- Kategori
- Siyaset
Bugün Kürt'üm
Yine kirli savaş kapımızda, yine at izi it izine karışıyor. Senelerdir çözülemeyen basit sorun, yine insanlarımızın kanına mal oluyor. Ve yine ekranlarda aydın geçinen cahil insanlar, bilgisizliklerini, kin ve nefretlerini ortaya dökmekten zerre geri durmuyor. Yazıyorum ve yazacağım. Bu yazı da yayınlanmazsa, sonraki de yayınlanmazsa Milliyet Blog’da, ben yine yazacağım. Bir halkı hiçe sayan, Türk’ü Kürt’ü birbirine düşürmeye çalışan hırsından kudurmuş kaypaklara yine lanetler okuyacağım. Gerekirse ben yazarım, ben okurum ama yine de içimi dökerim bu bembeyaz ve günahsız kağıda. Bir insanı tanımak nedir? Anlamak, hissetmek ve sevmek ne demektir? Psikoloji, insanı tanıma bilimidir. İnsanın hareketlerinin, tavırlarının ve davranışlarının nereden geldiğini inceler. Ekranlarda ve gazetelerde boy gösteren insanlar, yorum yaptıkları konular hakkında ne kadar bilgi sahibidir? Psikolojiden, sosyolojiden anlarlar mı? Biz Türk’ler, Kürt halkını ne kadar tanıyoruz? Bu soruyu kendine soran var mıdır merak ediyorum. Aramızdan birileri çıkıp, bu halkı gerçekten tanımaya çalışmış mıdır? Yaşadıkları sorunları, açlığı, cehaleti, töreyi ve bütün bunların yarattığı isyanı, kızgınlığı ve kırgınlığı anlamaya çalışmış mıdır? Yaşadıları coğrafyanın ve tarihin, zihinlerinde yarattığı psikolojiyi anlayabiliyor muyuz? Soruyor muyuz kendimize bu halkın gerçek sorunu nedir, davranışlarının ve tavırlarının sebebi nedir diye? Yoksa soranları “Satılmış, vatan haini, terörist” diye damgalıyor muyuz? Terör konusunda en cahil olan insan bile, bugün yaşadığımız kirli savaşın çıkış noktasının “Diyarbakır Cezaevi” olduğunu bilir. Yüzyıllardır yaşanan binlerce olay, koskoca bir halkın izole edilmeye çalışılması, dilini, kültürünü inkara zorlanması şimdi dönüp başımıza bu işleri açtığında, soracağımız tek soru bu mudur: “Bu insanlar ne istiyorlar?” Bu insanlar ne istediklerini yıllardır söylüyorlar. Dinledik mi? Bu şekilde mi dinlememiz gerekiyordu? Adam gibi dinleseydik, dertlerini paylaşsaydık olmaz mıydı? Biz insanı insandan ayırmayan bir kültürden gelmiyor muyuz? Gurur duymuyor muyuz bu karışık yapımızla? Aramızda Çerkez’i de var Rum’u da diye senelerce övünmedik mi? Neden bizden iki kuruş uzaktalar diye sahip çıkmadık bu insanlara? Neden sustuk, görmezden geldik? Ben size söyleyeyim ne istediklerini: Yıllardır yapılanlar için özür bekliyorlar. Ama yalnızca onlar beklemiyor bu özürü. Ben de bekliyorum. Türk ve Kürt halklarına dayatılan bu iğrenç zulümden dolayı hepimizden özür dilenmeli. Ölen askerlerimizin ailelerinden özür dilenmeli. Ölen Kürt’lerin ailelerinden de özür dilenmeli. Marmaris’te tatlı tatlı emeklilik günlerini geçiren arkadaş hemen yargılanmalı. Kürt halkının eğitim, iş, sağlık sorunları acil olarak çözülmeli. Bütün ülkedeki yatırımlar durdurulup, o bölgenin çağdaş bir hale getirilmesi için bütün yatırımlar belli bir süre için oraya kaydırılmalı. Yakılan köyler, faili meçhuller için tazminat ödenmeli. Bölgeye acil olarak modern okullar, üniversiteler yapılmalı. Teşvikler verilmeli ve gerekirse devlet tarafından fabrikalar yapılmalı. Bölge halkının cahillikten ve töreden kurtarılması için devlet politikaları benimsenmeli. Kürt’lere dillerini konuşabilecekleri ve kültürlerini yaşayabilecekleri özgürlük verilmeli. Bu yalnızca onlara değil, bütün halklara verilmeli. Dağa çıkan için kandırılmış diyorlar. Kardeşini düşman olarak görmeye zorlanan kandırılmış değil mi? Biz kandırılmadık mı? Oynanan kanlı oyunları kim bilmiyor artık? Hala neyin derdindeyiz? Kürt’lerin istediklerinin farklı devlet mi olduğunu sanıyorsunuz? Hayır! Onlar yalnızca adam yerine konmak istiyor. İnsanca yaşamak istiyorlar. Ben ne istiyorsam, onlar da aynısını istiyorlar. Siz İstanbul’da İzmir’de rahat koltuklarınızda ekranlardaki cahilleri seyrederken, bu pis savaşın asıl acısını çeken hala onlar farkında değil misiniz? Irak halkına, Filistin halkına bu kadar destek olurken, neden hala Kürt halkına terörist muamelesi yapıyoruz anlamak çok zor. Şu güzelim ülkede eşit ve kardeşçe yaşamak isteyenler nasıl terörist muamelesi görebilir anlatır mı biri bana? Amerika’nın yalanları bizi de iyice etkisine aldı sanırım. Irak halkı terörist, Afgan halkı terörist, Filistin halkı terörist, İran halkı terörist, Kuzey Kore halkı terörist... Biz de bir gün dediklerini yapmazsak büyük abimizin, bakalım Türk’ler ne olacak, merakla bekliyorum. Bütün bunları söyleyenlere bazı kendini bilmezlerin “Vatan haini, satılmış” dediğini biliyoruz. Tehditlerini de biliyoruz. Doğrudur, biz vatan hainiyiz. Onlar her zaman haklıdır. Ermeni meselesinde de onlar haklı, Kıbrıs meselesinde de... Sivas’ta onlarca aydınımızı yakarlarken de haklıydılar, 80 darbesini yaparken de... İşkenceciler de haklıydı, faili meçhullere imza atanlar da... Hrant Dink’i öldürenler de haklıydı, Uğur Mumcu’yu katledenler de... Ne yapalım, biz vatan hainiyiz. Ey gidi Nazım Hikmet! Ben de vatan haini oldum ya sonunda senin gibi, lanet olsun bana!