- Kategori
- Deneme
Burgazada, yalnızlığın senfonisi

Herkesten kaçıp kendi kıyılarıma sığındığım özel anlarımı yaşıyorum Burgazada'da. Zarif işlemeli ahşap konakların arasında yürürken kendimi arıyorum. Sait Faik'in; restore edilen, Ayios İoannis Kilise'sinin karşısında bulunan beyaz işlemeli ve dantelli evinin önünden geçerken "nerde kalmıştım?" diye düşünüyorum. Ben bu adaların sularında mı
Kim ne düşürür sessiz zaman parçalarına sabahın ilk ışıkları birazdan adaya düşecekken. Ben zamanı yalnızlığın hüzünlü ırmaklarıyla dolduruyorum. Ada, yalnızlığın senfonisi.. Küçük kuşların cıvıltılarını martıların çığlıkları bastırıyor. Zamanı kuşların sesleri dolduruyor. Sonra birden susuyorlar ve ortalığı ölüm sessizliği kaplıyor. İşte o zaman insanı catlatan özlem başlıyor. Kıyıya çarpan dalgalara kulak veriyorsun bu kez. Bir ses arıyorsun seni sessizliğin vurduğu acı darbelerden koruyacak ve uzaklaştıracak bir ses..O vakit bir şiire sığınıyorsun. Yılmaz Odabaşı'nın şiirine:
Yaşam bir ıstaka/ gelir vurur ömrünün coşkusuna/hani tutulurdilin/konuşamazsın tırmandıkça yücelir dağlar/ sen mağlupsun sen ıssız/ ve kalbinde kuşların gömütlüğü/ tutunamazsın eloğlu sevdalardan dem tutar/ aşk büyütür yıldızlardan/ yasak senin düşlerin/ dokunamazsın birini sevmişindir geçen yıllarda/ açık bir yaradır hala/ hala ne çok özlersin onu/ağlayamazsın yolunda köprüler çürür/ sesin sessizlik sanki uğultuda/ savurur hayat kül eyler seni/ doğrulamazsın!.. 06/02/2013
Sessizliğin çanları, martıların çığlıkları, bir motorun denizi yırtan haykırışları ıssızlığın ortasına düşüyor. Önümde sonsuza uzanan, parlak kış güneşinin soluk maviye boyadığı, dalgaları usulca ilerleyen deniz, denizin ortasında solmaya yüz tutmuş bir beniz anıların haritasını seriyor önüme. Zaman dursa diyorum, uzakta ilerleyen şu beyaz gemiler zamanı yüklenip götürmese, bu dinginliğin bu sessiz kederin içinde öylece kalsam. Karşımda duran Kınalı Ada'nın sularında yüzen iki beden sevinç çığlıklarını tüm benliğimde duyururken; tepelerine doğru yokuşu tırmanan ayaklar hüznün ayakseslerini yaklaştırıyorlar. Ey aşk, ey azabı firkatin nedendir bu adada bu çığlık! Ey İstanbul, hançerim benim, martıların kanatlarında yaralı sesler dolandırıyorsun .
"İki insan birbirini hissediyorsa / bunun gücü uzaktan da hissedilir" diyor Goethe. Hissediyorum, Sonsuz bir denizin küçük bir dalgasında kayboluyorum. Burgazada'da, tepede manzarayı seyrederken: "Bu müthiş manzara karşısında nasıl ürpermez zaman ve insan?" diyorum kendime. 07/02/2013