- Kategori
- Kültür - Sanat
Bunlar sanattan anlamıyor!

Sanıyorlar ki sanat, hayatın bire bir takipçisidir. Hayatın aynen anlatımıdır… Yok yav, sanat uydurmasyon bir şeydir. Kurgudur; kurmacadır. Belki yazar, şair hayattan hareket edebilir. Romanına, oyununa, şiirine bir mekan bulmak için tarihin belli bir zamanını seçebilir… Ama gerisi uydurmadır. Romanın, öykünün hayatla bire bir ilgisi yoktur . Eğer olsaydı, roman, öykü doğrudan doğruya hayatı anlatsaydı o zaman adı ya “Anılar” olurdu, yada “Tarih” … Tarih’te gerçeklik vardır; doğrudan doğruya gerçeğin anlatılmasıdır. Orada bile hatalar olabilir. 2000 yıl önceye ilişkin; 5000 yıl önceye ilişkin ne belgeler bulacaksın da tam gerçeği yazacaksın. Çok zor…
İşte bunu anlamıyorlar. Halkımız da anlamıyor. Beyaz ekran’da görünce, Kanuni’yi gerçek Kanuni; Hürrem’i de gerçek Hürrem sanıyorlar … Ondan sonra basıyorlar feryadı, “bu Hürrem’in kıçı başı açık… bizim böyle ecdadımız olamaz,” diye. Yahu , biraz tarih karıştırın; bizim ecdadımız dediğiniz insanların, hepsinin anaları ya Rus, ya Sırp; ya Ukraynalı yada bilmem nereli … İçlerinde halis muhlis Türk anası olan bir veya iki Padişah ya bulursun ya bulamazsın.. Bu besbelli.. Daha ne diye, “Ecdadımız böyleydi… Ecdadımız şöyleydi…” diye tutturup duruyorsunuz. O Topkapı denen Saray’ın temellerinden kazdıkça hala insan kemikleri, bebek kemikleri çıkıyor. Oralarda neler oldu; neler geçti biliyor musunuz? Bazen tarihin kendisi gerçeklerden bile acıdır.
Bu arada Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kütahya Zafer Havalimanı açılış töreninde gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu ve aynı zamanda Muhteşem Yüzyıl dizisine değindi. Ve “Muhteşem Yüzyıl” dizisine ağır eleştireler getirdi.
“….Ama bunlar sanıyorum ecdadımızı televizyon ekranındaki Muhteşem Yüzyıl’daki gibi zannediyorlar. Biz öyle bir Kanuni bilmiyoruz. O Kanuni’nin ömrü 30 yıl at üstünde seferlerde geçmiştir. Ben o dizilerin yönetmenlerini de o televizyonun sahiplerini de milletimin huzurunda kınıyorum. Bu konuda ilgilileri uyarmamıza rağmen yargının da gereken kararı vermesini bekliyoruz. Bu değerlerle oynayanlara milletçe gereken dersin hukuk içinde verilmesi gerekir…” dedi. (hürriyet.com.tr-25.11.12)
Yani anlayacağınız gibi, bütün dünyada, Orta Doğu’da ; Arap ülkelerinde merakla izlenen “Muhteşem Yüzyıl” dizisi, bu demektir ki, çok yakında yasaklanacak. Türkiye’de çok önemli bir Döviz girdisinden yoksun kalacaktır.
Bu niye böyle oluyor. Başbakan’ın ziyaret ettiği Arap ülkelerindeki Şeyh’ler; Devlet Başkanları hanımlarından şikayet edip; bu diziler başladığı zaman hanımları TV’nin başından alamıyoruz, diyorlarmış. Şikayet ediyorlarmış. İşe bakın…
Bence o bu, değil biraz da bu insanları kıskandığımız için bu dizileri yasaklıyoruz. O kadınlar, ne muhteşem kıyafetler giyiyorlar; Kanuni’nin ne biçim kavukları var . Aman Allah.. O ne kudret… Cariyeler, sürü sürü… Elini çırptın mı ellisi… İşe bak be… Buna kim dayanır. Millet kıskançlıktan ölüyor. Erkekler bir türlü; kadınlar iki türlü…
Kanuni’yi Harem’den çıkmıyor diye nasıl yerin dibine sokup çıkarmasınlar… Kıskanmasınlar… Bal gibi kıskanıyoruz. O zaman bu diziyi yasaklamalıyız. Bu insanları da açlığa mahkum etmeliyiz. Ceza da vermeliyiz belki. Türk tarihiyle bu denli nasıl oynanabilir? İşe bakın be…
İşte akıl,, İşte fikir… Bu kadar! Pes be birader…
Bu durumda hiçbir romanın hikayenin yazılıp okunmaması gerekir. O romanlarda neler var neler. Yobaz kafalar, roman okumuyorlar da “Hürrem”i homurdana , homurdana …La havle çeke çeke koltuklarında seyrediyorlar…
Demek ki, bu diziler Sayın Başbakan’ın da hoşuna gitmiyor. Ne yapalım, o zaman? Yasaklayalım mı? Göreceğiz, adalet ne yapacak… Nasıl hareket edecek…
Bana göre, Kanuni ile, Hürrem bugün gelseler , bizim tavırlarımıza bakıp… Vallahi gülerlerdi. Memleketin haline bakın, diye… Cehalet, başı aşmış ; yol almış gidiyor.. Bence televizyonu da, sinemayı da yasaklasınlar. Çok çirkin şeyler var, çok. Hele İNTERNET.. Orası Gayya Kuyusu… battın mı çıkamazsın arkadaş. Ama , ellerindeki aletlerle oldukça adam ettiler; yasaklar masaklar… Orada da yakında, vatandaşlar sadece Kuran dersleri ve Recep Tayip Erdoğan’ın konuşmalarını dinleyebilecekler. İşte o kadar…
Bu da Milli Görüş’lü televizyon ve Milli Görüşlü İNTERNET olacak…
Ne yapalım. Biz bize benzeriz. Elbette bizim sanatımızın da kendine göre olması kaçınılmazdır. Sonunda , Hürrem’e şalvar giydirmezlerse… Neyse. Var mısınız iddiaya?