Bugün şikayet etme! memnun ol

Soğuk hava yine şehirleri esir aldı. “Ne zaman bitecek bu kış?” söylemleri çoğaldıkça çoğaldı.

İnsanlar üşümeye, ıslanmaya, çamura tepkili. Atkılar bereler bir an önce çıkıp dolapların en görünmez yerlerine saklanmak için hevesli.

Yazı ve güneşi düşünen kışa kötü davranıyor.

Birçoğu sosyal hayatı bitirmesinden şikayetçi. Yağmur bahanesi bir çok aktivitenin önüne geçiyor.

Peki ya yaz? Yaz gelince ne olacak?

Bu kez sıcak havanın yarattığı bunalmalar başlayacak. “Kışın hiç değilse giyinip ısınıyorduk, sıcağın çaresi yok ki klimalarda hasta ediyor zaten” yakınmaları alıp başını gidecek.

Sonra güneşten kaçış başlayacak. Şimdi karanlık havadan şikayet ederken, bu seferde gölge yerlerin peşine düşüp güneşten kaçacağız.

Yani?

Yani demem o ki; insanoğlu şikayet etmeye meraklı. Yazdan, kıştan, bahardan…

Güneşten, sıcaktan, polenden, kıştan, soğuktan.

Oysa her mevsimi zamanında yaşamalı.

Kışın yağmuruyla ıslanıp, yazın güneşiyle ısınmalı. Soğuğu görmeyen sıcağın değerini nerden bilecek?

Düşen yapraklara basarak yürümenin hazzını nasıl derinlerinde hissedecek?

Sabah ayazının zindeliğini, cama vuran yağmur damlalarının ritmik melodisini nereden tanıyacak?

Bugün şükür egzersizi yapalım.

Elimizdekilerin değerini bilip, bize sağladıkları güzelliklere odaklanalım.

Bugün şikayet etmeyelim, memnun olma nedenleri belirleyelim.

Bugün bizim günümüz olsun. Doğayı, evreni, etrafımızdakileri her zamankinden çok sevelim.

Ve bugün Dünya’nın işleyişinden yakınmayalım.

Her anı yaşamanın hissettireceği mutluluğa odaklanalım.