- Kategori
- Blog
Blogta "marka" olmak

marka
39 yıl önce, vitrin düzenleme zenaatine çırak girdim. O zamanlar ustalarımız, futbolcular gibi kısa isimleriyle markaydı. Oğuz, Metin,Ömer, Neco, Seco, Koço,Ballı...
3 yıl çırak ve kalfa olarak çalışıp askere gittim, geldim. Kendi hesabıma çalışmaya başladığımda, ben de "Celal" olmuştum. Çantamı taşımak için, çırak sırasında 10 çocuk vardı. Maliyeye kaydolurken baba evindeki odamı, ofis olarak kullandım.
İstanbul- Halaskargazi caddesinde bir çatı katını kiraladım. Düşündüm, marka adamın kendi ismiyle olmaz. Bir kaç gün uğraşıp kurumsal bir isim buldum ve kapı girişindeki hakkım olan yere ufak prinç tabelamı çaktım:"Detay Vitrin Donatım Merkezi-kat 9"
Şimdi uzun uzadıya kendimden bahsetmeyeyim. Blogcular da tabii ki marka olmak ister. Olsunlar..
***
Bendeniz cennetkuşu, elimden geldiği için, yazılarımın resimlerini kendim çizerim. Bazılarına fotoğraf ta koyarım.
***
Son zamanlarda bakıyorum, yeni trend olarak blogcu arkadaşım, her yazdığına aynı resmi monteliyor.. Kimi çiçek, kimi böcek, kimi kalem, kimi gazete...vs.. Peçeli blogdaşım yapmış ve kabul görmüş. Taklitçilik yaparak marka olunmaz! Takliitçiler okunmaya değmez! Taklitçiler marka olamaz!
Yazınıza resim bulamıyorsanız,resimsiz yayınlayın. Biz yine okuruz.. Klişe resim bana itici geliyor. Biraz yaratıcı olun be kardeşim' Neden kolaycılığa kaçıyorsunuz.
***
M.Celalettin Avus-Büyükada