Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Nisan '11

 
Kategori
Spor
 

Burak'ın şansı, Tuncay ve Olcan'ın şanssızlıkları; ya Arda?

Burak'ın şansı, Tuncay ve Olcan'ın şanssızlıkları; ya Arda?
 

2004’de Aralık ayında Fenerbahçe, Kadıköy’de bir İngiliz devini ağırlamıştı. Manchester United’in tarihinde Fenerbahçe’nin özel yeri olduğu bir gerçektir. O gün Alex Ferguson gençlerden kurulu bir takım tertibiyle sahaya çıkmayı tercih etmişti. Şampiyonlar Ligi eleme grubunda bir üst tura çıkmayı çoktan garantilemişti ve hiç kuşku yok genç oyuncularının tecrübe kazanmasını amaçlıyordu.

Darren Fletcher o genç oyunculardan biriydi ve o tarihte 19 ya da 20 yaşındaydı.

Fenerbahçe Tuncay Şanlı’nın attığı üç golle maçı kazanmıştı.

Okumaya başladığınız yazının yazıldığı saatlerde İngiltere Premier Ligi’nde Newcastle United-Manchester United karşılaşması oynanıyordu. Yazının taslağı ise Pazar akşamı Trabzonspor-Bursaspor maçı oynanırken şekillenmişti.

Dünkü maçın kadrosunda Fletcher da bulunuyordu. Fletcher, Alex Ferguson’un güvendiği, zor zamanlarda görev verdiği futbolcularından biridir. Aynen Paul Scholes ve John O’Shea gibi… Bu adını andığımız futbolculardan herhangi birini Fenerbahçe, Galatasaray veya Beşiktaş’ın transfer listesine alacağını hiç sanmıyorum. Ancak futbolun Sir unvanlı teknik adamı için bu isimlerin takım içinde kilit rolü vardır.

Cristiano Ronaldo ve Giggs gibi oyuncular zaten çok yetenekliydi ancak Alex Ferguson’un onların futbolcu kimliklerini kazandırmada önemli bir görev aldığını düşünenlerdenim.

Sanırım yazının nereye doğru yol alıyor olduğu anlaşılmıştır.

Geçen sezonun ara transfer döneminde Gökhan Ünal – Burak Yılmaz değişikliğinin Burak’ın futbol yaşantısında nasıl bir kritik transfer olduğunu Pazartesi günü tartışmıştık. Burak Yılmaz, bir senede değişim göstermedi; zaten futbolcu yetenekleri olan bir sporcuydu. Şenol Güneş ona sadece ortam yarattı ve bugün oynadığı pozisyonda forma verdi. Sonuçlarını konuşmamıza gerek yok.

Konuşmamız gereken bir isim daha var.

Gaziantepspor’un sol kanadında ele avuca sığmayan ve takımın bütün ataklarında etkin rolü olan Olcan Adın’dan söz etmek istiyorum. Olcan ile Fletcher’ın doğum tarihleri arasında bir yıl bulunuyor. Olcan’ın belki de en büyük talihsizliği Türkiye’de futbolcu olmasıdır. İngiltere’de doğmuş ve orada futbola başlamış olsaydı muhtemelen bugün önemli kulüplerden birinde top koşturuyor olurdu.

Olcan’ın futbolculuğunu önplana çıkaransa Gaziantepspor’un Tolunay Kafkas’tan önceki Portekizli teknik direktörü Jose Couceiro oldu. Onun döneminde Olcan’a sürekli forma verildi ve bugün Tolunay Hoca’nın vazgeçilmez futbolcularından biri oldu. Yeteneklerini ortaya çıkarabileceği bir alan buldu. Ancak kaybettiği zamanın telafisi yoktur.

Arda Turan’ın futbol hayatındaki kader anının Manisaspor’a kiralık olarak gittiği dönem olduğunu çok iyi biliyoruz. Arda, Manisaspor forması altında Ersun Yanal’ın desteği ile sürekli forma şansı bulunca yeniden doğuverdi.

Kuşkusuz bir de eline geçen büyük şansı yanlış tercihler yaparak kötüye kullanmış Tuncay Şanlı örneğimiz de vardır.

Bütün bu güncel örnekler aslında futbolumuzun ve sporcularımızın nasıl bir başıbozukluk içinde, devamlılığı olmayan bir yapıda tutunmaya çalıştıklarının dramatik örnekleridir.

Yeri gelmişken bir özeleştiri yapacağım; bundan dört sene önce Tanjeviç’in Fenerbahçe Ülker’e transfer ettiği iki genç basketbolcu Vidmar ve Preldzic’in ilk geldikleri sene oynadıkları basketbola bakarak çok büyük eleştiri yazıları yazmıştım. Fenerbahçe Ülker’in bir altyapı takımı olmadığından söz etmiştim. Oysa bu Vidmar’ın sezon başındaki sakatlığının Fenerbahçe Ülker’i nasıl etkilemiş olduğunu yaşayarak tecrübe ederken, Preldzic’in tek başına maç kazandırıp Türkiye Kupası aldırdığını da izledik.

Sporda temel mesele çok yetenekli oyuncular bulmak değil, sahip olduğunuz değerleri nerede kullanabileceğini bilmenizdir aynı zamanda.

Barcelona modelinin Real Madrid’inkini ezip geçmesi çok yerinde ve konuştuğumuz konuyla ilgili bir örnektir.

Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın U-15 ve U17 takımları geçtiğimiz günlerde final oynadılar. Her iki takım bu eşleşmelerden birer şampiyonluk elde etti. Kuşkusuz bu eşleşmeler tesadüf değildir. Ancak bu gerçeği kullanılabilir değere dönüştürmek bir altyapı bilincinin gelişmesi ile ilgilidir.

Bütün bu örneklendirdiğimiz konular öncelikle zamanla ve hayat alanı tanımakla ilintilidir. Bir de sabır kelimesinin içini doğru anlamıyla doldurabilmekle.

http://twitter.com/uzaygokerman

uzaygokerman@gmail.com

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..