Bu sefer bir değişiklik yapın

Değişiklik iyidir. Maksat iyilik yapmaksa, sevap işlemek, dine olan bağlılığınızı göstermekse bunun başka yolları da var. Yok ben et çok severim kurban bayramını bahane edip her yıl hayvan keserim diyenlerdenseniz benim söyleyecek sözüm yok. Sözüm ona dini vecibeyi yerine getirmek için 12 ay taksitle kurbanlık alıp, onu bir güzel kestirip, kimselere vermeden (ki amaç bu olmalı, kesip fakire fukaraya dağıtmak), 1 yıllık et stoğu yapıp buzdolabını etle doldarmak takdir ederseniz pek bir işe yaramaz. Ben geçen sene de bu vakitlerde bir yazı yazmıştım. "Ha kedi köpek kesmişiz, ha koyun, inek" diye http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=15458. Halen öyle düşünüyorum. Evdeki evcil hayvanınızı nasıl vakit geldi deyip kesmiyorsanız başka bir hayvanı da kesmemeli ya da kesilmesine vesile olmamalısınız. Kurban bayramını elbette kutlayacağız, küsler barışacak, büyükler hatırlanıp ziyaret edilecek, çocuklar sevindirilecek. Buna bir itirazım yok, ancak bayramı kan görmeden geçirebilmenin yolunu bulsak iyi olmaz mı??

Hemen belirteyim vejeteryan falan değilim. Gıda olarak, vücudun gereksinimi olarak elbette et tüketiyorum. Usülünce bu işi yapan kimselerden bu gıda ihtiyacımı alıp gideriyorum. Ama tek bir gün içinde yapılan katliama destek de olmuyorum. Barakalar kurulmaya başladı. İki haftadır muammalı bir hazırlık var. İşe giderken hergün geçiyorum bu kurbanlık dolu barakaların önünden. Hayvanları pazarlamak üzere getirip günler öncesinden koydular oraya. Hele hele şu son zamanlardaki hayvanlar kilolu görünsün diye ilaç verdiklerini duyduğumdan beri iyice sıtkım sıyrıldı bu kurban işinden. Haberlerde uyarıyorlar halkı da ne yapacağımızı söyleyen yok. Ben hemen söyliyeyim, kurban almayacaksınız. Yok ben giderim, alacağım kurbanlığın kanını alır tahlil ettirir, sonuca göre alırım diyorsanız eyvallah. Bunun haricinde hayvanların ilaçlı olup olmadığını anlamanın imkanı yok. Sonra kanser olunca "Bizim ailede hiç yok bende neden oldu? Sigarayı bıraksa mıydım?" gibisinden kara kara düşünürsünüz.

Aslında benim değinmek istediğim başka bir konu var. İki hafta önce Darıca Hayvanat Bahçesine gitmiştik. Hatta eşim o konuda bir yazı bile yazmıştı. http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=78917. Ben açıkca itiraf edeyim öyle bir yerle karşılacağımı tahmin etmiyordum. İnanılmaz bir yer. İstanbul'da böylesine güzel bir yerin olması büyük şans. Çocuklarımızın ve hatta bizlerin büyük bir ihtiyacını giderebilecek kapasitede bir yer. Çocuklarımızın televizyonda görüp de hayret ve ilgiyle izledikleri bir çok hayvanın bulunduğu bir yer. Onları yakından görüp, onlarla yakın temasa geçmeleri inanın hayatlarına farklı bir boyut katacaktır. Benim bile daha önce televizyonda bile görmediğim hayvanları görme şansım oldu. Her ne kadar bir sürü okulun ve kuruluşun yardımı olsa da o kadar hayvanın bakımı, temizliği beslenmesi için yeterli olmuyor. Girişte bir bilanço yapmışlar ve sonuç; günlük 2,500 ytl zarardalar. Bu zarar nasıl kapanır? Elbette biz hayvan veya şöyle diyelim canlı sevenlerin yardımıyla. Elbette bir sürü yardıma muhtaç insan da var. Ama en azından kurban bayramını bahane ederek hayvan kesmek yerine buraya yardımda bulunabiliriz.

Aranızdan kaç kişi gerçek bir hayvanat bahçesi gezdi? Bu sorunun yanıtını lütfen Darıca Hayvanat Bahçesine gitmeden vermeyin. Oradaki canlıları görmeden, karar da vermeyin. Gidin görün kurban bayramı gelmeden, ve kesmenin mi beslemenin mi daha iyi bir şey olup olmadığına siz karar verin. Sevap işlemekse amaç, yaşayan canlıların yaşamasına katkıda bulunmak çok daha büyük bir sevaptır diyorum ben. Et kesip, satma işini başkalarına bırakalım. Biz kendimiz vesile olmayalım. Çocuklarımızı bayramda bayram hediyesi olarak hayvanat bahçesine götürelim. Etrafta kesilen kan içinde hayvanları görmelerine engel olalım, onları mutlu edelim. Olmaz mı?? Hepinize iyi bayramlar. :)))

Not: Darıca Hayvanat Bahçesi E-5'ten Bayramoğlu sapağına sapıldığında 1 km ileride. Giriş 15 ytl. Çocuklar ücretsiz.