Bu değirmenin suyu nereden?

Yaşadığımız dünya; değerlerimizdeki kıyım ve de dejenerasyonun bir paravanı haline dönüşmeye başladı.

Dün standartları belirli birileri karşınıza dikilerek, altındaki afili jan janlı arabalar, cüzdanındaki paralar, yatlar katlar ile size kafa tutmaya başlar ya!

O ZAMAN KENDİNİZE SORARSINIZ

>

Ahşap bir ev sil baştan yıkılır beş katlı konforlu bir apartmana dönüşüverir.

Bir oda bir tuvalet olan yarım daire, en muhkem muhitte konforlu bir daireye dönüşüverir!

Bir çaycıyken getir götür işlerine bakan birisi, şirketler zincirinin yönetim kurulu baş baş başkanı;

YA DA PATRONİÇESİ olup çıkıvermiş bir anda...

ARAZİLERİ MENKULLERİ OLUVERMİŞ, KASASI DOLUVERMİŞ...

SİHİRLİ DEĞNEK DEĞMİŞCESİNE!

Çıraklığını yaptığı ufacık bir tezgah, öyle bir alevlenir ki, fabrikaya dönüşüverir.

ALLAHIM AKLIMA FİKRİME MUKAYYET OL!

YİYİN BEYLER YİYİN , MEMLEKET MALI BU BALDAN DATLIDIR!

OLAN BİZE OLACAK AMA ÇÜNKÜ BU MEMLEKETİN CİLALI KAMARASINDA YER KAPAN SİZLER BATIRIKEN TÜRKİYE'Yİ,

***biz kıç tarafındaki garibanlar da alacak nasibini ve de payını!***

VERGİSİ ÖDENMEYEN, İÇİNDE SAÇI BİTMEMİŞ YETİMİN GÖZYAŞI VE AH-U FERYAT OLAN HER KURUŞ; BU MEMLEKETİN KARA YAZISI VE DE MİDENİZE İNDİRDİĞİNİZ HARAM LOKMALARDIR.

GÜZELLİKLER.

NİLGÜN ÇAKICI/ BURSA

24 MART 2010

PERŞEMBE