Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Haziran '07

 
Kategori
Psikoloji
 

Boşluk

Boşluk
 

Öyle büyüktü ki boşluk, içine sığamadım bir türlü. Hem çok büyük hem de bu kadar dar gelmesi, aklımı karıştırdı iyice. Savrulacağım diye korkarken, bir taraftan da nefes alamamaktan korktuğum bir sıkışıklık bu yaşadığım.
Attım kendimi sokaklara, sokaklar dar geldi; koskaca bulvar gözümde büyürken boşluk gibi, yürüdüm saatlerce. Saatler geçti boşluk bitmedi, daraldı girilen sokaklarda başbelası bir nefes darlığında. Yine kocaman caddeler boyu yürüdüm. Bacaklarım yorulmadı, yüreğim yoruldu.
Özlemek ne zormuş, dedim. Unutmuşum, özlemeyi bile. Özlemek, belirsiz bir geleceği... Beklemek ne kadar zormuş, dedim; hep beklerdim oysa! Beklenene göre değişirmiş de ben onu da unutmuşum.
Sansürüne takıldım hayatın; mesaj kutum da, yorumlarım da sansürde artık. Belki bir gün....diye diye. Soramadım o gün, hangi gün olacak; ya da öyle bir gün olacak mı?
Soramadım, sansüre takılırım yine diye.
Tuşlarına uzansam telefonun, biliyorum; olmaz ki...
Neydi bu boşluk, beklenen neydi?
Ne vaad edilmişti ki hayattan bana, ne bekliyordum ben?
Kızamadım yine, kazanmak ya da kaybetmek değil ki umurumda olan.
Boşluk şimdi sadece koca bir boşluk. Hiç doldurmayan bir yere, hiç gelmemişe, hiç olmamışa duyulan özlem...
İşte bu daralttı nefesimi, ben hasretken yeni bir nefese...
İşte bu yarattı boşluğu, içimdeki o daracık yerde.
Belki bir histi, sadece...
 
Toplam blog
: 240
: 1628
Kayıt tarihi
: 18.08.06
 
 

Zamandan şikayet ederken, ne kadar hızlı aktığını fark edemeden geçmiş yıllar. Kırklı yıllar, kır..