünkü insanlarda saklı farklı lezzetleri ortaya çıkarıyor. Bir cümle farklı kişilerde farklı etkiler yaratıyor. Örneğin, ünlü bir oyuncusunuz ve kariyerinizi doruk noktasına çıkarak bir rol teklifi geliyor ve çekici bir kadınla ateşli bir sevişme sahneniz var. Tepkiniz ne olurdu?
:) Dublör kullanırdım kesin. J)))))) Ya da oyundan atılırdım.
Ne zaman öleceğinizi dakikası dakikasını biliyorsunuz. Hayatınızda ne değişirdi? Şuanki yaşantınızdan farklı bir yol alır mıydınız?
Mutlaka. . . Önceliklerimi yeniden gözden geçirirdim. Bu öncelikler de o anki ruh haliyle yoğrulurdu sanırım… Söylenmemiş sözleri söylerdim ve belki de gidilmeyen yollara giderdim.
Hayatınızda kendinize bile itiraf edemediğiniz birşeyi burada itiraf edebilir misiniz?
J))) Lâf aramızda, bir zamanlar itiraf.com üyesiydim.
Hayatı nasıl görüyorsunuz? Belli bir duruşunuz var mı yoksa “hayat işte, o bana uysun” gibi mi bakıyorsunuz?
Hayatı çok ciddiye alırdım önceleri ve yaptığım her işi başarmak için delicesine uğraşırdım. Tökezleyip düştüğüm zamanlar daha güçlenmiş olarak ayağa kalkardım ve yoluma devam ederdim. Yenilmek yoktu kitabımda. Hayatla yenişemezdik…
J Şimdi mi? O beni ne kadar ciddiye alıyorsa ben de onu o kadar ciddiye alıyorum. Ne fazla ne eksik… Sonucunu değiştiremeyeceğimi bildiğim şeyler için mücadele etmiyorum artık. . . Böyle durumlarda kalbimde ve dilimde hep aynı dua. . .
“Allah’ım, değiştirebileceğim şeyler için mücadele gücü ver, değiştiremeyeceğim şeyler için de dayanma gücü ver.”
J Sayın Yazarım Hasan Arslan, söyleşi için teklif getirdiğinde paniklemiştim ama sevdiğim bir dostuma hele de Milliyet Blog’da ilk dostlarımdan olan birine “hayır” diyemezdim. . . Her meslek grubundan ve sanatçılarla röportajlarım olmasına rağmen itiraf ediyorum soruları cevaplamak sormaktan çok daha zormuş.
J Bu keyifli söyleşi için teşekkür ediyorum. Ayrıca, seni yeniden burada görmek güzel.
Kolay gelsin. . .
Esma Kahraman'ın sayfası için http://blog.milliyet.com.tr/ahbeistanbul
Sayın editörüm sizi sayfamda misafir etmekten keyif duydum. Verdiğin cevaplarla seni biraz daha yakından tanıma fırsatı bulduk. Çok teşekkür ediyorum...